Uluslararası Olimpiyat Komitesi son toplantıda çok önemli kararlar aldı. Başkan Thomas Bach’ın hayli zamandır çalımaların sürdürüldüğü aday olma süreci konusunda çok tarihi kararlar alındı.

Geçmiş süreçte birliğe bağlı ülke Olimpiyat Komiteleri, hani neredeyse, senenin 365 günü, dilediği bir olimpiyat organizasyonu için aday olduğunu açıklayıp, adaylık başvurusu yapabiliyordu. Tabi ki bu durum, ortaya birbirinden ilginç sonuçlar çıkarıp, sıkıntılara da neden olabiliyordu. Örneğin, bazı ülkelerin spor bakanları, hatta başbakanları aday olacaklarını açıklarken, aradan geçen kısa bir süre sonra, olimpiyatların düzenleneceği şehir belediye başkanları bunun tam aksini açıklayarak, aday olmak istemediklerini dile getirebiliyorlardı. Bunun en son ve en canlı örneğini 2024 Olimpiyatlarına aday olduğunu açıklayan İtalya hükümetini adeta tekzip eden Roma Belediye Başkanı Virginia Raggi, olimpiyat oyunlarının Roma’yı büyük bir borç yükünün altına sokmasının yanı sıra, aynı zamanda şehrin dokusuna da zarar vereceğini söyledi. Belli bir oranda yetki krizi oluşturan bu durumun sonunda kazanan Roma Belediyesi oldu ve İtalya adaylıktan resmen geri çekildi.

Başkan Bach, yapılan son oturumda, icra kuruluna bu ve benzeri durumların önüne geçebilmek adına, gelecek ay gerçekleşecek toplantı öncesinde adaylık süreçlerinin karara bağlanmasını ve kurulun onaylaması halinde oyunların birinin Paris'e, diğerinin de Los Angeles'a verilerek 2032'ye kadar adaylık dosyalarının kapatılması teklifini sundu.

Buradan yola çıkarak, 2024 yaz oyunlarının evsahipliği için yarışan Paris ve Los Angeles'ın önümüzdeki iki organizasyona, 2024 ve 2028'i paylaşmaları kararlaştırıldı. IOC Genel Kurulu da onaylarsa Tokyo 2020'den sonraki iki oyunların da ev sahibi bu yıl içinde belirlenecek, 2024 ve 2028'den biri Paris'e, diğeri Los Angeles'a verilecek. Diğer ülke ve şehirler en erken 2032 için aday olabilecek.

Konuya tam anlamıyla vakıf olamayanlar için belki sıradan bir karar gibi gözükebilir. Ancak olimpiyat oyunları tarihi için son derece belirleyici ve radikal bir karar olduğu çok kesin.

Bu arada son toplantıda olimpik sporlar arasında çok ayrı bir yeri bulunan haltere de, kelimenin tam karşılığı olarak ayar verildi. Son zamanlarda doping sarmalında adeta boğulan ve doping illetiyle mücadelede beklenenin altında kalan haltere, ultimatom gibi bir son uyarı yapıldı; "Temizlenin ve bunu kanıtlayıp ortaya koyun. Yoksa 2024'te olamayacaksınız."

Bilenler anımsayacaktır. Bilmeyenler için bir kez hatırlatmakta yarar var. Halter, 2020'de Rio Olimpiyatları'na göre erkeklerde bir sıklet ve 64 sporcu kaybetmiş olarak organize edilecek. Çünkü, 2008 ve 2012 olimpiyat Oyunları’nda halter müsabakalarına katılan sporcuların örneklerine yeniden uygulanan testler sonucunda 49 pozitif sonuç çıkmış, 29 madalya geri alınmıştı. Tabi ki bu uyarılardan bizim de ülke olarak almamız mesajlar var. Hemen her sıkletteki sporcularımızın pek çoğunda çok farklı özelliklerde doping maddesi bulunmuş ve ciddi anlamda uyarılar almıştık. Umarım, ülke çapında radikal kararlar alarak doping illetiyle mücadeleyi sürdüren Türkiye Halter Federasyonu Başkanı Tamer Taşpınar ve ekibi bu mücadeleyi aralıksız ve büyük bir kararlılıkla sürdürür.

Kalın sağlıcakla…