Saygıdeğer okurlarım, bu gün sizlerle çoğu yaşamımızda çoğu kez birlikte olduğumuz, ancak pek hissetmediğimiz, ancak bizi şiddetlenip rahatsız ettiğinde fark ettiğimiz öksürük ile ilgili bilgileri paylaşmak istiyorum. 
Bazen de karşımızdaki kişinin istemediğimiz sözleri sarf etmesinden dolayı da öksürür gibi yapabiliriz. Bu çakma öksürük, masumane bir öksürük olup, hiçbir mikrop içermemektedir. Şaka bir yana, biliyoruz ki, boğazımızın ve solunum yollarımızın açık ve temiz kalması için zaman zaman öksürme refleksi devreye girmekte ve bir nevi koruma sağlanmaktadır. 
Bu nedenledir ki, öksürüğün vücut için önemli bir görevi ani refleks sayesinde mikroplar, tahriş edici yabancı maddeler, duman, mukus ya da diğer sıvılar nefes yollarına veya akciğere kadar ilerleyemez. Solunum yollarındaki  sinir uçları uyarıldığında öksürük ortaya çıkar. Havanın ani ve güçlü bir şekilde dışarı salınmasıyla nefes yollarından yabancı maddeler arındırılmış olmaktadır. Bu bağlamda öksürüğün aslında vücudumuza faydası vardır diyebiliriz. Ancak öksürük arttığında bilmeliyiz ki sağlığımızla ilgili yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğu aşikârdır. 
Uzun süren öksürüklerin göğüs ağrısı, halsizlik gibi yan etkileri ortaya çıkabilmekte, ayrıca uykuyu bölen öksürük uykusuzluk nedeniyle yaşanacak başka problemlere de neden olabilmektedir. Tıbbi yönden ifade etmek gerekirse öksürük çeşitleri temelde, öksürüğün balgamlı olup olmamasına ve ne kadar sürdüğüne bağlı olarak değerlendirilmektedir. Bazı öksürüklere her hangi bir salgı olmadığı için kuru öksürük adını vermekteyiz. Yaş öksürük ise balgamlı öksürüklerdir ve bu öksürük çeşidinin diğer bir adı da ‘prodüktif‘ öksürük olarak bilinmektedir. Bir de sadece geceleri tutan gece öksürükleri vardır. Öksürük boğazınızdaki bir şeyi temizlemeye yetecek kadar kısa sürebilir ya da günlere, haftalara veya aylara yayılabilir. Öksürüğe çoğunlukla virüsler neden olmakta ve bu öksürükler tedavisiz olarak zamanla kendiliğinden geçebilmektedir. Ayrıca öksürük akut ya da kronik olarak da ortaya çıkabilmektedir. Akut öksürük genellikle aniden başlamakta ve daha ziyade soğuk algınlığı, grip ya da sinüs enfeksiyonu gibi nedenlere bağlı olarak şekillenebilmekte ve genellikle yaklaşık 3 hafta sürebilmektedir. Öksürüğün diğer bir şekli ise, akut- kronik arası bir görünüm sergileyen ve 3 ila 8 hafta arasında bir süre boyunca sürebilmektedir. 
Bilindiği gibi öksürük otomatik bir refleks sonucu gelişmektedir. Solunum yollarında yabancı bir madde yüzünden uyarılan sinirler, istenmeyen bir maddenin rahatsızlık verdiği sinyalini (impuls) beyne iletmekte, bunun sonucunda beyin de akciğerle ve nefes kaslarıyla iletişime geçmekte, bu durum da bizi derin bir nefes alıp ardından güçlü bir şekilde dışarı nefes vermeye zorlamaktadır. Ancak öksürük konusunda atlamamız gereken husus, birçok farklı tıbbi durum ya da hastalığın da öksürüğe neden olabileceğini unutmamamız konusudur.
