Kadın hakları diye adlandırdığımız şey, erkek egemen toplumun kadına verdiği imtiyazlar bütününden başka hiçbir şey değildir.
Modern toplumlarda insan, kadın erkek, siyah beyaz, dindar dinsiz diye ayrışmamalıdır.
İnsan bu evrene geldiğinde, dünyaya gözlerini açtı, bu evrende başka bir evrene intikalinde ise, dünyaya gözlerini kapadı diye anılan varlıktır.
İnsanlık tüm dünyayı, birlik beraberlik ruhu ile cennete çevirdiği gün asla haklardan söz edilmez.
Çünkü, o dünyada hak diye adlandırdığımız kavram, insana doğuştan verilmiştir.
İnsanlık çoğu zaman diğerini, gerek gelenekleriyle, örf, adet, gerekse dini gerekçelerle, kontrol altında tutmayı kendine görev bilmiştir.
Bu gerçek çoğu zaman insanı yanılgıya düşürmüştür
Yanılgıya düşen insan ise, geçmişiyle yüzleşmekten korkmuş ve yeniliğe kendini kapatmıştır.
Hal böyle olunca asla Modernliği yakalayamamıştır.
Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde da- hi kadınlar, sosyal hayatta işgücü ve meta olarak, ve ya süs eşyası olarak bedeninden ve ruhundan faydalanılmıştır.
Özellikle yaşadığımız dünyada zayıf olmak zorunda olan, bedenine şekil verilen,bedeni üzerinde imtiyaz yapılan yine kadındır.
Kapitalist, deist yeni dünya düzeni izmleri kadın bedeninin müstehcenliğinden fayda sağlarken, bu hakikatin zıttı olan görüşler ise, kadını kapatmaktan fayda sağlamıştır.
“Sözlerim asla sağa sola çekilmeden halis niyetle anlaşılmalıdır”
Yaşadığımız ülke Türkiye'den örnek verecek olursak, yıllarca türban gibi bir meseleyle vermiş olduğunuz mücadele, sorunun çözümünde, bize fayda sağlamadığını gördük.
Bir saç teli gözükmeyecek kadınların, beyinlerimize, kapattığını gördük.
Türbanı Allah'ın emri, kesin kapatmak zorundayız diye insanlara anlatırken faiz yemeyi sonraki mesele olarak düşündük ve hala faiz üzerinden tüm insanlık birbirimizi sömürüyoruz.
Oysa insanı, kadın ve erkek diye ayırıp farklı manalar yüklemek insana yapılan en büyük hakarettir.
Bırakalım insanlar, istedikleri gibi yaşayıp istedikleri gibi hayatlarını devam ettirsin.
Taciz ve tecavüze yeltenen sapık, kadının açık yada kapalı oluşuna değil, kadının varlığına saldırgandır.
Ayak tırnaklarından bile tahrik olur.
Bu karakterler tedavi edilmelidir.
İnsanlık kafa yapısını değiştirmelidir.
Kadını insan gözüyle görür, ticarette, Ziraat de sosyal hayatta, sağlıkta, hayatın her yerinde bizimle beraber mücadele eden dostumuz, sırdaşımız, ana- mız yarimiz gözüyle görürsek bütün sorunları aşmış oluruz.
İslam peygamberi, ticarette Arap Yarımadası'nda söz sahibi olan kadınla evlenmesi, insanlığa gösterilmiş en büyük örnektir.
Bu hakikati her zaman gözden kaçırdık.
Ya da bilinçli anlatmadık.
Kendimize olan güven probleminden, kadını hayatın her yerinden çekip eve kapatıp buna din dedik.
Dolayısıyla, dini de dünyayı da anlayamadık.
Hayatımız kavga ile geçti.
Bu problemleri kısmen de olsa aşmış olan toplumlar her daim mutludur
Doğru yolda olana selam olsun.