Vallahi ben usandım. Yalandan, iftiralardan, kurmaca anlatılan masallardan usandım. Ve bu yalanları, masalları dinlerken mest olan, gönülden inanan, alkışlayan insanları görmekten usandım.
Kardeşlerim… 
Usandım, demokrasiden söz ederken anti demokratik uygulamaların dayatılmasından usandım.
Avaz, avaz bağıranları eleştirirken, masaya yumruk atana tanık olmaktan usandım.
Kardeşlerim…
Genç kızlara evlilik tavsiyesi yapan liderlerden usandım. 
Kardeşlerim… Ülkemize daima düşman olan dış mihraplardan usandım. Paralel, dikdörtgen, yuvarlak, kare- mare tüm geometriden usandım. 
Otel lobisi hariç, diğer tüm lobilerden usandım.
Kardeşlerim…
Adil olmayan seçimlerden usandım. Dayatılan adaylara oy vermek zorunda kalmaktan usandım. Aslından da, fotokopisinden de, hepsinden usandım.
Kardeşlerim… 
İktidar partisinden de, muhalefet partilerinden de usandım. Hatta bakanlıkları tarihe karışmış, “bakan bakana”dan da usandım. Birbirlerine, “sayın bakanım” demelerinden de…
Kardeşlerim… 
Savaştan usandım. Ülkesinin insanları katledilirken, devlet liderinin ülkemde ağırlanmasından usandım. “Ya Allah” diyerek birbirinin boğazını kesen Müslümanlardan çok ama çok usandım.
Kardeşlerim… 
Aynı yüzleri, aynı cümleleri, aynı ahkam kesilmiş ağızlardan, televizyon kanallarında görmekten, duymaktan usandım.
Şarlatanlardan, dalkavuklardan, kimliksizlerden usandım.
Sokma akılla düşünen, öğretilenle konuşan, her dönemin insanlarını hep görmekten usandım.
Kardeşlerim… 
Ben çok usandım. Emperyalizmden, emperyalizmin uşağı olanlardan, terörizmden, teröristleri besleyenlerden, halkını kandıranlardan, halkına eziyet edenlerden…
Kardeşlerim… 
En çok neden usandım biliyor musunuz? “KARDEŞLERİM”le başlayan seslenişlerden...