İstanbul’da geri dönüşümde ülke ekonomisine önemli katkı sağlayan plastik, karton, cam, metal gibi çöpe atılan malzemeleri toplayarak geçimlerini sağlamaktadır Afgan gençleri.  Bugün İstanbul’da geri dönüşüm malzemesi toplama işleminin büyük bölümünü Afganistan’dan yurdumuza gelen Afganistanlı gençler sürdürmektedirler. Ülkelerindeki istikrarsız durumdan bunalan gençler için ülkemiz ekmek kapısı olmuştur.  Yeni gelenlerin ise birçoğu dil problemi yaşamaktadır. Dolayısıyla iş bulma sıkıntıları vardır.

Hiçbir gayrimeşru işlere bulaşmayan bu gençlerin kalplerinde bir umut, yüzlerinde bir tebessümle yaptıkları iş yorucu olsa dahi helalinden para kazanma kapısı olarak görmektedirler kâğıt vb. toplama işini..

Hepsinin ayrı bir hikâyesi var kimi ana babasına daha iyi hayat yaşatmak kimi evlenmek için para kazanmaya gelmişler. Kimi hasta ailesine bakmak kimi çocuklarına daha bir gelecek sağlamak için düşmüş yola. 

Memleketlerinden uzak bu gençler için zorluklar içerisinde kazandıkları parayı harcamakta kolay olmuyor tabi ki.  3- 5 arkadaş birlikte ev tutmuşlar aşlarını odalarını paylaşmışlar daha doğrusu hayatı paylaşmışlar. Çünkü hepsinin hedefi aynı daha iyi bir yaşam.  Memleketlerinde birbirlerini tanımayan bu gençlerin birçoğunu burada kader birleştirmiş.

Memleket özlemini boş vakitlerinde bir araya gelmek sohbet etmek bazen de kendi eğlence türlerini taşımışlar ülkemize. Kültürlerini yaşatmak isterler uzak diyarlarda.

Sahilde rastladığım 20- 30 kişilik bir grubun kendi aralarında milli oyunları olan tikrit bed- bal dedikleri ( critket) oyununu en uygun buldukları boş bir arazide kendi memleketlerinde getirdikleri raketle oynamaya ve eğlenmeye çalışmaktadırlar. 22 kişi ile oynanan bir oyunmuş.

Onların yanına yaklaşmama bir anlam veremediler biraz çekinmişlerdi. Ama onlarla sohbet ettikçe yüzlerinde bir gülümseme belirmişti sanırım onlarla konuşmam hoşlarına gitmişti. Kısa sohbetin sonunda birkaç fotoğraf karesiyle onları oyunları ile başbaşa bırakıp ayrıldım yanlarından. 

Hayatlarının zor olduğunu ama Türkiye’de bulunmaktan mutlu oldukları belliydi. Zorda olsa bir ekmek parası kazanıyorlardı çalmadan çırpmadan...