12 yaşından beri beste yapan Elif Kaya, katıldığı Pop Star yarışması ile sanat yaşamının ucundan döndü. Ardından ailesinin geçim sıkıntısından dolayı müzik yaşamının içine bir türlü giremediğini söyleyen güzel sesli sanatçı, Mustafa Sandal'ın “Var Mısın Yok Musun” şarkısı ile hayatının nasıl değiştiğini anlattı. 
Şimdilerde tarzıyla ve sesiyle milyonların sevgisini kazanan Elif Kaya, bilinmeyen yaşamını Elif Günay’a anlattı. Stüdyo Maestro'da bir araya geldiğimiz Elif Kaya bu hafta sizlerle...

Elif Hanım hoş geldiniz. "Tövbe Tövbe" şarkısı ile güzel bir single çıkardınız. Kısaca bahseder misiniz?
Sizde hoş geldiniz Elif. “Tövbe Tövbe” 1 Eylül'de çıktı. Mezdeke’nin “Ya Elli” şarkısına Ahmet Selçuk İlkan ile birlikte sözlerini yazdık. Selim Çaldıran aranje etti. Çok çok yeni bir şarkı oldu. Birebir Mezdeke’nin orijinal melodisine Türkçe sözler getirdik. Çocukluğumdan beri bu şarkı ile danslar edildiğini biliyordum. O yıllardan beri şarkı bende o kadar çok yer etti ki, bir baktım şarkının Arapçasını ezbere biliyorum. Bir gün stüdyoda oturuyoruz, kağıt kalem vardı elimde başka bir şarkının sözlerini tamamlıyordum. “Günahın çoktur senin” diye Mezdeke müziğiyle şarkıya beste yapmaya başladım. Ve sonra bir anda sözleri döküldü. Gülelim diye başlayan bu şarkıdan single çıktı. Klibinde de Mezdeke'nin kliplerinin tam aksine siyah - beyaz absürt bir klip çektik. Bu da ilgi çekti ve çok beğenildi. 

"Clup ve barlarda gençleri eğlendirecek bir şarkı olsun istedik ve ortaya Tövbe Tövbe çıktı"

Gerçekten güzel şarkı olmuş tebrik ederim. Şimdi sizi belki de Elif Kaya yapan ve milyonların büyük destek verdiği “Bir Bilebilsen” şarkısına değinmek istiyorum. Tebrik ederim muhteşem yorumlamışsınız. “Bir Bilebilsen” şarkısını yorumlamak nerden çıktı?
“Bir Bilebilsen” benim ilk dönüm noktam diyebilirim. Bu şarkıyı çok küçük yaşlarda yaz tatillerinde bir tanıdığımın tekstil atölyesinde çalışırken usta sanatçı merhum Müslüm Gürses’ten dinlerdim. Benimde tam yabancı müzik dinleyip, dünya starı olma hayalleri kurduğum dönemdi. Arabeskten çoğu zaman isyan ederdim. İşte bu şarkı benim o yıllarda çokça dinlediğim şarkılardan biriydi. Ahmet Selçuk İlkan 35 yıllık sanat yaşamını kutladığı bir albümünü çok yakında çıkaracak. Bu albümde birçok sanatçı onun şarkılarını yorumluyor. Ahmet ağabeyimde “35 Ses, 35 Nefes” albümü için şarkılarından birini benimde okumamı istedi. Herkes şarkılarını seçti ve okudu ama ben bir türlü bir şarkı bulamadım kendime. Sonra stüdyoda otururken “Müslüm Gürses’ten yok mu?” dedim. Ve “Bir Bilebilsen”i seçtim. İki gün evde şarkıya çalıştım. Ve şarkı beni o kadar çok geçmişime, çocukluğumdaki o dönemlerime götürdü ki şarkıyı ağlayarak okuyordum. Stüdyoya deneme söylemek için gittim. Ve okuyuş o okuyuş oldu. Selim Çaldıran şarkıya harika bir aranje yaptı. Ve o kayıtla bu şarkıyı tek seferde çıkardık. Sonra şarkıya klip çektik.

“Bir Bilebilsen” şarkısını sizinle aynı dönemde Serkan Kaya’da seslendirdi. Hatta kardeş olduğunuz söylendi. Bir yakınlığınız var mı?
Hayır, bir yakınlığımız yok. Sadece soyadı benzerliğimiz var. Kendisi sevdiğim biridir. Arabesk şarkılarını çok başarılı okuyor. “Bir Bilebilsen”i aynı zamanlarda çıkartmışız. Halbuki birbirimizden haberimiz yoktu. İkimizin de dinleyicilerinin farklı olduğunu düşünüyorum. “Kayalar toplandı” diyorlar bazen; birde Emre Kaya var, o da 3. kardeşimiz :) Ben en küçükleriyim. Serkan ağabeyimiz, Emre ortancamız. Geçenlerde bir araya geldiğimizde, “Kayalar olarak bir düet mi yapsak?” diye konuşmuştuk. Hatta bir Ahmet Kaya şarkısı çıkarmayı planlıyoruz. :) 

