Geçtiğimiz günlerde Başbakan Davutoğlu, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK)’nin Atina’daki toplantısına 9 bakanla birlikte katıldı.
Toplantı sonunda dostluk ve işbirliği konusunda olumlu mesajlar veren iki başbakan, kesilen Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlatılması hususunda da mutabık kaldıklarını açıkladılar.
İkinci Cihan Savaşı’ndan sonra Yunanistan’ın Kıbrıs Ada’sını ilhak girişimlerinin ardından çorap söküğü gibi ortaya çıkan Türk-Yunan sorunları, bilindiği gibi, Ege ve Akdeniz’de kara suları ve kıta sahanlığı anlaşmazlıkları, Ege hava kontrol sahası ve FIR Hattı anlaşmazlığı, Yunanistan’ın Ege Adaları’nı antlaşmalara aykırı olarak silahlandırması, Batı Trakya Türkleri’ne yapılan baskılar, Yunanistan’ın Türkiye karşıtı politikaları ile Doğu Akdeniz’de doğal gaz aramaları ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) başına buyruk hareketleri olarak tasnif edilebilir.
Türkiye ile Yunanistan arasındaki hepsi de Kıbrıs meselesine dayanan bu sorunlar her geçen gün hem sayı itibariyle artmakta hem de her gün biraz daha çözülemez hale gelmektedir.
Daha önceleri de zaman zaman Türkiye ile Yunanistan arasında bahar havaları yaşanmışsa dış anlaşmazlıklar çözülemediğinden, hep sorunların dondurulması tercih edilegelmiştir.
Son YDİK toplantısı sonunda da Türkiye ve Yunanistan’ın mevcut sorunların çözümünde anlaşabilecekleri söylenemez ve her iki tarafın da görüşlerinde değişiklikler olduğu ifade edilemez.
Nitekim iki başbakandan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs’ın güneyinde Türkiye’nin doğal gaz arama kararlılığını belirtmiş, Türk görüşünde bir değişiklik olmadığını net bir şekilde ortaya koymuş bulunmaktadır.
Buna rağmen anlaşılamıyan konular bir tarafa bırakılarak işbirliği yapılabilecek konuların ele alınması ile gerginliğin en azından kontrol altında tutulabileceği de mümkün görülmektedir.
KKTC ve GKRY arasında yeniden başlıyacak görüşmeler öncesinde Türkiye ve Yunanistan münasebetlerinde turizm, ticaret gibi alanlarda yeni adımlar atılmasının faydalı olabileceği değerlendirilmektedir.
Değerli okuyucularım,
Türk-Yunan münasebetlerini geliştirme çalışmaları devam ede dursun Kıbrıs sorununu unutmamamız ve unutturmamamızın önemi de malumlarıdır.
Bilindiği gibi 21 Aralık 1963, Rumların, Kıbrıs Türk halkını yok ederek Enosis’i gerçekleştirmek için soydaşlarımıza saldırıp katliamı başlattıkları gündür.
Hatırlanacağı üzere Rum eşkiyalar, Kıbrıs’ta görevli Tabip Binbaşı Nihat İlhan’ın evini de basmışlar, doktorumuzun eşi ve üç küçük çocuğunu, saklandıkları banyo küvetinde hunharca katletmişlerdi.
Kısa sürede bütün Ada sathında Türklere karşı yapılan saldırılar Türkiye’nin ve BM’in çabalarına rağmen bir türlü durdurulamamış, kısa sürede şehit sayısı 209’a, yaralı sayısı 1200’e ulaşmış, birçok soydaşımız da kaybolmuştu.
Adanın % 32’sine sahip Kıbrıs Türk halkı, adanın % 3’üne tekabül eden dar bir alanda açık hava hapishanesinde yaşamaya mahkum edilmişlerdi.
21 Aralık Noel’e rastladığı için bu acı ve ızdırap dolu günler, daha sonraları KANLI NOEL olarak anılır oldu.
Bu hafta sonu 21 Aralık Pazar günü saat 13.00’te biz, Türkiye Emekli Subaylar Derneği İstanbul Teşkilatı olarak, Kadıköy’de Caddebostan Kültür Merkezi’nde KANLI NOEL’i anacak ve anlatacağız.
Girişin serbest olduğu etkinliğe davetlimizsiniz.