Hakkında yazılan “19 yaşında 19 estetik ameliyatı” geçirdiği iddialarına açıklık getiren Bulut Duman, sadece burnundan bir operasyon geçirdiğini, bu tarz asılsız haberleri çıkaran yazılı- sözlü basına davalar açtığını ve bu tarz yalan haberlere erişim engellenmesi kararı verildiğini açıkladı.

Bizlerde müzik sektörünün taze kanı ve genç kızların son gözdesi Bulut Duman ile bir araya geldik. Elif Günay’a tüm samimiyetiyle röportaj veren Bulut Duman şimdi sizlerle...

Bulut Bey merhaba. Öncelikle röportaj talebimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Bir anda patlayan 3 şarkıdan oluşan "Bulutistan" adında bir single albümü çıkarttınız. Albümden bahseder misiniz?
Sizlerle bir arada olmakta çok güzel Elif Hoş bulduk. Evet, senin de dediğin gibi "Bulutistan" üç şarkılık bir albüm. Albümdeki tüm şarkıların söz ve müziği bana ait. Aslında her albüm bir müzisyenin kendi krallığıdır.  Bu sebeple albümün adını "Bulutistan" koyduk. İstanbul benim hayatımı değiştirdi. Bulut ile İstanbul’u birleştirince ortaya “Bulutistan” çıktı. Albümün içinde bulunan "Her Harfi Aşktan" şarkısının düzenlemesini sevgili Erhan Bayrak yaptı. Diğer iki şarkılar “Rütbe” ve“Mercimeği Fırına Vereceğiz"in düzenlemeleri Toylan Kaya'ya ait. Albümün kapağını Coşkun Turgut çekti. Özel bir albüm kapağı tasarladık. Güzel bir iş oldu.



"Dijital dünyanın enlerinde yılın en iyi çıkış yapan parçası 'Bulutistan' albümündeki "Rütbe" şarkısı oldu."

“Rütbe” şarkısı ile büyük bir çıkış yaptınız. Özellikle şarkının klibi herkesi büyüledi. Klip hakkında bilgi verir misiniz?
Müzik sektörünü benim için çok ticari bir plasman değil, müzik hayal dünyamı anlatabildiğim ve bu dünya ile insanları buluşturduğum bir platform. Bu yüzden normal klipler çekmeye çalışmaktansa, daha hayal gücünün önde olduğu klipler çekmeye çalışıyorum. Klipte albüm adı “Bulutistan’a” yakışır bir krallık inşa ettik. Kendisine ihanet eden kraliçeden eşi benzeri görülmemiş bir intikam alan kralın hikayesi anlatılıyor. Rütbe klibi Türkiye’nin yüzyıllar öncesinde geçen ilk barok dönem klibi. Klibin yönetmen koltuğunda kendim oturdum. Sanat yönetmenliğini ise Özden Halistoprak yaptı. 126 kişilik bir ekip yer aldı.

Yılanla klip çekmek sizi zorlamadı mı?
Klipte iki tane biri 3 metre diğeri 1,5 metre boyunda yılanlar vardı. 3 metre boyundaki yılanı tutmaya cesaret edemedim. Ama diğeri ile bu klibi tamamladık. Klipte bir yılan bakıcısı bize eşlik etti. Hayvanları çok seviyorum. Evimde benimle birlikte yaşayan iki köpeğim var. Onun dışında da hayvanlar için yapılan çalışmalarda yer alıyorum. Evime sivrisinek girse kavanozla yakalayıp doğaya salarım.

Yeni bir klip geliyor mu?
Evet Elif, "Her Harfi Aşk" şarkısına bir klip gelecek. Türkiye'nin en büyük dekorlarını kurmayı planlıyoruz bunun için. Dekorlarımız o kadar büyük ki sahneleyeceğimiz platoyu bir türlü bulamıyoruz. Moda çekimi gibi bir klip düşünüyoruz. Dört dansçının bana eşlik edeceği,”Rütbe” klibinindeki imajımın aksine daha maskülen durduğum bir klip olacak. Sevenlerim yeni bir tarzda Bulut Duman görecekler.



Yeni bir tarz yaratarak Müzikal Pop'u ülkemize yaşatacağınız söyleniyor. Neler diyeceksiniz?

