Albümün çıkış parçası “İbadet”  TTNET Müzik’e girdiği ilk haftada ilk 100’e girmeyi başarmıştır!

Bizlerde hayatından biriktirdikleri ile dinleyiciye “Masal” tadında bir albüm sunan Tolga Seçkin ile bir araya geldik. Albümdeki çoğu şarkılarının söz ve müziklerinde kendi imzası olan sanatçı, tüm albümündeki detaylarını Elif Günay'a anlattı.

Tolga Bey hoş geldiniz. Harika bir albüm  ile karşımızdasınız. Albümden kısaca bahseder misiniz?

Sizler de hoş geldiniz Elif Hanım. Albüm piyasaya 2015'in Nisan ayında çıktı. 5- 6 sene rafa kaldırılmış bir albüm. İçerisinde 11 eser var. Bir şarkımın müziğinde sevgili Kıraç'ın imzası var. Onun dışındaki bütün söz ve müzikler bana aittir. Albümde emeği olanlardan bahsedecek olursak, sevgili Korhan Nart, albümün her şeyi Güney Özelkan, hala benim piyanistim olan Serdar Bıyıklı, Vokaliz grubunun kurucusu olan Cengiz Ünal, vokallerde Mine Çağlıyan, Serra Hanımcan Çevik ve prodüktörüm Bora Öztoprak'tır.

Albüm ne kadar sürede hazırlandı?

Aslında talihsiz bir albümdü diye bilirim. 2007'de hazırlamaya başlamıştık o zaman başka bir şirket üzerinden çalışıyorduk, yarım kaldı. Akıl hocam Vedat Sakman'dı. Bizim piyasanın bu tarz plansızlıkları olabiliyor tabii. Ardından babamı kaybettim. Sonrasında birçok şey üst üste geldi. İstanbul'u terk edip Bodrum'da yaşamaya başladım.
Bodrumda bulunduğum dönem, kendimi yenileme dönemim oldu. Bir süre albüm hiç aklıma gelmedi, toparlandım. 2006 -2007 planlanan albüm sonra 2014'te Bora Öztoprak ile kesişen yollarımızla tekrar gündeme geldi. Böylece yeniden bir start verdik. Toparlanması da yine 1 seneyi geçti.

Albümdeki şarkıların tümü o zamandan hazırlanan şarkılar mı?

Evet! Biri hariç. Bir tanesi sonradan eklendi. Kaydetmek istediğimiz bir tane daha şarkı vardı, onu da başka bir projeye koymak için albüme almadık. Tango ile ilgili bir projeydi. Onu albümün dışında bıraktık. Albüme adını verdiğimiz 11. parçamız "Masal"! Masal şarkısı son anda ortaya çıkan bir şarkı oldu. İstanbul'daki Güney Özelkan'a telefon ettim. "Ben bir şarkı yaptım" dedim. Kendisi de bu şarkının albümde mutlaka olmasını istedi. Bu şarkı anneme ithaf ettiğim bir şarkım oldu. Sadece tek bir gitarla çalmak istediğim bir şarkıydı. Kesinlikle stüdyoda çalışalım istemiyordum. Öyle enteresan bir şey oldu ki çay bardakları bile çalındı içinde. Albümdeki ilk şarkıyı ise, babam için yapmıştım. Babamı kaybettiğimin ilk gecesi yazdığım bir melodidir.

Şarkılara değinelim istiyorum. Albümde 11 şarkı var.  Bunlardan bahseder misiniz?

