Saygıdeğer Önce Vatan okurlarım, bu hafta sizler ile yıllardır sağlık açısından polemik konusu olan yumurta ile ilgili görüşlerimi paylaşmak istiyorum.
Yaşamımız boyunca gittiğimiz farklı hekimlerin yumurta konusunda da farklı görüşlere sahip olduğunu da hissetmiş olmalısınız. Bazı hekim arkadaşların “Aman ha” diye söze başladıklarını, bazılarının sadece sarısını, bazılarının ise sadece beyazını tüketmeniz gerektiğini, bazılarının ise beş-on yumurtayı rahatlıkla yiyebileceğinizi, hatta bu işlevi bol tereyağına kırarak gerçekleştirebileceği söylemine şahit olmuşsunuzdur. Benim naçizane görüşüm ise, yaz ve kış sofralarımızdan, menemeni, çılbırı, rafadanı, gerekse omleti ve birçok çeşidi ile hiç eksik etmediğimiz yumurtanın, anne sütünden sonra insanın ihtiyacı olan tüm besin öğelerini bulunduran tek besin kaynağı olduğu yönündedir. Ayrıca, yumurta tüm besinler içerisinde en kaliteli proteini içermektedir. Çünkü yumurta proteini insan vücudunda sentezlenemeyen ve kesinlikle besinler ile dışarıdan alınması gerekli olan “esansiyel amino asitleri” yapısında içermektedir. Sindirilebilme oranı hayli yüksek olup, tamamına yakını vücut tarafından kullanılmakta ve vücut proteinlerine dönüşebilmektedir. Yeterli ve dengeli beslenmede, hızlı bir büyüme ve gelişme döneminde olan çocukların, protein tüketimlerinin en az yarısının hayvansal kaynaklı olması önermektedirler. Bu nedenle çocuk beslenmesinde protein kaynağı olan yumurtaya gereken önem mutlaka verilmeli ve ihmal edilmemelidir.
Yumurta başlıca A, D, E ve B grubu vitaminleri olmak üzere diğer vitaminleri de önemli oranda içermektedir. Yumurta sarısındaki A vitamini gözün iyi görmesini sağlamakta, kemik gelişimi ve sağlıklı dişler için de çok gereklidir. Vücut hücrelerinin gelişmesine yardım etmekte, solunum ve sindirim sisteminin sağlıklı olmasını ve enfeksiyonlara karşı korunmasını sağlamaktadır .D vitamini, insan vücudunda kalsiyumun kullanılmasına yardımcı olmaktadır. Yumurta sarısı, D vitamini sağlayan birkaç besinden biridir ve güneş ışınlarından da yeterince faydalanıldığı takdirde yumurta özellikle çocuklarda D vitamini eksikliğine bağlı kemik bozukluğu oluşmasını engellemekte sağlıklı olmalarına katkı sağlamaktadır. Yumurta E vitamini yönünden de oldukça zengindir. E vitamini oksidasyonu önleyici etkisinden dolayı, vücudumuzu zararlı maddelere karşı koruma özelliğine sahiptir. B grubu vitaminleri bazı besin öğelerinin vücutta enerjiye çevrilmesi için gereklidir. Yumurta özellikle B2 vitamini açısından çok zengindir. Bu vitamin deri ve göz sağlığı için de gereklidir. Ayrıca yumurta da bulunan kolin, beyin fonksiyonlarının yerine getirilmesinde önemli rol oynamaktadır.
Yumurta, demir ve çinko gibi sağlığımız için çok önemli olan mineralleri de içermektedir. Demir, kan yapımı için gereklidir. Demir yetersiz alındığında anemi (kansızlık) oluşur. Ayrıca demirin büyüme, gelişme ve hastalıklardan koruma rolü vardır. Yetersizliğinde çocukların öğrenme yeteneği ve okul başarısı azalır. Yumurtada C vitamini bulunmamasına rağmen C vitamini açısından zengin bir besinle tüketilirse yapısındaki demirin emilimini artırmış olmaktadır. Yumurtadaki çinko minerali özellikle büyüme-gelişme ve bağışıklık sisteminde rolü olduğu için çok önemlidir.
Diyet yapanların da ihmal etmemesi gerekli besin kaynağı olan yumurtanın yağ oranı düşüktür. Büyük bir yumurtada 4.5 gram civarında yağ bulunmakta bunun 1.5 gramı doymuş yağ asitleri, kalan kısmı ise, doymamış yağ asitlerinden oluşmaktadır.
Günümüzde de çok tartışılan yumurtada ki kolesterol konusuna gelince, bir adet yumurtanın beyazında, kolesterol ve yağ yoktur ancak sarısında 213 mg kolesterol bulunmaktadır. Besinlerdeki yüksek kolesterolün, kan kolesterolünde direkt artışa neden olduğu düşünüldüğünden yumurtanın dikkatli tüketilmesi de söz konusudur. Ancak günümüzde bazı bilim insanlarının günde 10 adet yumurta yiyebilirsiniz söylemi ile bu konu yeniden alevlenmiştir. Biliyoruz ki, gerçekte kan kolesterolünün büyük bir kısmı vücut tarafından yapılmaktadır. Kolesterol; insanlar ve tüm hayvanlarda vücutta sentezlenen yağ benzeri bir madde olup, sinir liflerinin yalıtımı, hücre duvarının bütünlüğünün sağlanması, D vitamini sentezi, çeşitli hormonların ve sindirim salgılarının oluşumu için gereklidir.
Yapılan bilimsel çalışmalar sonucu, kan kolesterol seviyesinin düzenlenmesinde; beslenme şeklinin, genetik özelliklerin ve yaşam biçiminin önemli olduğu ortaya çıkmıştır. Şayet, kolesterol metabolizması bozukluğunuz yok sa, yeterli ve dengeli olarak tüm besin gruplarını tüketiyorsanız, vücudunuz ideal ağırlığında ise, fiziksel olarak aktifseniz ve sigara kullanmıyorsanız, yumurtanın yüksek kolesterol içeriğinden dolayı endişe duyulmasına gerek olmadığı inancındayım. Ancak bu konuda abartıya kaçmadan, bazı hocalarımızın dediği gibi ne sıfır yumurta, ne de günde on yumurta yiyelim, inanıyorum ki, sağlığımız açısından en önemli olanı yaşantımızda hastalık ve sağlık durumumuza göre belirli ölçüde yumurta yiyelim ama mümkün mertebe asla GAM yemeyelim. Acizane düşüncem şudur ki, her şey de olduğu gibi, yumurtanın da azının karar, çoğunun zarar olduğudur.
Sağlıklı, mutlu günler diliyor saygılar sunuyorum.