Yeni çıkan herkes hep biri olmaya çalışıyor. Yani bir taklitlik söz konusu. Oysaki, müzik dünyasında hem dans edebilen hem gerçek anlamda dünya standartlarında showlar sergileyebilen erkek vokal yok! Ben bu boşluğu doldurmak üzere kendimi programladım. Türkiye'de sahne showlarının ajitatörü olmak istiyorum. En büyük hedeflerimden biri bu. Her şarkının bir hikayesi var. Üretirken, bestelerken, söz yazarken de bir hikaye üzerine o şarkı çıkıyor. İşte o çıkan hikayeyi seyirciye anlatmak gerekiyor. Türkiye show anlamında çok yoksun bir ülke! Diğer meslektaşlarım, (sanatçı arkadaşlarım) bu konuda belki kendilerine güvenmediklerinden, belki de yatırım yapmayı tercih etmediklerinden dolayı biraz korkak davranıyorlar ve sahne showundan kaçıyorlar. Kaçmasalar da beceremeyeceklerini düşünüyorum. Çünkü show dediğimiz şey sonradan giyilebilecek bir kıyafet değil! Bunun için yaratılmış olman gerektiğini düşünüyorum.

"Müzikal tadında konserler yapmak istiyorum"
Önce dev ekranda o şarkının hikayesinin kısa filmini döndürmek, sonra o ekrandan sahneye geçişi, o senaryoyu sahneye yansıtmak istiyorum. Show dediğin, sahne dekoruyla, dansçısıyla, proteknik efektleriyle, ışığıyla, hareketli platformlarlarıyla bir bütün ama en önemlisi sanatçının kendisi. Show yapmak her yiğidin harcı değil.



Türkiye'de showlarını beğendiniz isim var mı peki?

Türkiye'de sahne showu yapabilen sanatçı hemen hemen yok desem yeridir. Show denilen olayı bir kostüm gibi sanatçıya giydirmeye çalışıyorlar. Fakat ne yaparsan yap o kişiye oturmuyor da zaten. En büyük showu geçtiğimiz günlerde Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde Hande Yener yaptı. Çok emek harcadığı belliydi. Fakat dikkat ederseniz onda da oturmadığını görebilirsiniz. Tekrar ediyorum “Show sonradan giyilebilecek olan bir kıyafet” değildir. Başkasının tasarımıyla üstünüze oturacak bir şey de değildir. Onu sizin var etmeniz gerekiyor. Mesela dünya starı Beyonce, kendi sahne showlarını arkada dönecek görsellere kadar oturup kendisi hazırlıyor. Önce hayalini ekibiyle paylaşıyor ve onun için çalışanlarda onun hayallerini çok iyi özümsemiş durumda. Sonuç olarak ekibiyle birlikte muhteşem bir show sergiliyor. İşte sizlerde Beyonce'yi izlediğinizde onun dünyasının içinde olduğunu hissediyorsunuz.

Edis ve Murat Boz
Türkiye'de son zamanlarda Edis'i çok başarılı buluyorum. Ve Edis'den çok ümitliyim. Özgün tavrını koruyup, ilerlerse, çok güzel başarılara imza atacağına eminim. Murat Boz'da ilk çıktığında öyleydi. Oda kendine has bir çizgideydi. Fakat şimdilerde o kadar çok her yerdeki yüzünü eskitti. Avrupai havasını kaybetti. Aramızdaki herhangi biri gibi oldu. Her halde star olmak için biraz daha ulaşılmaz olmak gerekiyor. Güneş gibi uzaktan görünüp iç ısıtmak ama bir o kadar da dokunulmaz olmaktır starlık...

"İki Aşık İki Düşman" diye bir albümünüz daha vardı onun geri dönüşleri nasıldı?
Evet Elif, "İki Aşık; İki Düşman" adında bir albümle ilk çıkışımı yapmıştım. 18 şarkının yer aldığı bir albümdü. 13 şarkının sözleri, bestesi bana aitti. Türkiye'nin en yüksek bütçeli yapımları arasındaydı. İçinde Ozan Doğulu, Erdem Kınay, Deniz Erten, Güven Baran, Aşkın Tuna, Kerem Güneş gibi çok değerli müzisyenler, aranjörler vardı. Aranjör olarak yine Toylan Kaya, Berkan Kaya yer aldı. İlk projem olduğu için bu isimleri bir araya getirmek hiç kolay olmadı. Güneşlerinden bana bir parça ışık verdiler. Her birine de buradan ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Albüm 10.000 adet sattı. Gayet memnunum.

