İstanbul’un bir semtiydi.
Kaçak Kur’an kursu.
Uzun hikâyeler uğraşlardan sonra yargı yıkılmasına karar vermiş.
İş makinaları kapıda, kursun yıkımına başladırlar.
Hükümet, AKP hükumeti. 
Cemaatlerden birinin Kuran Kursu. 
Şu burun altında kılları kısa tutup, uzun sakal bırakan sarıklı cemaatlerden.
Kapıda açıklama yapıyorlar.
‘’İşte bakın, Müslüman olduğunu söyleyen AKP hükümeti Kur’an kursunu yıktırıyor.
Çekin buraları çekin!
Bunlar haçlı torunları.
Bunlar sahte Müslüman. 
Bunların Allah korkusu yok. 
Kur’an okunan kurs yıkılır mı?’’
Yazmaktan içtinap ettiğim bunun gibi yüzlerce cümle..
Bir kişi çıkıp da demedi ki ;
İslam peygamberi mescit yıktırdı, sen neden bahsediyorsun be adam!
Senin peygamberin mescit yıktıracak sen Kur’an kursuna dokunamayacaksın!
Çünkü milletimiz şuna inanıyordu. 
Kuran okunan yerler de Kur’an gibi kutsaldır.
Allah yeryüzünü mescit, yani secde ve ibadet edilen yer yaptı, bunlar işi Allah’a bırakmadan kendi mekanlarını kutsal yaptılar ve millete öyle öğrettiler.
GELİNEN FİNAL.
Adana'da ortaokul öğrencilerinin kaldığı kız yurdunda akşam saatlerinde yangın çıktı.
Yangında 11 öğrenci ve 1 görevli hayatını kaybederken 22 öğrenci hastaneye kaldırıldı…
Sonra nemi oldu?
Adana valisi yangının elektrik kontağından ‘’çıkabilme ihtimali’’ var dedi..
İhtimal: yani olabilir de olmaya bilirde..
‘’Sana bağlı kaç kurum var, hangisini en son denetledin’’ desen, diyemezsin Valiye adam!
Sonra yüreğimize su serpti
Hani yangından kaçarken binadan atlayanlar var ya…
Hani o yaralılar!
Onların durumu iyiymiş.
Resmi açıklama yapıldı…
Basın dâhil herkes inanacak!
Resmi iş bu, oyuncak değil ya!
Ölen ölür dostlar, kalan sağlar bizimdir.
Sonraki yangına kadar hayattasın be kızım!
Vali resmi açıklamasını yaptı.
Belediye başkanı boş durur mu?  O’da yapıştırdı, açıklamasını hemen.
Sabaha kadar çalıştık, söndürdük yangını korkmayın..
Zaten üstü altı üç katlı ahşap bina, bize ne der ki ya…
Biz ki tarlalarda anız yangını söndürmüş tecrübeli belediyeyiz edasıyla.
Google’da en çok aranan haber oldu.
Gazeteler haberi tıklayana reklamı giydirdi.
Haklısınız her zaman mı 11 kız çocuğu yanarak ölür.
İstanbul’da kaçak kuran kursuna verilen yıkım kararına AKP yaptı diye fazla tepki vermedik, ya CHP yapsaydı.
Kaçak yapılan, denetlenmeyen, Kuran kursu değil kutsal mekanda olsa yıkılmalıdır..
Kim yaptı değil, neden yaptı?
Demek ki biz işi ehline vermeyen milletiz.
Demek ki biz yangın merdivenini neden yaptığımızı bilmeyen, yangın merdiveninin kapısını kapatan, her işi ağzımıza yüzümüze bulaştıran sonra da utanmadan pisliğimize Allah’ı ortak etmek için meşhur cümleyi kuran milletiz…..
Nedir o cümle?
ALLAH’IN TAKDİRİ.
Ülkenin yarısı kanserden ölürken hastanelere terapi için imam gönderen zavallılarız.
İsrail’de kanserli hasta, neden bizden az diye düşünmeyen varlıklarız.
Bu “Allah’ın takdiri” neden İsrail’de çalışmaz diye tefekkür etmeyen acizleriz.
Aklı, teknolojiyi ve bilimi Kur’an dan uzak tutup Allah’ın kitabını İsrailiyat kitabı haline getirirseniz, her şeyde böyle ahmakça Allah’ın takdirini ararsınız.
Oysa yaptıklarınız da taptıklarınız da şeytanın takdiridir.
Zira Allah kullarının yanarak ölmesinden mutlu olmaz.
Ölenlerin arkasından fatiha okumaktan daha hayırlıdır sorumluların yakasına yapışmak zira Kur’an yaşayana lazım, bitkisel hayatta olana ya ada ahirete intikal edene değil.
Bir daha size kim Allah’ın takdiri derse yüzlerine tükürün!
Doğru yolda olana selam olsun!