Tarihler hediyelerin, kırmızı güllerin "Seni seviyorum"ların havada uçuştuğu, daha doğrusu uçuşmak zorunda kaldığı o zoraki 14 Şubat'ı gösteriyor yine. 

Nereye baksak reklam, nereye baksak kırmızı.

Of ki ne off.

Bakmayın siz benim oflar çektiğime, bu özel günü heyecanla bekleyen öyle çok insan var ki. sürüsüne bereket. 

Hele gençler, günler öncesinden başladı onların heyecanı,  kiminin yanakları al al hayaller alemine daldı, sevgilisi nasıl bir sürpriz yapacaktır. Kimileri sevgili edinme telaşına girerek, son güne kadar azimle çalıştı. 

Kör talihine küsüp oturanlarda var elbette. 

"Yine bir 14 Şubat ve ben yine yalnızım"

Bunu ben söylemiyorum, yanlış anlaşılmasın. Kesinlikle yalnız olmaktan şikayetçi değilim. Bu başlığı Fecebook'ta bir kız arkadaşım paylaşmış. Ne maksatla paylaştı, birilerine mesaj mı vermek istedi ya da yalnızlık canına tak etti bilemiyorum. 

Benim asıl merak ettiğim şu.

Geçen yıl taksite tek taş alanlar hala taksitlerini ödüyorlardır da, hala aynı ödeme güçleri var mıdır, sevgililik durumları devam etmekte midir, ayrıldılarsa kız yüzüğü iade etmiş midir, ettiyse delikanlı yüzüğü satmiş mıdır, yoksa saklamış mıdır, bu yıl yeni sevgiliye mi hediye olacaktır? 

Ahh o yüzükte her halükarda kaç kişinin ahı kalacaktır! 

Hadi gelin biraz da evli çiftlerin, 14 Şubat'ı nasıl karşılayacaklarına bakalım.

Erkek; Merhaba hayatım ben geldim,

Kadın; ....

Erkek; hayatım evde misin?

Kadın; Bu saatte nerede olacağım, evdeyim işte

Erkek; Yemekte ne var? Kurt gibi acıktım.

Kadın; ...

Erkek; Hayatım neyin var?

Kadın; Bir şeyim yok.

Erkek; Bir şeyin yoksa niye öyle sinirle "Bir şeyim yok" diyorsun o zaman?

Kadın; Demek ki bir şeyim var o zaman.

Erkek; "La havle" ee sende söyle o zaman.

Kadın; Ben söylemeden bir kere de sen anlasan.

Erkek; Ben bir sebep göremiyorum. Hayatımız her zamanki gibi devam ediyor. Ediyor da bu gün değişen ne? 

Kadın; Haklısın. Benim kaderim hiç değişmeyecek, hep aynı devam edecek. 

Erkek; Hayatım sadede gelsen de artık, ne olduğunu anlasam bende.

Kadın; Bugün sevgililer günü ve sen bir gülü bile bana çok gördün. (İnstegram'dan bir resim gösterir) Bak Nejla'nın parmağında ki tek taşa. Kocasınin bugüne özel armağanı.

Erkek; Metresine ne aldı acaba? 

Kadın; Bir şey mi dedin?

Erkek; Yok hayatım güzelmiş güle güle kullansın dedim.

Kadın; Bu resme bakınca bunu mu söyleyebiliyorsun?

Erkek; Allah aşkına hayatım. Bumu seni sinirlendiren şey? 

Kadın; Ben senden bir şey istedim mi bugüne kadar? Ama mesela sadece bu güne özel bir şey yapabilir, sevgini göstere bilirdin.

Erkek; Seni ne kadar çok sevdiğimi bilmiyor musun?

Kadın; Biliyor muyum? Sadece duyuyorum ama bunu hissetmek ve hatta görmek istiyorum. 

Erkek;.... 

Ve günün sonunda ellerinde birer adet gül, hoplaya zıplaya giden  şanslı kızlara fesat gözler eşlik edecek. Birilerinin içleri burkulacak, hayal kırıklığı yaşayacaklar.

Ve yine çok gözyaşı akacak yastıklara. 

Sizin için sevgi ya da aşk Sevgililer Günü'nde alınacak bir hediye demekse ve üstelik o hediyenin maddi değeriyle orantılıysa vay halinize. 

Sevgiyi ifade etmenin yolu hediye almaktan ya da vermekten mi geçer?

Şart mıdır tarihini birilerinin belirlediği özel günler için tüketim çılgınlıklarının bir parçası olmak? 

Sevgi senede tek bir gün yaşanabilecek kadar, ucuz bir olay değildir, günü olmamalıdır.

Taraflar birbirlerine sevgi dolu kalplerini, daha ötesi ömürlerini hediye etmişlerdir.

Hangi pahalı hediye bu yüce duyguyla boy ölçüşebilir ki? 

Kapitalistin umurunda mı sizce aldığınız hediye ve sevgililerinizin mutlu olması, tabi ki hayır. 

Aşk ve ticari amaç kadar birbirine zıt düşen bir acayiplikte sistemin bir parçası olmayın.  

Sevgilisini her gün sevgililer günü gibi seven ve sevgiyi "pahalı hediye" olarak görmeyen sevgililere sonsuz mutluluklar diliyor, herkesin bugünü özel ve kırmadan, kırılmadan geçirmesini diliyorum.