Fransızca kökenli carrière kelimesinden gelmektedir. Kelimenin öznel anlamı bir yere çıkan, bir yere gelen, anlamına gelmektedir. Sözlük anlamı: Bir meslekte zaman ve çalışmayla elde edilen aşama, başarı ve uzmanlıktır. Genel anlamı: mesleki açıdan mesleki niteliğinin artışının akademik açıdan tanınan çeşitli derece ve katmanlar düzeyinde sınıflara yükselmesine verilen genel adıdır.

Yani toplumda her bireyin belkide saygın gözükebilmek adına kendine belirlediği hedefe ulaşabilmek için yaşamının yarısını, bazen de ömrünün yarısından fazlasını tükettiği bunu yaparken gerçek anlamda özgürlüğümüzden vazgeçtiğimiz şey aslında yapay bir motivasyondur. İçimizdeki var olan fakat farkına varamadığımız becerilerin ortaya çıkması için iyi bir okul, iyi bir öğretici, iyi bir işyerinde çalışmak ve üstlerimizden alacağımız sanal değeri olmayan takdirler gerçek anlamda bizi mutlu etmezler. Lüks mekânlarda yaşamamız ve çevremizde tanınmış kişilerin bulunmuş olması yaşama sevincimizin artacağı inancına esir düşmemizdir en büyük yanılgı.

Etiketlere yüklenen gereksiz anlamlar bizlerin hayatını ne kadar olumsuz etkilediğini ve bağımlı kıldığını bizlere sunulan adına kariyer denen bu girdaptan bir şekilde kurtulunca özgür yaşantının ve doğanın tüm canlılar için huzur kaynağı olduğunu anlıyoruz.

20. yüzyılın hastalığı kariyer denen olgu ile her şeye sahip olalım, her şeyin en iyisiyle yaşayalım isteriz. Paylaşmak bize en uzak şeydir. Böyle bir durumda gerçekten mutlu olabilir miyiz? Sahip olduğumuz materyal zenginlik, ruhumuzu besleyebilir mi?

Doğadaki muhteşem döngü canlı bir şekilde hedefinden sapmadan ilerlerken hem kendine hem de bizlere hayat veriyor. Bugün daha fazla gökdelen dikme yarışına giren devletlere ve insanlara o beton yığınlarını gösteriş yapmak üzere kullanan zümrelere doğayı bozmadan doğayla yaşamanın bizler için en güzel yol olduğunu nasıl farkettirmek gerekiyor doğrusu bilemiyorum. Belki de bunu anlatmanın yolu zenginliğin, huzurun ve mutluluğun daha yüksek bina daha çok para daha çok kariyer denen sahte diploma, daha lüks araba altın yaldızlı evlerde yaşamanın mutluluğa ve huzura giden yol olmadığını anlatabilmekten geçmektedir.

Mutluluk, yaprağın ışıltısını duyabilmektir.

Mutluluk, denizin dalgasında kaybolmaktır.

Huzur, sessizliğin sesini dinleyebilmektir.

Mutluluk, kelebeğin kanatlarındaki benekleri seyretmektir.

Mutluluk, serçenin daldan dala konarken ötüşünü dinleyebilmektir. 

Mutluluk, kumruların sadakatinden nasiplenmektir.

Bazen ise mutluluk bomboş sahilde dolaşmaktır.

Hayatımız boyunca huzura ve mutluluğa kavuşmak için geçirdiğimiz zaman bizlere Tanrı tarafından emrimize verilmiş büyük bir nimet olduğunu görebilmektir.