Ben annemin 45'lerıyle büyüdüm. Enrico Macias, Gılbert Becaud, Jacques Brel, Edıth Pıaf, Joe Dassın, Dany Brıllant, Lara Fabıan gibi isimlerin hayranıyım. Bir Saınt - Joseph'li olarak Fransız kültürüyle büyüdüm. Dolayısıyla o dönemin ustalarının bende ve müziğimde etkisi var. Bunu da albümüme yansıttım. Biraz fazla müzisyen bır albümdür. Bu konuda kendimi negatif anlamda eleştirebilirim, çünkü dinleyiciyi daha kolay yakalayabilmek için, daha kolay anlaşılır şarkılar yapmak lazım aslında. O zaman daha büyük bir kesime ulaşıyorsunuz. Bizim albümümüz ise daha sıkı ve sert dinleyiciler arasında dinleniyor diyebilirim. Daha sözleri ve müzikal bütünlüğü önemsenen, içindeki bütün enstrümanları canlı çalınmış parçalar. Şimdilerde teknoloji kullanılarak mekanik gidiyor her şey. Bu sebeple içinde çok duygu olmadığını düşünüyorum. Kısacası bu albüm günümüz popüler müziğinin dışında bir albüm. Bir de tabii klip şarkımızdan çok tıklanıp ilgi çeken bir şarkımız var “Doğum Günü Şarkısı”. Bu şarkıya internet üzerinden bir klip yapılmış ve inanılmaz tıklanma almıştı. Bizde ona güncel soundlarda bir remix düşünüyoruz.

“Masal’a Türkçe sözlü hafif Batı müziği albümü diyebiliriz. Pop müzik albümü değildir…”

Masal albümünün size "En iyi çıkış yapan erkek şarkıcı" ödülü getirdiğini biliyoruz. Bu ödülden biraz bahseder misiniz?

Evet, Elif Hanım. 2015 yılında Oku-Sev Vakfı tarafından düzenlenen “Yılın Enleri”nde bu ödüle layık bulundum. Bu anlamlı armağan için 4×4 medyanın patronu sevgili Engin Taşkıran ve basın danışmanım Özlem İşler başta olmak üzere, emeği geçen ve layık bulan herkese buradan tekrar teşekkür etmek isterim.

Kıraç'ın "Bir İstanbul Masalı" dizi müziğini yabancı bir şarkıyla yorumlamışsınız. Ondan bahseder misiniz?

2007'de albüm yaptığım dönemlerde sevgili Vedat Sakman’ın mekanında "Orjinal" adlı bir program yapıyordum. Bildiğiniz gibi orijinali yabancı olup Türkçe‘ye uyarladığımız birçok şarkı var. "Dünya dönüyor", "Hoş görsen" vb... Orijinali başka dilde olan şarkıları ben bu programda yarısına kadar orijinal halinde yarısından sonrasını Türkçe söylüyordum. Bir gün programda Kıraç’ın sınıf arkadaşı olan orkestrama bir şaka yaptım ve zaten enstrümantal olarak icra ettiğim "Bir İstanbul Masalı" müziğine Fransızca dörtlük hazırlayıp programda, bu şarkının orijinali buymuş diyerek okudum. Sonra çok beğenildi. O zamanlardaki menajerim Cengiz Ünal güzel bir aranjman yaptı. Şarkı Kıraç’a gitti. Sağ olsun Kıraç’ın hiç bir beklentisi olmadan şarkıyı albüme armağan etti.

Bildiğimiz kadarıyla 7 dilde şarkı söylüyorsunuz. Bu dillerin hepsini biliyor musunuz? Bu diller neler?

7 dilde şarkı söyleye biliyorum. İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Yunanca olmak üzere bu 4 dili iyi biliyorum. Diğer dillere gelince, bu yabancı şarkıları söylemek için, dillere hakim arkadaşlarımdan özenli bir destek alıyorum. Doğru telaffuz ve ne anlattığımı bilmek istiyorum.

Şarkılarım tamamen orjinal, her ülkeden dinleyicim kendi lisanına ait şarkıları birebir dinliyor. Taklit yok!


Bu bir dil merakı mı?

Öyle denilebilir. Yeni diller konusunda çok hevesliyim. Yabancı dil gramer kitaplarını incelerim. Televizyonlarda yabancı kanalları izlerim vs...

İbadet şarkısına bir klip çektiniz. O süreci anlatır mısınız?

"ibadet" benim askerlik dönemimde yazdığım bir şarkıydı. Gurbette olmak ile ilgili sözler vardır içinde. Klip Bodrum’da yönetmen İsmail Ünal tarafından çekildi. Sevgili İsmail Antalya’dan ekibiyle birlikte gelmişti. Tuna Kasbek kameramanımızdı. Nihan Şerbetçi klibin kurgusunu ve oyuncu koçluğumu yaptı. Klip Bodrum’un çarşı sokaklarından ve  Turgutreis’teki eşsiz günbatımından faydalanarak çekildi. Çok güzel bir klip oldu.