“Kendi kalbimin sesini dinledim ve bu şarkıyı seçtim. Bu benim kalbimin şarkısı oldu”

Şarkıya bir de remix geldi. Gerçekten iddialı bir remix oluş. Remix'i nerden aklınıza geldi?
“Bir Bilebilsen” çıktığı andan itibaren kim dinlese, üst üste dinlediğini söylüyordu. İnternetten de bir kaç yerde remixini yapmışlardı. Şarkıyı hızlandırınca benim okumam berbat duruyordu. Bunun daha hızlı versiyonunu okuyup dinleyiciye güzel bir remix sunmak istedik. Selim Çaldıran'da “Remixini yapalım” dedi. Remix o kadar güzel oldu ki, dinleyenler şimdi hep remix dinliyor. Ama “Tövbe Tövbe” ile aynı anlara denk geldi. Umarım her ikisi de tutulur. Ben bu remix’ten iddialıyım. 

Geçmişinize değinmek istiyorum. Nasıl bir çocukluğunuz oldu?
Karadenizliyim. İstanbul’da, Çağlayan tarafında büyüdüm. Çocukluğum sokakta, doğanın içinde geçti. Küçüklüğümden beri şarkıcı olma hayalim vardı. Kendi sesimi çok severdim ve herkes dinlesin isterdim. O zamanlarda en çok sevdiğim şarkı sevgili Yonca Evcimik'in "Taksit Taksit" şarkısıydı. "Yalancı mı yoksa? Aşkı biraz fazla. Üç beş günde bağlanamam ki ben ona..."şeklinde şarkıyı söyler dururdum. Ki o zamanlar Yonca Evcimik benim idolümdü. Üç kız kardeşiz biz, benden iki yaş küçük bir kız kardeşim daha var. Onunla birlikte kameralar yapıp, elimize mikrofon niyetine bir şeyler alıp şarkılar söylerdik. Ama sonra kardeşim felsefe okudu... 

“Bu bir takdir-i ilahi ve ben buna yorum yapamıyorum. Kısmetim böyleymiş…” 

Bu müzik sektörüne nasıl başladınız?
Ailem benim müzikle uğraştığımı okul süreçlerimde hiç bilmedi. Bir müzik öğretmenimiz vardı. babamı okula çağırdı ve ona, "Acilen bu kızı müzik okuluna verin. Bu kızın kulağı ve sesi çok iyi lütfen harcanmasın" demiş. Ama tabi o zamanlar bizim geçim sıkıntımız ve hayatla ilgili daha ciddi problemlerimiz vardı. Beni konservatuarda okutamadılar. Ki babamda çok taraftar değildi sanatçı olmama…

      O zamanlar kasiyer olarak çalışıyordum. Bu kasiyerlik yaptığım dönemde bir müşterimiz modern dans okuyordu. Bir akşam o bana dans gösterisi yaptı ve bende ona şarkı söylemiştim. Artık her markete geldiğinde “Bugün müzik için ne yapıyorsun” diyordu ve bunu her gün sorardı. Ardından Pop Star yarışması başladı. İbrahim Tatlıses, Deniz Seki, Seyfi Dursunoğlu'nun yıllar önce düzenlediği Pop Star yarışmasına katıldım. Sunuculuğunu Nehir Erdoğan yapıyordu. Bu süreçte ailem beni işe gidiyorum biliyordu. Önce yarışma bireysel başladı, sonra ilk on ikiyi seçerken; bizi dört kız olarak çıkardılar. Sonra iyi bir netice alamadım ve müzik yaşamına ara vermek durumunda kaldım. Kimse bize albüm yapmadı. Yarışma bitince de ben kürkçü dükkanıma geri döndüm. O grupta Eda Pala diye bir arkadaşım vardı. Kendisi Selim Çaldıran'ı tanıyordu ve bir albüm yaptı. Selim Çaldıran ile de Eda'nın düğününde yıllar sonra tanıştım.  

Müzik sektöründen soğuyunca oyuncu Ayşe Tolga'nın yanında işe başlamışsınız. Hayat aslında sizi hep bir şekilde medyada tuttu diyebilir miyiz? O dönemden bahseder misiniz?
Şöyle anlatabilirim 80'ler dizisinde “Gülden” rolünü oynayan başarılı oyuncu Ayşe Tolga'nı “Aisha” adında Türkiye’nin ilk aromaterapi markası vardı. Burada masajlar, masaj yağları, terapiler üzerine ürünleri olan bir dükkanda işe başlamıştım. Satış, masaj yağı karışımları ve bitkisel çaylar hazırlıyordum. Ürünleri o kadar çok iyi tanıyordum ki, müşterilerin ağrılarına yönelik karışımlar da hazırlıyordum. 12 yaşımdan beri yaptığım bestelerim vardı ve bu dükkanda müsait olduğum zamanlarda gitarımla birlikte bestelerimi çalıyordum. 

