İstanbul’da 2017 yılbaşı gecesini  kana bulayan IŞİD militanı Abdulkadir Masharipov gibi bir başka Özbek asıllı terörist Sayfullo Saipov da New York’ta kamyonetini kaldırımdaki yaya ve bisikletlilerin üzerine sürerek 8 kişiyi öldürüp 11’ini de ağır yaraladı...

Hedefi,  ne  “İslam devleti kurmak” ne de ülkeleri ele geçirmek olmayan vekalet savaşçısı IŞİD terör örgütü, sözde islam adına bunca zamandır katlettikleri müslümanlar yetmezmiş gibi, bir yandan da Batı ülkelerinde yaptıkları eylemlerle insanlığın kara lekesi olmaya devam ediyor ve İslama en büyük zararı veriyorlar.

Irak ve Suriye coğrafyasında yapıan operasyonlarla etkisizleştirilen radikal islamcı terör örgütü IŞİD, Avrupa ve  ABD’de yaptığı vahşetle tüm dünyayı islamdan nefret ettiriyor.

Türkiye'de ise bugüne kadar yaptığı önemli eylemlerini sıralayacak olursak; ilk kanlı eylemi 20.03.2014’te Niğde’de düzenleyen örgüt, daha sonra Diyarbakır İstasyon Meydanında HDP mitinginde, Şanlıurfa Suruç’ta Sosyalist Gençlik Dernekleri  Platformunun basın açıklamasında, Ankara Garı kavşağında Barış Mitingine katılanlar arasında, İstanbul Sultanahmet meydanında, İstanbul İstiklal caddesinde, Gaziantep Emniyet Müdürlüğü binasına, İstanbul Atatürk Havalimanı dış hatlar terminaline, Gaziantep Beybahçe mahallesinde bir düğün töreninde, Diyarbakır Merkez Bağlar ilçesinde Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nün ek hizmet binasında, 2017 yılbaşı gecesi  İstanbul Ortaköy’de bir gece kulübünde yaptığı eylemleri sayabiliriz.

Hüriyet gazetesinden  Murat Yetkin’in 2 Kasım tarihli yazısında, Amerikalı The Soufan center isimli araştırma kuruluşunun  Suriye ve Irak’ta IŞİD saflarında savaşmaya giden ve 2016-2017 yıllarında ülkelerine dönen “yabancı savaşçı” da denilen teröristlerin tahmini sayılarını açıklamış. Aşağıya aldığım kısımlar çok önemli...

“Bu listede birinciliği 3,400 küsur militanla Rusya Federasyonu alıyor. Tabii Rusya pasaportu taşıyan Orta Asya ve Kafkas haklarından militanlar ağırlıkta, Özbekler, Çeçenler gibi.

Onu 3,200 küsur militanla Suudi Arabistan, 3,000 ile Ürdün, 2,900 ile Tunus, 1,900 ile Fransa ve 1,600 küsurla Fas izliyor. Bu militanların Arap ülkelerinden o kadar olmasa da, özellikle Avrupa, Kuzey Amerika, Rusya ve Orta Asya’dan gelenlerinin ciddi bir kısmının Türkiye üzerinden Suriye’ye geçiş yaptığı öne sürülüyor.

Türkiye’den savaşmak için Suriye ve Irak’ta IŞİD saflarına katılan militan sayısı ise bu araştırmada yaklaşık 1,500 olarak verilmiş. Bu tahmin daha önce Türk Dışişleri kaynaklarınca yapılan tahminlere pek aykırı değil, az çok örtüşüyor.

Türkiye’yi Almanya, İngiltere, Belçika, İsveç ve ABD vatandaşı teröristler izliyor.

Ancak Türkiye bir başka ölçüye göre bu listenin başında yer alıyor. Suriye ve Irak’ta IŞİD adına savaşıp da ülkelerine geri dönenler arasında Türk pasaportu taşıyanlar birinci sırada: yaklaşık 900 IŞİD militanının Türkiye’ye döndüğü ve halen aramızda olduğu tahmin ediliyor.

Türkiye’den savaşmaya giden  1,500’den geri kalanları çatışmalarda öldürülmüş, ya da hala oralarda çatışıyor olabilir. IŞİD (ve muhtemelen bir miktar da el-Kaide bağlantılı cihatçı militanın) bu kadar yüksek sayılarda Türkiye’ye dönebilmiş olması belki Suriye ile 910 km uzunluğundaki sınır sayesinde. Belki de 2016’daki Cerablus-Dabık-El Bab ve halen sürmekte olan İdlib operasyonların getirdiği ortamdan yararlanıp sızmaları sayesinde; bu konuda sağlıklı bir araştırma ve bulgu yok.”

Görüldüğü gibi dünya kamuoyunun bilgisine açık olan bu konuda hata veya ihmal affedilemez hatalara yol açıp bir çok masum insanın hayatına maloabiliyor.

Ortadoğunun ne menem bir bataklık olduğunu bilen tecrübeli  Dış İşlerimiz, on-onbeş yıl öncesine kadar bölgenin sorunlarına  dikkatli ve mesafeli yaklaşırken, bunu, islam karşıtlığı olarak yorumlayanlar, stratejik derinlik hayaliyle eski Osmanlıyı yaşatacaklarını zannetmişlerse de sonuç hayal kırıklığı olmuştur.

Yabancı servisler adına eylem yapan sadist ve sapık ruhlu küresel maşa olan bu örgütle ilgili olarak, lütfen kimse  “alnı secdeye değiyor” muhabbeti yapıp ta konuyu istismar etmesin, Bugün Suriye ve Irak’ın kanlı coğrafyasında adeta cinayet makinası haline gelmiş, IŞİD’çi  teröristlerin ülkemizdeki  mevcudiyetleri, geleceğimiz açısından çok büyük risk taşımaktadır...