Beyza Hanım merhaba. Güzel bir single şarkısı “Ben N'aptım” ile karşımızdasınız. Şarkı nasıl oluştu?
Sizler de hoş geldiniz Elif. “Ben N'aptım” şarkısı içinde espri ve mizah olan bir şarkı. Hataları yapıp daha sonra aklına dank edip kendisiyle yüzleşen ve bunu haykıranların şarkısı oldu. Söz ve müziği bana, düzenlemesi Gökhan Süer'e ait. Ben şarkı yazarken hayata dair hep düşünürüm. Bir olay karşısında bir gün “ben ne yaptım” derken kendimi buldum. Onu daha sonra enerjik bir şarkı haline getirdim. Şarkıda pişmanlık yaşayan birinin içindeki o muzipliği yansıtmaya çalıştım. Sözleri oturunca şarkı güzel bir hal aldı. 

Allah’ım “Ben N’aptım” diyeler Beyza Durmaz’ı dinliyor…

Çok kısa şarkının klibine değinelim istiyorum. Klip çekimleri nasıldı? 
Ağustos sonu gibi klibimiz çıktı. Klibi 24 saat içinde Tarabya’daki Masal Evler’de çektik. Oğuzhan Uğur çekti. Kendisi çok uzun zamandır takip ettiğim, mizah anlayışını çok sevdiğim bir arkadaşım. Sosyal medya fenomenlerinden Ataberk Doğan da bana eşlik ederek klibin esas oğlanını oynadı. Gencer Savaş Bandosu bu klipte bizlerleydi. Güzel eğlenceli bir klip oldu. İzleyen herkeste yüksek enerjili buluyor. Çok mutluyum. 

Sizi gerçek anlamda tanımamızı sağlayan “Olan Var Olmayan Var şarkısı ile devam etmek istiyorum. Gerçekten hepimizin severek dinlediği harika bir şarkıya imza attınız. “Olan Var Olmayan Var sürecini anlatır mısınız? 
“Olan Var Olmayan Var” benim arkadaşıma kullandığım bir cümleydi aslında. Sonra “yüreği sevgiye doyan var, doymayan var” sözleri dilimden döküldü. Ardından şarkı; özellikle gittiğimiz mekanlarda yapışık ikizler gibi duran sevgililer var, buna karşılık sevgilisi olmayanları da düşünmek gerekiyor diye zihnimde başladı. Bence sevgi yokluğu en hassas konu ve dikkat etmek lazım diye düşünüyorum. “Olan Var Olmayan Var4 şarkılık mini bir albüm. Poll production imzalı. Bütün şarkıların söz ve müziğini Ali Çehreli ile beraber yaptık. Düzenlemelerde ise “Olan Var Olmayan Var” Turaç Berkay Özer’e, diğer 3 şarkının aranjesi Ali Çehreli’ye ait. 

Şarkının bu kadar beğenilip, patlayacağını düşünüyor muydunuz?
Şarkının sevileceğini düşünüyordum. Çünkü pozitif ve komik bir şarkı. Ama bu kadar patlayacağını düşünmemiştim. Şimdilerde futbol takımlarının bile kullandığı şarkı oldu. Çok hoşuma gidiyor. 

Siz 1977'lisiniz ve oldukça genç görünüyorsunuz. Bu sizce bir avantaj mı, bunu neye borçlusunuz?
Kliplerin altındaki yorumlarda da en çok bahsedilen konu benim yaşım oluyor. Çocuksu biriyim. Hayatı mutlu hissetmeye ve enerjimi yüksek tutmaya çalışırım. Dertli tasalı biri değilimdir. Mutluluğu hedefleyince yıpranmalara karşı kendinizi koruyorsunuz sanırım. Ben yaşımla ilgili yorumlara nötr bakış açısındayım. Benim için ben önemli değilim, şarkılarım önemli. Ben gideceğim ama şarkılarım kalacak. O yüzden konumumu, yaşımı, fiziğimi kafama takmıyorum. Güzel olduğumu söylüyorlar, beğenenlere teşekkür ederim. Fiziğim yapımla alakalı sanırım. Çok yoğun çalışıyorum bu yüzden spor yapamıyorum fakat yürümeye dikkat ederim. Buna rağmen çok çabuk acıkan ve her fırsatta bir şeyler yiyen biriyim. Çokta güzel yemek yaparım. Her şey bir yana benim hedefim her daim şarkı söylemek ve şarkılar üretmektir. 

