Bir süredir sanal medyada sıkça karşımıza çıkan insanların kafalarını kesme görüntüleriyle, son derece acımasız ve vahşi bir örgüt olan IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) veya yeni adıyla (İSLAM DEVLETİ) adlı örgüt dünya kamuoyunun dikkatini çekmekte. “Kötü doktor candan, kötü imam dinden edermiş” misali tüm islam alemini küçük düşüren bu örgütün, nedense kendisi dışındaki diğer müslümanları katlederken, islamın gerçek düşmanlarına karşı sessiz kalması ilginçtir. Ortadoğu’da sürdürülen etnik ve mezhep kökenli çatışma giderek tüm bölge ülkelerini tehdit edecek boyuta ulaşma potansiyelini taşımakta olduğundan Türkiye çok dikkatli olmak zorunda. Hiç bir vicdani ve ahlaki değere sahip olmayan bu örgüt bildiğiniz gibi Musul Konsolosluğumuzu işgal ederek içinde özel harekatçı polislerin de olduğu 49 personelimizi rehin almıştı.
Balkanlarda, Kafkaslarda ve Ortadoğudaki bu ateş çemberi henüz bizi yakmıyorsa, bunu “yurtta sulh, cihanda sulh” felsefesini bize öğreten Atatürk’e borçluyuz. ........... Bazıları anlamakta zorlansalar da, O’nun kurduğu demokratik laik Cumhuriyetini kıymetini bilmek ve gözümüz gibi korumak zorundayız.
Dünya’nın en zengin terör grupları arasında sayılan, Irak ve Suriye’de etkinlik gösteren radikal İslamcı aktif bir terörist grup olarak tanımlanabilir. Irak Savaşı’nın ilk yıllarında kurulan ve 2004 yılında El Kaide’ye bağlılığını ilan eden grup bir süre sonra Irak El-Kaidesi adını aldı. Grup genelde Sünnî topluluklar olmak üzere Mücahidîn Şûra Konseyi, el-Kaide, Jaysh el-Fatiheen, Jund el-Sahaba, Katbiyan Ansar el-Tevhid vel Sunnah, Jeish el-Taiifa el-Mansoura gibi farklı isyancı gruplardan oluşur ve onların desteğini alır. Irak ve Suriye’de Sünnî nüfusun yoğun olduğu bölgelerde halifeliği kurma hedefi vardır. Irak’ın Anbar, Nineve, Diyala, Babil, Kerkük ve Selahaddin illerinde çok büyük etkinlik gösterdi. Bakuba’yı başkent ilan etti. Halen devam eden Suriye İç Savaşı’nda Suriye’nin İdlip, Rakka ve Halep bölgelerinde varlık göstermektedir. Savaşçılarının çoğunluğu yabancılardan oluştuğu değerlendirilen örgütün gücü tam olarak bilinmemekle birlikte Suriye’deki askeri gücünün 6-7 bin, Irak’taki silahlı üyelerinin sayısının ise 10 binin üstünde olduğu tahmin ediliyor.(1)
Başlangıçta, “Irak’taki koalisyon güçlerinin geri çekilmesini sağlamak, Irak hükumetini düşürmek, işgal kuvvetleriyle birlikte çalışanları öldürmek, Şia nüfusu marjinalize edip askerî gücünü kırmak ve tamamen şeriat kanunlarıyla yönetilen bir İslâm devleti kurmayı amaçlayan örgüt giderek hakimiyet alanını genişletmiş ve bölgede yer alan tüm etnik ve dinsel farklılıklara mensup olan halklar için ciddi tehlike oluşturmaya başlamıştır.
Eğer gerçekten Şam rejimine karşı olsa Esad’ı çok zor duruma düşüreceği gerçeği gözönüne alındığında, Suriye muhalefetinin IŞİD’in Suriye’de devrimin sabote edilmesi için Şam yönetimince desteklendiğini iddialarının haklılık kazandığını görülmektedir.
ABD Başkanı Obama konuşmasında “Dikkatli tercihlerde bulunmak zorundayız. IŞİD şu ana kadar Irak’tan yapılan petrol sevkiyatına henüz ciddi bir tehdit oluşturmadı.”demişti. IŞİD’çiler Irak’ta Bölgesel Kürt Yönetiminin egemenlik alanı içinde kabul ettikleri Kerkük’ün kapısına dayanınca ABD’nin hava bombardımanı gelmiştir!!!
İŞİD’iyormusun ey müslüman; Ortadoğuda siz “Allahüekber” diyerek birbirinizi boğazlarken, küresel güçler tüm zenginliklerinize el koymuş, sizleri sömürgeleştirmiş, İsrail rahatlamış, ona yönelebilecek tehdit unsurları etkisizleşmiştir. Sen şimdi kime hizmet ettiğini zannediyorsun be küresel maşa!!!
Musevilerin kutsal kitabı Tevrat’ta(Tesniye 20/16) “Allah’ın Rabbin miras olarak sana vermekte olduğu bu kavimlerin şehirlerinden nefes alan kimseyi sağ bırakmayacaksın” derken sen sözde islam adına islam katlederek nereye varacaksın???
İsrailli General Moşe Dayan 10 Ağustos 1967’deki beyanatında “Bizler kendimizi Tevrat’ın halkı olarak görüyorsak, Tevrat’ta vaad edilen bütün topraklara sahip olmak zorundayız.” Diyordu. Bu sınırlar; güneyde, tüm Sina yarımadası ve buna ek olarak kuzey Mısır’ın Kahire’ye kadar olan bir parçası; doğuda, Ürdün’ün tamamı ve Arabistan’ın kuzey bölgesi; Kuveyt’in tümü ve Irak’ın çok büyük bir bölümü; kuzeyde Lübnan ve Suriye’nin tamamı ve Türkiye’nin Van gölüne kadar uzanan büyük bir parçası ile batıda, Kıbrıs...(3) olduğu Tevratta yazılmış ulaşılması gereken bir amaçken senin yaptığına ancak küresel taşeronluk denir be hey cani sürüsü.
 İslam alemindeki dayanışma yoksunluğu, samimiyetsizlik, çıkarcılık, kalleşlik ve yıllardır emperyal güçlerin maşası olmaları, bugün gelenin geçenin vurduğu, kestiği, katlettiği korkunç tabloya sebep olmuştur.
KAYNAK..................................:
(1) Wikipedia
(2) Suat GÜN.......IŞİD RAPORU
(3) Ali Uğur..........Mavi Emperyalizm