Ordudan yapılan açıklamada, 18 Mart'ta başlayan ve 14 gün süren saldırıların ardından İsrail güçlerinin Şifa Hastanesi ve çevresinden çekildiği doğrulandı.

Açıklamada, Şifa Hastanesi kompleksinde oluşan ağır yıkım ve içerde oluşan tahribata rağmen saldırılar sırasında sivillerin, hastaların ve sağlık ekiplerinin zarar görmesinin engellendiği iddia edildi.

İsrail ordusu, 14 gün süren saldırılar boyunca Şifa Hastanesi ve çevresinde 200'den fazla Filistinliyi öldürdü, 900'den fazla Filistinliyi de alıkoydu.

Geride yıkım ve katliam kaldı

İsrail güçlerinin bölgeden çekilmesinin ardından saldırıların boyutu da gün yüzüne çıktı. Saldırılar nedeniyle Şifa Hastanesi harabeye dönerken çevre sokaklarda onlarca Filistinlinin cesedi olduğu görüldü.

Gazze'nin en büyük hastanesini kullanılamaz hale getiren İsrail güçlerinin, binalar içerisinde de ağır hasar oluşturduğu gözlendi.

Hamas: Şifa Hastanesi ve çevresinde elleri bağlı diri diri gömülmüş cenazeler bulundu

Hamas'tan yapılan açıklamada Şifa Hastanesi ve çevresinde çok büyük bir yıkımın söz konusu olduğu belirtilerek, binaların yıkıldığı, ateşe verildiği, çevredeki evlerin içindeki sivillerle vurulduğu ve "korkunç infazlar" gerçekleştirildiği kaydedildi.

Elleri bağlanıp diri diri gömülenler, cesetleri çürüyenler ve tank rayları altında ezilenlerin cenazelerinin bulunduğu aktarılan açıklamada, "Bu korkunç suçlar, İsrail'in ABD yönetiminin tam ve sınırsız desteğiyle Gazze'deki sivillere ve sivil yapıya karşı en iğrenç soykırım savaşlarını yürütmeye devam ettiğini gösteriyor." ifadesine yer verildi.

Yıkımın boyutları ve gerçekleştirilen katliamların, Filistin halkına karşı bir zafer kazanıldığı anlamına gelmediği vurgulanan açıklamada, İsrail'in Filistin halkını göçe zorladığı belirtildi.

Açıklamada, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi olmak üzere uluslararası yargı organlarına, "Şifa Hastanesi ve çevresinde işlenen suçlar ile altı aydır gerçekleştirilen tüm suçların soruşturulması için fiili prosedürlerin başlatılması" çağrısında bulundu.

"Binaya her yandan kurşun yağıyordu"

Sağlık çalışanı Luey Ebu Asi, 18 Mart gecesi İsrail güçlerinin hastaneye baskın yaptığı sırada hastane yerleşkesindeki özel ameliyathane binasında çalıştığını söyledi.

İsrail askerlerinin baskınını anlatan Ebu Asi, "Baskından önce özel ameliyathane binası doğrudan hedef alındı, yerinden edilen bazı kişiler şehit oldu, çok sayıda sağlık personeli de yaralandı. Sonrasında hastane girişini bastılar ve tüm binalar tamamen İsrail güçleri tarafından kuşatıldı." dedi.

Ebu Asi, "İsrail ordusu yerleşkedeki binaları kuşattığında bize çağrıda bulunarak hareket etmememiz ve pencerelere yaklaşmamamız uyarısı yaptı." diye konuştu.

Baskındaki durumlarına ilişkin Ebu Asi, "24 saat boyunca hareket etmeden kaldık, binaya her yandan kurşun yağıyordu. Bizimle iletişimi tamamen kestiler, elektriği kestiler. Su ve yiyecek yoktu." ifadelerini kullandı.

Eurovision Şarkı Yarışması'na Filistin bayrağı ile girmek yasaklandı Eurovision Şarkı Yarışması'na Filistin bayrağı ile girmek yasaklandı

Ebu Asi, "Baskından bir gün sonra yerinden edilmiş kişilerden binayı terk etmelerini istediler, önce erkekler sonra kadınlar ayrıldı. İsrail güçleri, yerinden edilmiş kişilerden onlarcasını alıkoydu, kalanları serbest bırakarak Gazze Şeridi'nin güneyine gitmelerini istedi." şeklinde konuştu.