Konserler nasıl gidiyor?
Cluplerden çok talep aldım, oralarda çıkıyorum. Ülkemizde yaşanan olaylardan ötürü canlı festivallerin tamamı iptal oldu. Yine sahnelerimiz oluyor ama çok fazla düşüşte. Geçen sene ayda 13'ü bulan konserler şimdilerde ayda 4 – 5’i geçmiyor.

Çocukluğunuza değinmek istiyorum. Nasıl bir çocuktunuz?
Kendi dünyasında yaşayan; yalnız kalmayı seven, tek başına oyunlar oynayan, resim yapan, org çalan bir çocuktum.  İki erkek kuzenim vardı onlarla iç içe büyüdüm. Çoğu kez onlarla futbol oynardım. Kültür Koleji mezunuyum, konservatuar okumadım çünkü şuan ki gibi bilinçli okul arayışları o zamanlar yoktu. 

“İlk şarkım”
İki yaşındayken “Baharı Bekleyen Kumrular Gibi” şarkısını söylemeye başlamışım. Evde anne ve babam Türk Sanat Müziği geceleri yaparmış. Annem iyi bağlama çalıyordu ve Türk Halk Müziği korolarına giderdi, ki hala devam eder. Onlardan evde öğrenmişim. Bir anda çıkmışım karşılarına ve “Ba hayii beleyeenn kumuuuyaa dibiii…” şeklinde söylemeye başlamışım. Çok şaşırmışlar.

Müzikle yolunuz nasıl kesişti?
Yazın yaz tatilinde gitar dersleri almaya başlamıştım. Akor basmayı öğrendim. Sonra Nilüfer'in şarkılarını gitarla söylerdim. Amacım; gitar çalmak, gitarımı geliştirmekti. İnsanlarda sesin güzelmiş demeye başladılar. Ardından şan dersi almaya başladım. Sonra üniversitede İşletme okurken, okulun müzik bölümüne girdim. Orada çok etkin çalışmaya başladım. Okulumuzun “Grup Nefes” adında bir grubu vardı. Türk Halk Müziği ağırlıklı konserler verirlerdi. Bende o gruba ulşıp şarkı söylediğimi söylemiştim. Solistleri ayrılınca beni dinlediler ve ekiplerine çağırdılar. Böylece artık şarkı söylemeye başladım.  Her sene konserler veriyorduk.  Mezun olduktan sonra tamamen müziğe yönelme kararı aldım. 

Daha sonra Mustafa Sandal’ın vokalisti oldunuz değil mi?
Evet. Ben bir müzik yapım firmasında işe girmiştim. Bir gün Mustafa Sandal ile tanıştım. Tanıştığımız zamanda da vokali ayrılmış ve bir vokal aradığından bahsetti. Benim de şansıma denk geldi. 5 sene boyunca vokalistliğini yaptım. Bir sürü konsere gittik ve konserlerimizde bir şarkısını ben söylerdim. Columbia’dan tutun, Türkmenistan İngiltere’nin en uç iline kadar çıkmadığımız sahne kalmadı. Çok ülke gezdik, çok güzel günler geçirdik. Benim en büyük şanslarımdan biri konser haricinde albümlerin yapım aşamasında da olmak. Bir albüm nasıl yapılır bunu öğrenmiştim. Sonra da ben kendi albümümü yapmaya başladım.

İlk albümünüz olan “Koku” 2006'da çıkmıştı. O albümden biraz bahseder misiniz?
Evet elif.  2006 senesinde Müzikal Yapım’dan çıkarttığım “Koku” albümüm vardı. 10 şarkılık albümdü. Bu albümden “Koku”, “Buz Kalpli” ve “Bize Lüks” şarkılarımı kliplenirdik. Geri planda kalan çok güzel şarkılarımızda albümde var. Arkamda büyük yapım firmaları olmadan bana inanan bir kaç sevdiğim insanla yaptığım albümdü.  Her şakım kalbe ve beyne hitap etti diye düşünüyorum. 