Mustafa Sandal'la bir düetiniz oldu. “Bu şarkı hayatımı değiştirdi” diyebilir misiniz?
Ben Ayşe Hanımın dükkanında çalışırken, (-ki o zamanlar tanınmış biri değildi) Emrah Karaduman ile tanıştık. Ve Emrah ile inanılmaz iyi anlaştık, müzik yapmaya başladık. Emrah’ın aranje yaptığı şarkıları ben okurdum ve ünlü sanatçılara götürürdük. “Var Mısın, Yok Musun” diye bir şarkı okudum ve şarkı bir çok ünlüye gitmiş. Mustafa Sandal dinleyince, “Şarkı çok güzel fakat kızın sesi de çok güzel. Kim bu kız? Ben bu kızla düet yapmak istiyorum” demiş. Dükkanda sabun paketlerken beni Mustafa Sandal aradı ve şarkıya düet yapmamı istedi. “Karizma” albümündeki “Var Mısın Yok Musun” şarkısını birlikte söyledik. Hiç bir sahne tecrübem yokken Mustafa Sandal ile Türkiye turnesine çıktım. Benim ilk profesyonel hayata girişim de bundan sonra oldu. 

2014'te bir albüm çıkardınız. Çok fazla bilinmedi belki ama dolu dolu bir albümdü. O zamanı anlatır mısınız?
Evet, ilk albümüm “Karanlık Dünyam”, 13 şarkılık bir albümdü. O kadar yıl bekledikten sonra hiç bir şarkımı ayıramadım. İlk klibimizi de albümün adı olan bu şarkıya çektik. Kutsi, Baha, Metin Şentürk, Berksan ve Selim Çaldıran sağ olsunlar bu klipte oynadılar. 70'li yılların klipleri gibi oldu. Çok güzel bir albümdü. Sadece iki şarkıya klip çektim. “Bir Bilebilsen” kadar duyulmadı ama dolu dolu bir albüm çıkarmıştım. Bana destek olan herkese de teşekkür ederim.

Yakın gelecekte ne tür projeleriniz var?
Bir single daha yapıp bir albüme başlamak istiyoruz. Albüm şarkıları aşağı yukarı hazır. Kutsi'nin albümüm için yazdığı çok güzel bir bestesi var. Belki onunla çıkış yapabilirim. Kendi bestelerimi raftan çıkardım, onları kullanacağım. “Bir Bilebilsen” gibi ses getirebilecek eski bir şarkıyı daha seslendirmek istiyorum. Bir yandan İngilizce şarkılara önem vermeye başladım. Cover işini iyi yaptığımı düşünüyorum bunda mütevazı olamayacağım, cover çalışmalarına devam edeceğim. Konserlerim de devam ediyor. Yurt içi ve yurt dışı konserlerimiz var. Fakat yakın zamanda bir Joly Joker sahnesi yapmak isterim.

“Elif Kaya, bir Joly Joker sahnesinde sevenleriyle buluşmak istiyor”

Peki saçlarınız?
İnsanlar bu tarzımı çok sevdi ve saçlarımı çok beğeniyorlar. Fakat ben saçlarım değişsin istiyorum. Benim ruhum tek renk ve her şeyin doğallığından yana. Belki klibin içinde bir değişim yapabilirim. Ama biliyorum ki, insanlar benden farklılık bekliyorlar ve bekleyecekler. Bu dünya bir show dünyası, bende elimden geleni yapacağım. 

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?
Benim hikayemi sizin aracılığınız ile dinleyecek olan tüm okurlarınıza öncelikle saygı ve sevgilerimi iletiyorum. Herkesi istedikleri her şeyi istemeye devam etmeye ve olabileceğinin inancını yitirmeden o yolda gitmeye davet ediyorum. Belki de birçok örnek ünlüden biri de benim. Benim için de hayat şartlarından sanatçı olmam imkansızken ben şuan sevenlerimin karşısındayım. Ayrıca “Bir Bilebilsen” ile beni bu kadar çok sevdikleri için herkese çok teşekkür ediyorum. Daha güzel şarkılarla geleceğim. Hepinizi seviyorum. 

Doğum tarihi: 10.23.1988
Burcu: Akrep / Terazi
Doğum yeri: Fatsa 
En sevdiği huyu: İnsanları mutlu etmek
En sevmediği huyu: Panik olmak
En sevdiği renk: Kırmızı
Uğurlu sayısı: 6
Uğurlu günü: Çarşamba 
En sevdiği çizgi film: Heidi
En sevdiği söz: Şahane hayatımız var! 

Röportaj: Elif Günay
Fotoğraf: Ekrem Algın