Sahnede hep şunu derim; inşallah sevmenin ibadet sayıldığı bir ülke oluruz. Tez zamanda (-ki, bu dönemde buna çok ihtiyacımız var) şarkıma adını veren kavramı dini görüşlerimiz kadar, yaşam koşullarımızla da bağdaştırabiliriz...

20 yıldır sahne aldığınızı biliyorum. Nerelerde sahne alıyorsunuz? Sahnede  olmayı seviyor musunuz?

Elbette seviyorum. İşin ticari boyutu için kesinlikle söylemiyorum. Albüm çıkarmak demek insanların sizin şarkınızı söylemesiyle manevi bir tatmin yaşamak demektir. Ama sahne kendi şarkılarınız dışında birçok şarkıyı performe ettiğiniz bir tiyatro gibidir.  Bire bir nefes, aynı havayı solumak ve izleyiciyle göz göze gelmek gibi birçok güzelliği var. O yüzden sahne çok kıymetli. Ben de yaz aylarımı sahne odaklı olması için tamamen Bodrum’da geçiriyorum. İstanbul’da da CKM Hayal Kahvesi'nde konserlerim oldu. Kalamış Sakman ve şehir dışı performanslarım oldu kış döneminde. Bodrum’daki yoğun otel programımıza bu sezon farklı mekanlar ekliyoruz. Otel işlerini de seviyorum fakat albümünüzü otelde  sunmanız mümkün değil. Otellere gelen turist iyi müzik dinler ve gider. Kalıcı ve sabit dinleyici bulabilmek için otel dışında konserler vermek kaçınılmazdır.

Son zamanlarda tek şarkı ile popüler olan şarkıcılar için neler söylersiniz?

Aslında bunu kişilere çok yüklemememiz lazım. Tüketim toplumu olarak bizler o kadar çok şeyi hızı tüketiyoruz ki maalesef, müzik ve şarkıcılar da bu durumdan nasibini alıyor. Çok hızlı tüketince de üretim için insanlara yeterli zaman kalmıyor. Bu zamanı bulamayan arkadaşlar çabuk basit şeyler üretip piyasaya veriyorlar. "Bizler ‘Top 10’ listesinde olacak bir albüm yapmadık. Zaman içinde sevilecek uzun süre konuşulacak tok bir albüm yaptık."


Ülkemizdeki sahne performanslarını nasıl buluyorsunuz? Yurt dışına olan kıyası nedir sizce?

Açıkçası bu konuda ahkam kesemem. Çok güzel sahnelerimiz var. Özellikle Hadise’nin sahnelerini çok beğeniyorum. Yurt dışından konseptler alınırken tutuyor olması değil, icracıyla kimyanın uyup uymadığı dikkate alınmalı diye düşünüyorum. Bunun dışında çok iyi teknik ekibimiz ve dansçılarımız var.


Peki, siz böyle bir sahne şovu düşünür müsünüz?

Yok, hayır. Çok hareketli bir sahne performansı bana uymaz diye düşünüyorum. Ama güzel bir "Tango" gösterimi olabilir. "Hasret" diye bir hareketli şarkımız var bunda da Salsa yapılabilir.

Bir şarkı kişi ile bütündür. Yani bir şark o kişi olmadan doğmaz. Notalar bir araya gelmemiştir henüz. Bu albümün notaları da benim odamdan çıktı. Benim odamdan çıkmış bir eseri başka ağızlardan duyabilmek en kutsal şey olsa gerek…

Çocukluk hayallerinizde sanatçı olmak var mıydı?

Çok önceleri sanatçı olma hayalleri kurmadım. İlkokul sonlarında TRT'de dublaj yapmaya başlamıştım. Sevgili Suat Suna, Sumru Yavrucuk ve Oktay Kaynarca ile beraber. 1988'de annem bana bir gitar almıştı ve Sonra o benim tutkum oldu. Klasik müzik eğitimime sevgili Boğaç Goncu hocamla başladım. Daha sonra Serdar Otacıoğlu ile şan eğitimim devam etti. Bir asker çocuğu olarak rahmetli babam konservatuvar okumamı istemedi. Yine de İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nü bitirdiğim 6 yıl içerisinde  geleceğimi müzikle çizeceğimin kararını verdim.

