İstanbul Kültürel, Sosyal, Tarihi değeri yüksek özel bir şehirdir. Bir masal olsa dinlenir, bir film olsa izlenir, bir şarkı veya bir şiir olsa okunur. Öyle bir İstanbul'dur ki karma şartları ile de yaşanır konumda poz veriyor..
İstanbul ile tanışmak bir şans olmalı aslında. 
Gerçi bugün kime sorsan İstanbul'luyum yanıtını alırsın. Gerçeğin farkında olursun da sesli yanıta geçmezsin durumudur... Bu bir moda! Oysa ki İstanbul'un orjinal yerlisi var. Tarih dünü ispatlayandır'ı hatırlatarak, bu güzel şehrin sosyaline, kültürüne dönelim istiyorum.
Mükemmel bir Coğrafya'dır İstanbul. Peki ikamet ettiğimiz bu dünya şehri, işsel dünyamızın adresi midir yalnızca? Tabii ki değil! İstanbul muhteşem denizi, mükemmel yapıları ile tarihsel ve de kültürel bir hazinedir. Mavisi, yeşili ile adeta bir görsel şıklıktır. Toplum olarak duyarlı olmadığımız konulardan biri de değerlerimize yeterli derecese sahip çıkma durumudur. Yeşil halen kalmış mıdır? Mavi halen pırıl pırıl mıdır? Sahip çıktığımız tüm değerler yarınımızda gülümseyeceklerdir. 
İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı, demiş Orhan Veli Kanık. Ne güzel şiirdir o, muntazam dokunuşu ile anlatmış ılık ve buğulu... Şarkılarda, Şiirlerde, Masallarda, Aşklarda, Kavgalarda ismi geçmemiş midir bu güzel şehrin. Bir hayal, bir gerçek yaşanılandı, hikayesi uzun şehir İstanbul!
Şimdi biz de İstanbul'u dinleyelim, gözlerimiz açık.. Ne çok şey var bu şehirde! Sıralanacaktır hemen bazen içimizi ısıtacak kadar sıcak, bazen de içimizi donduracak kadar soğuk. Herkesin bir İstanbul yaşanmışlığı vardır. Trafik çilesi haftanın yedi günü değişmez. Asabi ifadeli insanların gün bitirme telaşı.. Alışverişin en asgarisini hesaplayıp asgari düzeyde mutlu olanlar... Bir taraftan hesabı gereksiz bulanlar... Kredi kartı limitini unutanlar, bilmeyenler, yetiştiremeyenler veya umursamayacak genişlikte limiti olanlar... Okul aidatlarını hesaplayıp dara düşenler... Mutfak masrafının altından kalkamayan anneler... Son model telefona, otomobile koşanlar. Ki burada en çok tüketip hiç üretmediğimiz gerçeğini inceden hatırlamış olalım. Sesli caddelerde başka İstanbul, ıssız Sokaklarda başka İstanbul.. Çok fazla örneğe gerek kalmadan kendini İstanbul'un içinde, dışında bulanları görüyorum, gözlerim açık!
Denge unsuru tartışılacaktır mutlaka. Çok çalışan mı kazanır'ı çelişkiye düşüren cevaplar ile tanıştırır İstanbul. Ama yine de vazgeçilmezdir bu moda şehir. Vize koşuluna zorlayacak göçe sahip bu şehir ne seni bırakır, ne de sen terkedebilirsin... 
Turizm açısından ise kültürel, tarihsel yüksek dozda bir değere sahibiz. Cadde, Sokak ismi bilmek değildir İstanbul'u tanımak. Boğaz'a karşı bir kahvedir, ılık  rüzgar eşliğinde İstanbul. Bir Galata Kulesi, bir Sultan Ahmet Camii, bir Kız Kulesi'dir İstanbul'u tanımak. Yerli Misafirlerimizin birçoğunun görmediği kültürel, tarihi yapılara Yabancı Misafirlerin oldukça yoğun ilgisi olduğu gerçeğini saklayamayız. Hayranlık uyandıran görselinin hikayesini bilmektir İstanbul'u tanımak.  Ürküten şartları ile mücadele etmektir İstanbul'u tanımak. Pencereden bakıp gördüğümüz her kare bir İstanbul psikolojisidir. 
Güzel İstanbul, Özel İstanbul!...  Seni derinlerde anlamaktır Seninle Tanışmak...

Bir Damla Özgeçmiş :)
Almanya'da doğdu. İlk-Orta öğrenimini orada tamamladı. Anadolu Lisesi ve Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi eğitimine ise Türkiye’de devam etti. Spikerlik-Sunuculuk Programı Eğitimini tamamladı. 
Çalışma alanını Medya Sektörlerinde seçti. Haberli haberciliği savunarak, arşiv ile güncel ortaklığı anlayışı sistemi ile gündemi kaleme alarak yazarlık alanında makaleler yazdı. Projeleri üzerinde çalışmaları devam etmektedir.