Beyza Durmaz nasıl biri?
Hayata ve insanlara karşı meraklı ve ilgi duyan biriyim. İnsanların iyi olduğunu düşünüyorum. Çünkü insanların iyiliklerine odaklı biriyim ve bu yönlerini görüyorum. Çok çabuk samimiyet kurabilirim. Güldürmeyi çok severim. Her ortamda komik bir şey ararım. Hayata karşı birçok ilgim vardır. Gezmeyi severim. İki kişi sohbeti severim çok kalabalığı sevmem. Çok erken kalkarım. Ders almaya ve hobilere bayılırım. Ömrüm kurslarda geçer.  Şuan müzik ağırlıklı kurslar alıyorum. Erdem Karaman'dan gitar, Michel Lotz'dan piyano, Nursel Mucu'dan şan dersleri, Selin Red'den dans dersleri alıyorum. Çok iyi yemek yaparım. Kremalı yemekler yapmayı çok severim. Stüdyo ve konser hazırlıklarım vardır onlar için çalışırım. Murat Avşar ve Oktay Seven’in tasarımlarını giyiyorum. 

Çok ünlü biriyle olan bir hikayeniz var mı desem, ilk aklınıza gelen anınız ne olur?
Evet, Elifciğim var. Hemen aklıma Ricky Martin geldi. Bundan çok sene önce Taksim’de arkadaşlarla geziyorduk. O zaman Ricky Martin’in  “Maria” albümü yeni çıkmıştı, CD’lere bakıyordum. Sonra dinlediğimiz radyo “Ricky Martin az sonra canlı yayın konuğumuz olacak” dedi. Bende “nasıl yani canlı yayın mı, İstanbul’a mı gelmiş” diye söyleniyordum. Sonra Taksim’de Ricky Martin ve ekibiyle burun buruna geldik. Neyse biz de onların arkasından girdik içeri ben yeni çıkan CD’sini aldım ve “bir imza alabilir miyim” dedim. O da “isim nedir” dedi “Maria” dedim. O zamanlar şipşak çeken fotoğrafçılar vardı, telefon yok. Gittim fotoğrafçıyı buldum, fotoğraf çektirdim. İşte böyle ilk aklıma gelen anım bu oldu. 

“Hayatımız hüsrandan daha çok mutlulukla ilerledi”

Mustafa Ceceli'nin en sevilen şarkılarından biri olan “Hüsran”ın size ait olduğunu biliyoruz. Şarkı nasıl oluştu? 
Evet bizim şarkımız. Söz ve müziğini Ali Çehreli ile birlikte yaptık. Mustafa Ceceli için direk onun sesine göre yaptığımız bir şarkıydı. Onun ses rengi ve nameleri çok sevdiğim bir sestir. Nasıl bir hikmetse şarkı inanılmaz yakıştı. Direk gönderdik şarkıyı. Geçtiğimiz gün Bostancı Gösteri Merkezi’nde şarkıyı birlikte söylemiştik orada da anlattım. Biz böyle şarkının demosunu okuyunca şarkı bizi kalbimizden vurdu ve hemen gönderelim istedik. Menajerine ulaştık, “yollayın bekliyorum” dedi. Tam yollayacağız stüdyoda internet kesilmiş, bizde sokaklara düştük. Bir mağazaya girip, “internetinizi kullanabilir miyiz” dedik. Çok komik bir durumdu mağazadaki satış danışmanı da şaşırmıştı.  Sonra Mustafa Ceceli şarkıyı okumuş ve çok beğenmiş. Ondan bir hafta sonra da bir araya geldik ve öyle tanışmış olduk. Hayatımız hüsrandan tam tersi mutluluğa döndü. 

Yakın zamanda projelerinizde neler var?
Konserlerimiz devam ediyor. Bu singel yeni bir albüm zaten. Ayrıca yazdığım yeni şarkılarım var, bir kaç ay sonra onları çıkarmayı düşünüyorum. Yabancı şarkılar da yapıyorum. Onlara yöneleceğim biraz. “Olan Var Olmayan Var” gibi güzel çıkış yapacak ve dünyanın dilinde olacak bir şarkı yapmak istiyorum. İşte şimdilik bunlar sevgili Elif…

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?
Sevgi ve selamlarımı gönderiyorum. Şarkılarımı dinlemeye devam etsinler.

Beyza Hanım bu hoş sohbet için çok teşekkür ederim. Daha nice çalışmalarınıza bir arada olmak dileğiyle…
Ben de teşekkür ederim Elif. Sana da başarılar dilerim.

Doğum tarihi: 05.08.1977
Burcu: Aslan
En sevdiği huyu: Pozitif olmak
En sevmediği huyu: Disiplinsizlik
Uğurlu sayısı: 5
Uğurlu gün: Cuma- cumartesi
En sevdiği renk: Mor
En sevdiği çizgi film:  He Man
En sevdiği söz: Bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adamı mı diye!

Röportaj: Elif Günay