1927'den bu yana devam etmesine rağmen son günlerde artan bir şekilde, KARMA EĞİTİMDEN vazgeçilmesi amacıyla ciddi bir kamuoyu oluşturma çabasını görüyoruz... İş ve sosyal hayatta beraber yaşayan, beraber çalışan, üreten, kadının erkekten, erkeğin de kadından bağımsız bir yaşam süremeyeceği gerçeği ortadayken yapılan bu tartışmanın anlamı yoktur.

Eğitimdeki kalitesizlik ve başarı düşüklüğü zirve yapmış, çocuk istismarları, taciz, tecavüz ve aile içi ensest ilişkilerin, suç örgütlerinin ağına düşen çocuklar, uyuşturucu kullanımı, yaygın şiddet ve türlü sapıklıklar gibi tartışılacak o kadar çok şey varken karma eğitimin tartışılması hangi mantığa sığıyor acaba???

Lise son sınıfa geldiği halde okuma yazma bilmeyen çocukların olduğu, üniversite sınav sonuçlarına baktığımızda Türkiye ortalamalarının yerlerde süründüğünü görüyoruz.  Fen ve Matematik başta olmak üzere adeta tüm derslerde başarısızlık diz boyu. Türkçe’de bile Türkiye ortalaması yüzde 50'nin altında. 2018 yılı Yükseköğretim Kurumları Sınavında Temel Yeterlilik Testinde 2 milyon 260 bin 273 adayın 4'te 1'inin, yani 496 bin 616’sının, 15 net yapamadığı için 150 barajını geçemediği, bu adayların 41 bin 281'inin ise SIFIR ÇEKTİĞİ gerçeğiyle yüzleşmek yerine, kız-erkek ayrımıyla uğraşmanın ne faydası olacak!!!

 “Dindar ve kindar” nesil yetiştirmek amacıyla, 2002-2003 yılında İmam Hatip Liseleri'nde okuyan öğrenci sayısı 71.100 iken, 2015-2016 yılında 555.870'e yükseltilmiş, OECD tarafından üç yılda bir yapılan, Uluslararası Eğitim Değerlendirme (PİSA) testinde Türkiye 2015 yılında sondan ikinci olmuştur...

Karma eğitim, kızların ve erkeklerin aynı eğitim çatısı altında, aynı sınıflarda, eşit şekilde öğrenim gördükleri  bir eğitim sistemidir. Bu sistem cinsiyet ayrımcılığını ortadan kaldırmayı amaçlayan kadına da erkeğe de aynı  anda, aynı yerde; oynama, okuma, yazma, öğrenme, araştırma olanağı sunmayı amaçlayan sistemdir. Ülkemizde 1924’de Tekirdağ’da kız lisesi olmadığından kızlar erkek lisesine kayıt olmak istemesiyle başlayan karma eğitime, aynı yıl ilkokullarda, 1927’de ise orta öğretimde geçildi.

Kadının erkeğe, erkeğin de kadına saygı duyması gerektiğini öğreten, birlikte yaşam kültürünü geliştiren, özgüven  duygusunu ve farkındalığı arttıran karma eğitimin tartışılması manasızdır.

Bugün kötü örnekleri medyaya sıkça yansıyan cinsiyetçi yaklaşımların acı sonuçları olan olaylar, cinsiyetler arasındaki önyargılar ortadan kaldırılarak, farklılıklara, insan haklarına, hukuka saygılı, bilinçli, bir arada yaşama kültürüne sahip, medeni insanlar yetiştirmek suretiyle önlenip sağlıklı bir toplum yetiştirilebilir.

Birçok aile eğitimdeki kalitesizlik ve sistem tartışmalarından bunalmış, çocuklarının burada alacakları eğitimden umudunu kesmiş ve geleceklerinden endişe duyduklarını  ifade ediyor. Resmi rakamlara göre 2017 yılnda (253 bin 640) vatandaşımız Türkiye’yi terkederek yabancı ülkelere göç etmiş. İşin üzücü yanı bu gidenler, işsiz, güçsüz, çaresiz olup üç kuruş ekmek parası için değil, aksine iyi yetişmiş, nitelikli insanlar... Biz de hala bilimsel verilerin aksine evrensel nitelikleri görmezden gelerek, eğitimde kız-erkek ayrımı yapmaya, okulları imamlaştırmaya çalışıyoruz.

Bir ülkeyi ele geçirmek için “eğitim sistemiyle oynamanın” en kestirme yol olduğu bilindiği halde, FETÖ’cü abi ve ablaların kucağına düşürülen çocukların vardığı noktayı 15 Temmuzda görmedik mi?

Dünyada eğitim ve bilimin öneminin farkına varılarak zirveye çıkarıldığı yıllarda Osmanlı’da eğitim akli bilimlerden uzaklaşarak, sadece dini öğretmek şeklinde uygulanıyordu. Bu  anlayışla çağının gerisinde kalan koskoca imparatorluk, nitelikli elemanlardan yoksun kalmış, rekabet gücünü yitirerek çöküp gitmişti.

Büyük Devlet Adamı M.Kemal ATATÜRK bu eksikliği gidermek için Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıldan itibaren eğitime çok önem vermiş, okullaşma oranları binde 8’lerden, yüzde 95’lere ulaşmıştır.

Günümüzde bilginin, bilimin, teknolojinin hızla üretildiği ve aynı hızla tüketildiği bir dünyada yaşarken, hedefimiz, çocuklarımızın geleceğini inşa etmek için aklın ve bilimin rehberliğinde, evrensel niteliklere uygun,  İlgi, yetenek ve beklentiler doğrultusunda, siyaset, popülizm ve umut tacirliğinden uzak, ortak değerlerimize saygı duyan, insan sevgisi olan, iyi bir yurttaş olmayı amaçlayan çağdaş eğitim olmalı...