Uzun bir aradan sonra yazmaya başlıyoruz.
İki yıl önce, o günün kişisel şartları nedeniyle yazmaya bir süre ara verme kararı almıştık. Önümüzde bizi bir süre yazmamaya iten başka meşgaleler vardı.
Meğer en yazılacak olayların yaşanacağı dönemi giriyormuşuz.
Ramazan öncesinde elimizdeki öteki uğraşları bitirip da yazı hayatına dönmeye hazırlanıyorduk ki; kendimizi hastaneye zor attık.
Ramazan’ı istirahatle geçirdik.
Şükür bugün daha iyiyiz, ama tedavinin tam olarak bitmediği de gerçek.
Bakmayın başlıkta “İzin bitti” dediğimize, aslında son on yılın en hareketli, en yoğun temposunu yaşadık.
Nasip olursa her hafta bugün bu köşede okurlarımızla buluşmaya devam edeceğiz..
Hatalarımız affola.
Sayın Cumhurbaşkanım
Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası dönemini istirahatle geçirsek de gelen giden dostlarımızla gündemi konuşmaktan geri durmadık. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aday olmasından sonra siyasetçi bir dostumuz;
 “Nasıl buldun” diye sordu.
Gülerek; “Ben bulmadım, onlara da tavsiye edildi” dedim.
Güven dolu bir ifadeyle; “Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkarılabilecek en güzel aday bulundu. Artık Erdoğan’ın hiç şansı yok, ne diyorsun?” dedi.
Benim cevabım netti;
“Ekmeleddin beyin Tayyip bey karşısında kazanma gibi bir ihtimali olmaz. Malumun ilanı için seçim takvimini tüketeceğiz, o kadar” 
Neticede halk ilk turda yüzde 52 oyla Sayın Erdoğan’ı köşke çıkardı. 
Adının başında ‘Cumhur’ ifadesi bulunan ‘Başkanı’ ilk defa halk kendi oylarıyla seçti.
Üstelik ikinci tura bırakmadan.
Daha geçen seçimde aday çıkarmayan muhalefetin, ‘Cumhurdan aldığı yetkiyi krize tevdi ederek’ seçim sürecini nasıl kilitlediğini hatırlayalım.
İlk defa kendi yetkisini kullanan halk, seçimi krize dönüştürmeden, süreci uzatmadan işi bitirdi.
Hayırlı olsun.
Sayın Başbakanım
Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra gözler yeni Başbakan’a çevrildi. Bugünlerde herkes yeni Başbakan’ın kim olacağını merak ediyor.
Uzun bir süre önce Uluslararası bir araştırmanın sonucunu okurlarımızla paylaşmıştık. 
Bu araştırmaya göre, Türk halkı büyük ölçü de “Tayyip Erdoğan’dan sonra Ahmet Davutoğlu” diyordu.
Geçen hafta sonu Kars’ın Selçuklular tarafından fethinin 950. yıldönümü kutlamalarına katılan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na çevresindekiler “Sayın Başbakanım” diye hitap etmişler.
Görülüyor ki sadece Konyalılar ‘hemşehrilik refleksiyle değil’, Türkiye’nin öteki ucundaki insanlar da Sayın Davutoğlu’nu ‘Başbakanlığa layık’ görüyorlar.
Elbette son kararı AK Parti’nin kongre üyeleri verecek.
Ama ben “Cumhurbaşkanı seçilen ve kongrenin ertesi günü yemin ederek görevi devralacak olan Sayın Erdoğan’ın işareti dışında bir aday beklemiyorum.
Halkın bu kadar kabul ettiği bir isim varken daha farklı bir isim de beklemiyorum.
Üstelik Sayın Davutoğlu hem dış siyasette, hem iç siyasette büyük tecrübe sahibi.
Üstelik yıllardır birlikte olduğu Sayın Erdoğan ile uyum içinde çalışacağından da kuşku duymuyorum.
Bir kez daha “Malumun ilanı için AK Parti’nin kongresini beklemek gerekiyor” desek yeri değil mi?