Yakın tarihte olacak projelerinizden bahseder misiniz?

Yakın tarihte "Doğum Günü" şarkısıyla ilgili bir remix çalışmam olacak. Onun haricinde çok taze bir babayım. Bu aralar hep babalıkla ilgili yoğun duygularla bir kaç ninni biriktirdim. Oğlumun ilhamıyla ve bütün çocuklara sunacağım. Sevgili Eser Taşkıran’la gönül birliği yaptık, oda orkestrası tadında bir "Babadan Ninniler" albümü çıkartmayı düşünüyorum. Çok tanınan bir bebek firması ile sponsorluk görüşmelerimiz devam ediyor. En yakın ve yoğunlaştığım proje bu  diyebilirim. Sahne olarak İstanbul defterini şuan kapattık. Son günlerimde de sizinle röportaj yapmış oldum. Sezon için Bodrum'a gidiyoruz. Bu yaz sezonunda Turgutreis’in yat klübü olmasını istediğimiz "Manzara" restoranda programlarım var. Onun dışında da Bodrum barlar sokağının göbeğinde sürpriz bir gece klübü ve vazgeçilmezimiz bir kaç otelimiz var, oralarda da sahne alacağız.

Son olarak okuyucularımıza ne demek istersiniz?

Şunu söylemeden edemeyeceğim, Müziğin aslında eğlencenin değil de, sanatın bir dalı olduğunu hatırlamamız lazım. Müziği sadece göbek atma ve eğlenme vesilesi olarak görürsek, bu ülkede tabii önce müziği sustururuz. Müziği; paylaşımın, mesaj vermenin, deşarj olmanın, huzur bulmanın bir yolu olduğunu  bilerek ve bir sanat branşı olarak görürsek, (yazarlık, ressamlık...) daha sağlıklı ve barışık bir toplum olabiliriz.

Herkesin bir masalı vardır ne de olsa! “MASAL”  bir yol albümüdür. Biz böyle düşünerek yaptık. Herkesin rahtça arabalarında, yolculuk boyunca iPadleri’nde dinleyecekleri bir albüm oldu. Dinlerken size iyi geleceğinden eminiz. Barış dolu, huzur dolu, keyif dolu günler diliyorum hepimize... Sizlere de çok teşekkür ederim Elif Hanım.

Ben de teşekkür ederim çok keyifli bir sohbetti. Bizim yerimize de Bodrum’un keyfini çıkarın. Mutlu günler dilerim.

Eşi Derya Hanımın kendisine her daim desteği olduğunu söyleyen Tolga Seçkin, "Eşim benim öğrencimdi şimdi vokalistim olarak benimle sahne alıyor. Ve kendisiyle aynı sahnede olmak benim için büyük mutluluk" dedi.

Doğum tarihi: 02.03.1976

Burcu: Balık

En sevdiği huyu: Sakinlik

En sevmediği huyu: Hayalperest olmak

En sevdiği renk: Mavi

Uğurlu sayısı: 5

Uğurlu gün: Salı 

En sevdiği çizgi film: Ice Age 

En sevdiği söz: Masalın en güzel yanı, yeniden söylenebilmesidir.

MASAL 

01-Babam İçin
02-Ha Gayret
03-Hasret
04-Mürur-i Zaman

05-İbadet
06-Yollar Var
07-Doğumgünü Şarkısı
08-İmkansız Düşler
09-Çapkın
10-L’histoire De Mon Pays
11-Masal


Tolga Seçkin’in "Masal" albümünün ilk klibi İbadet" Ardiko Müzik yapım ve Avrupa Müzik yayımcılığında gerçekleşti. Söz-Müzik sanatçının kendisine ait iken kilibin yönetmeni İsmail Ünal klibi Bodrumda çekti. Albüm tüm D&R'lar da bulunabiliyor.


Röportaj: Elif Günay