Değerli okurlar,

4 Şubat Dünya Kanser günü vesliesiyle, sizlerle kansere yakalanma riskinizi arttıran faktörleri hatırlatmak istedim. Genelde bir kişi niye kansere yakalanıyor da başka birisi yakalanmıyor, ayırt etmek mümkün değildir. Yalnız bilim bir kişinin kansere yakalanma riskini neler arttırır bize göstermiştir. Aynı şekilde, bilim bize neler kanser riskini azaltır, onu da göstermiştir (koruyucu faktörler).

Kanser riskinizi arttıran faktörler arasında değiştiremeyeceğimiz faktörler: ilerleyen yaşımız ve ailede kanser hikayesidir. Güzel haber şu ki, aşağıdaki listede yazan çevresel faktörlerin kanser riskini arttırdığı konusunda bilimadamları hemfikirdir, ve bunlar sizin doğru seçimlerinizle değiştirebileceğiniz risk faktörleri.

  • Aşırı alkol tüketmek(örn. haftada 3 bardak şaraptan fazlası iyi değildir)
  • Aşırı kilolu olmak
  • Hormonlu yiyecekler tüketmek veya hormon içerikli haplar almak
  • HPV virüsü (sadece cinsel yolla bulaşır)
  • Radyasyon almak
  • Güneşden korunmamak
  • Sigara içmek

Günümüzde kansere yakalanma riskini azaltmak için daha sağlıklı yaşam tarzını vurgulamanın yanısıra, kanseri erken evrede yakalayabilmek için kanser taramaları yaptırmayı da öneriyoruz. Çünkü ne kadar sağlıklı yaşarsak yaşayalım, yine de kansere yakalanabiliriz. Bazen kişinin aile hikayesinden ötürü kansere yakalanma riski çok fazla ise, kanserden koruyucu haplar veya ameliyatlar da önerebiliyoruz.

Ne kadar az sigara içerseniz için kanser riskiniz artıyor!

Özellikle sigara ve kanser ilişkisini vurgulamak istiyorum. Şişman olmak ve sigara içmek kanserin sebeplerinin başında geliyor. Çok az sigara içmek bile kanser riskini arttırıyor. Hayatları boyunca günde 1 sigaradan daha az içen kişilerde erken ölüm riski içmeyenlere göre 64% daha fazla. Günde 1-10 sigara içenlerde ise erken ölüm riski 87% daha fazla. Sigara ne kadar erken yaşta bırakılırsa, kanser riski daha çok azalıyor.

Sigara-kanser ilişkisi en çarpıcı olarak akciğer kanserinde görüyoruz. Günde 1 sigaradan daha az içenlerde bile akciğer kanseri riski, içmeyenlere göre 9 kat daha fazla. Günde 1 ila 10 sigara içenlerde ise akciğer kanseri riski içmeyenlere göre 12 kat daha fazladır.

Sigara içmek sadece kanserden ölüm riskini değil, diğer kronik (uzun süreli) hastalıklardan ölüm riskini de arttırıyor. Günde 1 ila 10 adet sigara içenlerin akciğer hastalıklarından ölüm riski, içmeyenlere göre 6 kat, kalp rahatsızlıklarından ölüm riski de 1.5 kat artıyor.

Düzenli spor yapmak 13 farklı kansere yakalanma riskini azaltıyor!!

Amerikan Ulusal Kanser ajansının (NCI) yaptığı son çalışmaya göre düzenli spor yapmak kansere yakalanma riskinizi 20% daha azaltıyor. Spor yapmak özellikle, meme kanseri, kalın bağırsak kanseri, rahim kanseri riskini azaltıyor. Sporla, yakalanma riskini azalttığımız diğer kanser tipleri ise: esofagus kanseri (yemek borusu kanseri), karaciğer kanseri, mide kanseri, böbrek kanseri, baş-boyun kanseri, mesane kanseri ve lösemi.

Bir çarpıcı nokta da şu ki, sigara içiyor olsanız bile veya kilolu olsanız bile, düzenli spor yapmak halen kansere yakalanma riskinizi azaltıyor. Dolayısıyla, ‘ben zaten sigara içiyorum, spor yapsam ne işe yarar ki’ veya ‘ ben zaten şişmanım, spor yapsam da kansere yakalanırım’ diye düşünmemek gerekir.

Peki haftada ne kadar spor yapmanız gerekiyor kanser riskinizi azaltmak için veya daha sağlıklı olmak için?

Genelde doktorların tavsiye ettiği, haftada 150 dakika spor yapmaktır. Ne tür spor olduğu kişiden kişiye değişmekle beraber, genelde nabzınızı en az 120 yapacak şekilde orta-kuvvetli derecede sporlar yapmanızı tavsiye ediyoruz. Yüzme, bisiklete binme, yumuşak zeminde koşma daha dirayetli bir vücuda sahip olmanızı sağlar ve nabzınızı arttırır. Nabzınızı arttıran egzersizlere ‘cardio’ denir. Herkesin cardio egzersizleri yanında daha kuvvetli kemiklere ve kaslara sahip olabilmesi için ağırlık kaldırması da tavsiye edilir. Özellikle kadınların ileriki yaşlarda osteoporoz (kemik erimesi)nden korunmaları için ağırlik kaldırmaları önemlidir.

Spor yaparak, hem metabolizmanız artar ve daha çok kalori yakarsınız ve böylece de daha ideal kiloda kalırsınız, hem de insülin direncini kırarak vücutta enflamasyonu azaltır, olası kansere dönüşebilecek anormal hücrelere gidecek büyüme hormonlarını azaltmış olursunuz.

Güzel, sağlıklı günler dileğiyle...

Dr. Soley