“Yüreğime taht kurmuş güzel kadınım. Kokusu ellerimde. Bakışları gözlerimde. Saydamlaşmış bedenimi şefkatiyle, merhametiyle, sevgisiyle etten, kastan, kandan, candan hâle getiren İlahi tanrıçam. Benim kadınım. Ellerinin tılsımıyla bana güç veren, beni bana teslim eden kadınım. Aşkım... Kokusu içimde, avuçlarımın içinde, göz pınarlarıma gizlenmiş bir çift damlam. Özlüyorum. Sanırım her zaman da özleyeceğim. Bu sevdanın hükmü geçersiz olacak. İhtimallere bile yaklaşamayacak hazin bir sevda. Sonu yok. Başı yok. İki ucu açık bir sevda! Boynu bükük... Bu sevdanın sonunda tatlı sözler birikmeyecek, tatlı kavgalar, zararsız küsmeler olmayacak.” Dedi ve öfkelendi adam.
Devasa ellerini uzattı. Bir eli Yeryüzüne ve diğeri Gökyüzüne değecekti neredeyse. Arasında kalmayı beceremeyeceğini hissedince kendi kurduğu kapandan hızlıca uzaklaştı. Ardına bakmadan, nefes bile almadan. Çatırtıları duymamak adına kulaklarını iyice tıkadı. Tüm hızıyla uzaklaştı. Yere bakmaktan çekindi. Gökyüzüne bakmaktan, kendisine bakmaktan çekindi. Kapan kocaman bir gürültü çıkardı.
Bedenine bakmaktan çekindi. Kıskaca dönüştü birden elleri. Her şeyi ve her yeri kıskacına sıkıştırmaya çalıştıkça telaşa kapıldı. Neden böyle davrandığına bir mana veremedi. Doyumsuzca ve de yorumsuzca her gördüğü nesneyi sıkıştırıp ardına attı. Yığıldı arkasına yüzlercesi. Tanıdık tanımadık, bildik bilmedik.
Sevdik sevmedik her şey onun oldu. Sahiplik olgusu arttıkça doyumsuzluğu da artmaya başladı.
Kıskacına takılan her şeyi, doymayacağını düşünerek hatta düşünme yetisini bir kenara bırakarak sadece azılı bir hayvan gibi ifadesizce yemeye devam etti. Hazin sonunu kendisi bilerek ve de gülerek hazırladı. Çıldırmaktan korktu. Aç kalmaktan, yalnız kalmaktan. Aşksız kalmaktan Saldırdığı ve sahip olduğu her şeyin boş oluşunu çatırtılardan sonra fark etti. Tufan koptu. Yer sarsıldı. Gök delindi. Çıplak vücudu kavrulmaya, sararıp solmaya başladı. Hüznüyle şaşkınlığı karmaşa yarattı. Kıskaçlarını kapattı, yere uzandı. Biten aşkının içini yakan anılarına daldı ve uyuya kaldı.
Sevda kaçsın çayınıza.