İnsanlar sizi Ricky Martin'e benzetiyor. Ne diyeceksiniz?
Aslında kimseye benzediğimi düşünmüyorum. Ricky Martin'e de benzediğimi düşünmüyorum. Yeni çıkan bir vokali eskiden var olmuş bir müzisyene veya sanatçıya benzetmek hep bizde var. Kerhen söyleyebilirim ki bu durum beni rahatsız etmiyor değil.



19 yaşında 19 tane estetik ameliyatı geçirdiğinizle ilgili bir sürü haberiniz çıktı. Bu konuyla ilgili olarak neler söyleyeceksiniz?

Öncelikle, Hipokrat Yemini etmiş hiç bir cerrah 19 yaşındaki bir gence 19 ameliyat yapmayacaktır. Bu haber benim bilgim olmadan bir takım haberciler, basın danışmanları tarafından medyaya sunulmuş asılsız haberlerdir. Bazı gazetecilerde doğruluğunu araştırmadan alıp bunu haber yapmışlar.  Bu haberlerin yapıldığı zaman 19 yaşındaydım, şimdi 25 yaşındayım. O dönemde itiraz edemedim çünkü çalıştığım ekip, "İşi sen bize bırak, biz gereken her şeyi yapacağız. Bu haberler unutulur. Senin adın kalır" dediler. Bende çok fazla sesimi çıkartamadım. Ama şu dönemde tabii ki öyle bir şeye müsaade etmiyorum! Çünkü gerçek dışı yapılan haberler her zaman markanın kendisine zarar veriyor. O sebeple zaten mahkeme kararıyla tüm haberlere erişim engeli yasağı kararı aldık. Gerçeğe yansıtmadığını ispatladık. Burnum dışında hiçbir yerimde estetik yok! Ama ben sahne insanıyım, estetik yaptırma ihtiyacı duyarsam yaptırırım...

Biraz size değinmek istiyorum. Özel hayatınızdan çok kısa bahseder misiniz?
Çok evcimen bir tipim. Kendi halimde yaşayan biriyim. Özel hayatımda 2,5 aydır birlikte olduğum biri var. Sosyal çevresini çok dikkatli oluşturan biriyim. Çünkü ben alkol - sigara kullanmıyorum ve hayatım boyunca da kullanmayı düşünmüyorum. İşimle ilgileniyorum. İşimden çıkıp spor yapıyorum, sporumdan da evime gidiyorum. Evimde arkadaşlarımı ağırlamayı çok seviyorum. Yemek yapmayı çok seven biriyim. Yıl içerisinde mutlaka bir kaç konu hakkında ders almaya çalışıyorum; yemek yapımı, dil eğitimi, stilistlik, Latin dansları ve türevi bir çok konuda ders almaya çalışıyorum. Hali hazırda Berktay Akyıldız'dan şan eğitimim devam ediyor. İki yıllık kamera önü oyunculuğu ve tiyatro eğitimim var. Bugüne kadar 250'ye yakın çocuk oyuncu olarak tiyatro deneyimim oldu. 12 yaşımdan itibaren sahnedeydim ve 16-17 yaşıma kadar çocuk ilizyonist olarak sahneye çıktım. Annemle beraber yaşıyorum. Yaklaşık 11 yıldır babamla görüşmüyorum ve iletişim halinde olmayı tercih etmiyorum. İşte özel hayatım böyle sevgili Elif.

Genç kızların size olan ilgisini nasıl buluyorsunuz?
Daha çok yeni oluşan bir ailemiz var BD'TEAM. İlk konserim Meydan AVM konserimdi. Orada benim için gelenlerin yanı sıra ilk defa gelenlerde vardı. Her konserden sonra bir selfie çılgınlığı yapma kararı aldık. Selfie çılgınlığı kısmına geldiğimizde herhalde 300 tane fotoğraf çektiren insandan 298 tanesi kızdı. Biz biraz Ataerkil bir toplum olduğumuz için kızlar kendilerinden yaşça büyük erkeklere ilgi duyuyor. Ben 25 yaşında olduğum için hayran kitlemin büyük bir kısmı 12-18 yaş arası oluşturuyor. Zaten müzik sektörünü ayakta tutan kesimde 12-18 yaş arası ve bu durumdan çok memnunum. Biri gelip sarıldığında artık şaşırmıyorum ve ben daha çok sarılıyorum. Çünkü bugünlerde sevmeye ve sevilmeye çok ihtiyacımız var. Bana karşılıksız, katıksız sevgi besleyen herkese güzel şarkılar vererek bu sevgimi güçlendirmeye çalışacağım.

Sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor musunuz?
Sosyal medya danışmanlarım var. Günümüzde klavyeyi eline alan herkes sosyal medyayı istediği gibi kullanabiliyor. Bende zarar verici kullanıcılardan uzak durmak adına sosyal medya danışmanlarım ile hesaplarımı yönetiyorum.  Bana ulaşmak isteyen direk mesaj göndererek ya da fotoğraflarımın altına yorum yaparak ulaşabiliyor. İnstagram’da fotoğrafımın altına yorum yapan herkesin profiline girip fotoğraflarına like yapmaya çalışıyorum. Açıkçası olabildiğince Twitter’den Facebook’tan dönüş yapmaya, onların bana karşı gösterdiği ilgiyi karşılıksız bırakmamaya çalışıyorum.


"Altın İstanbul ödüllerinde en iyi çıkış yapan şarkıcı Bulut Duman seçildi."

Peki, gelecekte olacak projelerden neler var?

Her cumartesi “Bulut’un Evi” adında bir televizyon programı yapıyorum 1an TV’de. Ev ortamında konuklarımı ağırladığım samimi formatlı güzel bir program. Bir de konserler var. 3 Eylül’de Bursa’yı salladık. 7 Eylül'de Balıkesir Kurtuluş Günleri Festivalinde, 12 Eylül'de Balıkesir'de Havana Clup'de ve 29 Ekim'de Rings AVM'de olacağız. Şimdilik bunlar var. Ancak her geçen gün yeni konser teklifleri geliyor. Onun dışında bir kitap yazıyorum "Biraz Konuşalım Mı?" adında bir kitap. 90. sayfaya kadar geldim şuanda. İletişim üzerine bir kitap. İnsan beyninin sadece düşünmek için var edilmemiş, aynı zamanda istediğin her şeyi gerçekleştirmek adına evrenle insan arasında bir telsiz olduğunu anlatan bir kitap yazıyorum. Kitabı 1 sene içerisinde okuyucularla bir araya getireceğim.



"Bulut'un Evi; Her hafta cumartesi günü 22.30'da 1an TV’de ev dekoru konsepti ile konuklarını ağırlıyor..."

Program size ne kattı?
Yani bir televizyon programı yapmak her şeyden önce kişinin kameraya alışmasını sağlıyor. Kameraya bakarak konuşmak dünyanın en zor işi. Çünkü arkasını görmüyorsun ve uzun uzun cümleler kuruyorsun. 10 dakika boyunca açılış konuşması yapıyorum mesela. Onun dışında televizyonculuk çok başka bir işmiş. Akış hazırlamak, programın içeriğini belirlemek, sonra onu sunmak ve seyirciyle buluşturmak… Çok şey katıyor insana. Benim birçok vasfım var; şarkıcı, tasarımcı, yönetmen, besteci bunların yanı sıra bir de programcı vasfını kattım kendime, o yüzden gayet mutluyum.

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?
Ben henüz piyasaya yeni girmiş bir vokalim. Diğer var olmuş, uzun süredir süre gelen sanatçılardan daha fazla hayran kitlesine ihtiyacım var. Sevenlerimin bana sahip çıkmasını ve destek olmasını istiyorum. Türk halkı birini çok sevdi mi, çok çabuk bağrına basan bir millet. Bu sebeple bana da inanılmaz derecede sahip çıkıyorlar. Hayran kelimesini sevmiyorum. Beni sevip takip edenler, hayranım değil "canım" olabilir ancak. Hepsi benim ailem gibi. Her geçen gün ailemize yeni üyeler katılıyor. Beni takip eden ve bundan sonra takip edecek olan herkese minnettarım. Bana ulaşmak isteyenler, sosyal ağlarımdan ulaşabilirler. Önce Vatan Gazetesi ailesine, sonra sen Elif Günay'a, sonra fotoğrafçımız Ekrem Algın'a çok teşekkür ediyorum. Herkesin hayallerine dokunabilmesini diliyorum.

Doğum tarihi:16.02.1990
Burcu: Kova
Doğum yeri: Almanya
En sevdiği huyu: Hırslı olmak
En sevmediği huyu: Sinirli olmak
En sevdiği renk: Gri
Uğurlu sayısı:10
Uğurlu günü: Cuma-Cumartesi
En sevdiği çizgi film: Şirinler
En sevdiğiniz söz: Sanat, ruhun dışarıya vurarak kendisini gösterme ihtiyacıdır.

Röportaj: Elif Günay
Fotoğraf: Ekrem Algın