"Çok sayıda yerinden edilmiş Filistinli ve sağlık çalışanı alıkonuldu, birçoğu öldürüldü"

Yerinden edilenlerin ardından İsrail askerlerinin sağlık personeline yöneldiğini aktaran Ebu Asi, "Binadan çıkmamızı istediler. Çok sayıda doktoru alıkoyup soyunmaya zorladılar ve hastane avlusunda onlara işkence ettiler." dedi.

Ebu Asi, "Kalan sağlık personeliyle hastalar, ameliyathane binasından acil ve hasta kabul binasına götürüldü. Orada onları 2 gün susuz ve yiyeceksiz bıraktılar, ilaç almalarını veya tıbbi malzeme getirilmesini engellediler." açıklamasında bulundu.

"İsrail ordusu öldürdü mü, alıkoydu mu bilmediğimiz kayıp insanlar var"

İsrail askerlerinin muamelesine ilişkin Ebu Asi, "Daha sonra bizi ismimizle çağırarak her birimizi sorguya çektiler ve kıyafetlerimizi çıkarmaya zorladılar. Çok sayıda yerinden edilmiş Filistinli ve sağlık çalışanı alıkonuldu, birçoğu öldürüldü. Şu ana kadar İsrail ordusu öldürdü mü, alıkoydu mu bilmediğimiz kayıp insanlar var." şeklinde konuştu.

"5 gün yiyeceksiz, ilaçsız kaldık"

Ebu Asi, İsrail askerlerinin kendisini Emir Nayif binasında diğer hastalar ve sağlık ekipleriyle birlikte alıkoyduğunu, 12 saat sorguya çektiğini, darp ettiğini aktardı.

Filistinli sağlık çalışanı, "Emir Nayif binasında 5 gün yiyeceksiz, ilaçsız kaldık. Hastalar hareket edemiyordu ve bazıları tamamen felç oldu. Bazı yaralıların yaraları enfeksiyon kaptı, yaralarında kurtlanmalar görüldü çünkü onlara hiçbir tıbbi bakım sağlayamadık." ifadelerini kullandı.

İsrail güçlerinin kendilerini başka bir binaya götürdüğünü belirten Ebu Asi, "Az miktarda yiyecek ve su gelmeye başladı, İsrail askerleri, bir kişiye verilmesi gereken yemek miktarının 20 kişiye dağıtılmasını istedi. Hastalar acıdan ve açlıktan çığlık atıyorlardı, bazıları hayatını kaybetti." diye konuştu.

Baskından önce Şifa Hastanesinde tedavi gören yaralı Hasan Mahmud el-Mensi, İsrail ordusunun baskınında 2 hafta boyunca çektikleri acı ve yaşadıkları korkuyu AA muhabirine anlattı.

Mensi, İsrail güçlerinin gece saatlerinde yoğun ateş ve bombalama devam ettiği sırada hastaneyi bastığını söyledi.

İsrail askerlerinin kendilerini kayda aldıklarını ve sorguya çektiğini aktaran Mensi, hasta kabul ve acil binasından Emir Nayif binasına götürüldüklerinde fotoğraflarının çekildiğini, bazı sağlık çalışanı, hasta ve yerinden edilmiş Filistinlilerin alıkonulduğunu aktardı.

Mensi, dün hastaneden çekilmeden önce İsrail güçlerinin onları iki günün ardından başka bir binaya naklettiğini ifade etti.

Yerinden edilmiş Filistinlilere hastaneleri boşaltma çağrısı

Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail güçlerinin hastaneleri hedef alarak ve baskın yaparak sağlık sistemini durma noktasına getirdiği hatırlatıldı.

İsrail saldırılarından kaçan yerinden edilmiş on binlerce Filistinlinin sığındığı hastanelerde ciddi kalabalık yaşandığı, bölümlerin ve yatakların da dolmasıyla sağlık hizmeti verilecek yerin kalmadığına dikkati çekildi.

Bu durumun, hasta ve yaralıların acılarını artırdığına vurgu yapılan açıklamada, hastalar ile yerinden edilmiş kişiler arasında hastalıkların da yayıldığı belirtildi.

Açıklamada,"Sağlık Bakanlığı, sağlık çalışanlarının hayat kurtarıcı hizmet ve tedavi sunabilmesi için herkese hastaneleri boşaltma, hastaneleri sadece hasta ve yaralılara tahsis etme çağrısında bulunuyor." ifadesi kullanıldı.