Yaklaşık 40 yıldır sigaranın zararlı etkilerini araştıran bir kişi olarak, sigaranın neden olduğu bronşit kronik öksürüğün başlıca nedenleri arasında olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Sigara içmeyenler arasında ise öksürük en çok akut bronşit, soğuk algınlığı, grip gibi üst solunum yolları enfeksiyonu, geniz akıntısı, astım ya da reflü gibi tıbbi durumlar nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Tüberküloz gibi ciddi tıbbi durumlar pek yaygın olmamakla birlikte öksürük oluşturma nedenleri arasında yer almaktadır. Ayrıca, tahriş eden ve alerjenler yani alerji oluşturan maddelere karşı vücudumuzun bu maddelere karşı hassas olması vücudunuzda çeşitli tepkilere neden olabilmektedir. Şöyle ki, sigara içmek ya da sigara dumanına maruz kalmak akciğerlere dokunmakta, reaksiyon vermesine neden olmaktadır. Öksürüğe neden olan diğer tahriş edici maddeler arasında hava kirliliği, boyalar, deterjanlar ve ev kokusu ya da parfüm gibi diğer kokulu ürünler sayılabilir. Öksürmek nefes yollarını temizleyerek vücudu alerjenlerden korumakta ve bu surette enfeksiyonların önemli ölçüde önüne geçilmiş olmaktadır. Bunların haricinde, çeşitli viral  enfeksiyonlar,  soğuk algınlığı, akut bronşit, grip benzeri enfeksiyonlar yaygın öksürük nedenleri arasındadır. Bu hastalıklar nedeniyle çok fazla mukus yani sümük benzeri sıvı üretilmesi öksürüğü tetiklemekte, geniz deki akıntı, boğazın arkasına akan mukus kronik öksürüğe neden olabilmektedir. Birçok akut solunum hastalıkları geniz akıntısına neden olabilmekte, kronik geniz akıntısı ise genellikle alerji ya da bir sinüs enfeksiyonu nedeniyle oluşmaktadır. Ülkemizde sıkça görülen astım ise, nefes yollarının mukus yüzünden tıkanması olup, bu nedenle de öksürük ortaya çıkması ile karakterizedir. Orta şiddette astımı olan kişilerde öksürük bazen hastalığın tek belirtisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Çoğu kişilerde görülen reflü de ise, midedeki asit yemek borusuna tırmandığında sinirleri uyararak kuru bir öksürüğe yol açabilir. Daha az rastlanan bir şekilde bazen de asitten gelen ufak parçacıklar akciğer tarafından çekilir ve bu durumda bu istenmeyen maddelerin atılması için öksürük şekillenmektedir. Hiç bir rahatsızlığımız olmadığı halde, genzimize veya soluk borumuza kaçan yemek veya her hangi bir yabancı parçacık veya benzer maddeler de kuvvetli öksürüğe neden olabilmektedir. Bununla birlikte, tedavi amacıyla kullanılan bazı ilaçlar ve amfizem, atelektazi, kalp yetmezliği, tüberküloz gibi bazı hastalıklarda da öksürük şekillenmektedir. Bunun yanında, psikolojik sıkıntılarda, uyku esnasında geçen ama uyanıkken rahatsız eden öksürüklerin nedeni stres olabilmektedir. Bazı kişiler de sinirli olduklarında ya da alışkanlık haline getirdiklerinden kimi durumlarda öksürükler. Fiziksel nedenle değil de psikolojik nedenlerden kaynaklanan bu tür öksürükler ise yetişkinlerden ziyade çocuklar arasında yaygın rastlanılmaktadır.
Her hangi bir hastalıktan kaynaklanmayan öksürükler için 4 yıl botanik eğitimi alan bir kişi olarak sizlere her hangi bir zararlı yan etkisi olmayan bazı bitkisel tedavi bilgilerini aktarmak isterim. Şöyle ki, turpu rendenin ince kısmıyla rendeleyip, bal ile karıştıralım. Bu karışımı temiz olan tülbentin içerisine koyup bunu yüksek bir yere asalım. Balın akmaması için altına bir kap koyabiliriz. Sabaha kadar bu karışım tülbent içerisinden kabımıza süzülecektir. Süzülen bu bal ve turp karışımını istediğiniz zamanlarda yiyebiliriz. Bu karışımı her yaştaki insanlar tedavi edici sağlıklı bir öksürük giderici olarak kullanabilirler. Ayrıca öksürük şiddetli ise, 1 litre suyun içine, ince dilimlenmiş 1 adet elmayı kabuklarıyla birlikte atalım ve haşladıktan sonra çay gibi sıcak olarak içebiliriz. Bunun yanında, zencefil kökü kaynatıp içebilir veya zencefil tozunu bal ile karıştırarak da tüketebilirsiniz.
Sağlıklı, mutlu güzel günler diliyor, saygılar sunuyorum.