Aylardır beklenen referandum geçtiğimiz günlerde HAYIR lısıyla EVET lisiyle  nihayet buldu.

Bu seçimde demokrasinin sandığa yansıması için vargücüyle çalışan bütün teşkilatları can-ı gönülden kutluyorum.

Çıkan sonuçlar günlerdir yazılıyor, çiziliyor.

O nedenle sonuçları bir de ben burada rakamı rakamına yazıp da başınızı ağrıtmayacağım. 

Zaten ülke de önüne gelen analizci kesildiğinden her kafadan tonlarca ses çıkıyor. Bir de ben çıkan seçim sonuçları konusunda analiz yapmayacağım. 

Zira benim seçim sonuçlarından ve önüne gelen herkesin seçim analizlerinden ziyada başka şeyler dikkatimi çekti. 

Referandum bir seçimdi.

Hemen herkes kendisince, ülkesi için doğru olanı seçti.

Ya evet dedi ya hayır. 

Ama bu işi öylesine gruplaştıranlar var ki, resmen ülkenin bölünmesi konusunda çabalıyorlar.

Oldum olası hayatın her alanında fanatizmden nefret etmişimdir. 

Gerek partizanlık, gerek futbol fanatizmi, gerek sanatçılara duyulan fanatiklik ne olursa olsun körü körüne bir şeye ya da bir şeylere bağlanma fikrini aklım almıyor. 

Evetçilerin ve hayırcıların birbirlerine çirkin ithamlarda bulunmalarını, kendileriyle aynı görüşte olmayanları düşman ilan etmelerini ve bunu da büyük bir nefret duygusuyla yapmalarını ağzım bir karış açık izliyorum günlerdir. 

Kavgalar, tartışmalar, tekme tokat birbirlerine saldırmak, iğrenç iğrenç sözel tahrikler vs. Bu nasıl çirkinliktir sorarım size.

Hani kardeştik?. Yüzyıllardır bir arada yaşamıştık?. Hani bu  ülke hepimizindi?. Birlikte kurtarmış birlikte kurmuştuk. Sevinçlerimiz ve üzüntülerimiz ortaktı."muhabbetine girmeyeceğim. Çünkü bu konuda ne kadar samimiyetsiz ve yalancı olduğumuzu bir kez daha gördüm. 

Sanırım bu ülkede elmaya kurt girdi bir kere.

İçten içe kemiriyor tüm kardeşlik duygularını.

Herkes diğerine "karşı taraf"diyor.

Her geçen gün bozuluyor dengeler.

Önce Kürt Türk olduk ayrıldık. 

Sonra Alevi-Sünni olduk öfkeye kapıldık.

Şimdi de karşı olduğumuz Siyasi parti partizanlarıyla düşman olduk. 

Sokakta karşı taraf dedikleriyle kavga eden  gençler görüyorum.  Daha birçoğu çocuk. Sorsan ne devrimi bilirler ne de siyasetten anlarlar. 

Birileri toplumu kışkırtarak ülkenin kalbine hançeri saplıyor. 

Aynı çeşmenin suyundan içen, aynı toprağın çocukları bir birine "karşı taraf" diyor.  

Kimse farkında değil ama uçurumun kenarındayız. 

"Karşı taraflar" kapıştıkça uçuruma biraz daha yaklaştığımızı fark ediyorum. 

Sözlerim her iki tarafa da!

Birbirinize karşı olan nefretinizi bu boyutlara taşıma gerekçeniz vatanın iyiliği ise vatanın geleceğine giden yollarıda cehennemden düşme taşlarla örmeyin. 

Dilinizi gereksiz ve bölücü söylemlerden sakının.

Üstüne basa basa tekrar ediyorum, söz konusu vatansa vatanın iyi yerlere gelmesi için elinizden geleni yapın. 

Her ne olursa olsun.