Çok küçük yaşlarda yüzleştiğim ağır travma içeren ama sonrasında o travmayı atlattığın için sağa sola saçın seyrekleşiyor espirisini yapmana neden olan olgu.
Kellik ya da saç dökülmesi ne dersek diyelim. Bu olgu öyle menem bir şeydir ki yavaş yavaş hiç hissettirmeden tepenizdeki saçları alıııır götürür. Bu işlem zamana öyle bir yansır ki siz kötüleşmenin farkına varmazsınız. 
Sanırsınız ki evet saçlarınız üniversite yıllarında biraz seyreldi ama artık stabil bir durum aldı. Yok güzel kardeşim yok!!! gerçek bu değildir. Mendebur saçlarınız gün be gün sizi terkediyordur. İlk olarak bitirdiği ense traşınızı size göstermek isteyen berberin aynayı gereğinden fazla yukarı kaldırması ile tepenizin yanlara ve enseye göre daha seyrek olduğunu farkedersiniz.
 Ama önemli değildir. panik olmaya gerek yoktur. Boyunuzda uzundur nasıl olsa. Biraz zaman geçtikten sonra uzun aralıklarla görüştüğünüz dostlarınız senin saçlarda seyrelmiş be abi!!! diyerek size acı, bir o kadar da itici hatırlatmalar yaparlar. Takmamaya çalışırsınız ama ne mümkün. İçinize o ateşi düşürmüştür bir kere. Bunu da pek kaale almayız. Alsak da o an düşünür bir geçeriz. Aynaya baktığımızda hala bir sorun gözükmemektedir bize...
Geçen seneye göre aynı sıklıktadır bize göre (sen öyle zannet)... Daha sonraları arkadaşlar ile açık hava ve güneşli günlerde çekilen fotonuza baktığınızda kafa derinizin adeta %50 transparan özellik arzeden tepe saçlarınız arasından sırıttığını farkedersiniz. Geri kalan saçlarda gün be gün cılızlaşıyordur. Ama hala ben kel sayılmam diye düşünürsünüz... Birde amaan dökülse ne olacak diye..Hiç dert etmeyin o zaman demek gelir içimden hala dökülmektedir. 
Vee gün gelir en büyük ve son aşamaya gelir insan... Seyrek saçlı fakat kel sayılmayacak tanımlamasından kel ama tepesinde bir kaç tüyü olan tanımlamasına ağırdan terfi edersiniz. Bundan sonra "ölmüş eşşek kurttan korkmaz" atasözünde ki mecazi anlamı yakalamışsınızdır. Artık endişelenecek bir şey kalmamıştır. Ömrünüzün geri kalanı böyle gidecektir.
KEL YAŞAMI İÇSELLEŞTİRMEYE BAŞLARKEN
Kellikle yaşamayı, depremle yaşamak olgusu gibi içselleştirirsiniz. Derinlerinizde hatta en derin yerinizde.
En aklı başında adamı bile kafasındaki üç tel saçı şekilden şekile sokmak, bir yandan alıp öbür tarafla birleştirmek suretiyle kepaze eden olgudur. Heleki berberlerin dengesiz ve bir o kadar da salakça espirileri sizi iyice çileden çıkarır. Berberlere kuaförlere gitmek kabusa dönüşür ömrünüzde....
Kıdemlilerden olarak söyleyebileceğim şey hiç de gerek olmayan avuntulardır. Kıdemli diyorum, boru değil lise yıllığına stresten saçlarımın döküldüğünü büyük bir gururla söylemeliyim.
Neyse, konu dağılmasın, böyle 20'lerde, 30 başlarında saçı dökülen ahbapları görüyorum, strese giriyorlar. "Olum, kel kaldım" diyor. Be birader, karşındaki adamın saç tellerini saymaya yeltensen sayacan neredeyse, ne keli. Önce sakin olmak gerek. Durumu kabullenmek en iyisi. Öyle spreyler, kapsüller, haplar, zeytinyağları falan, hiç uğraşmayacaksın. Ha bir de etrafa bakacaksın. 20'lerde saçlarıyla vedalaşanların sayısını görüp "yalnız değilim" mesajı vereceksin kendine. Bu da tatmin etmiyorsa ünlü kellerden örneklemelerle avunursun ama gerek yok dediğim gibi. 
Sen takıl.
 Canını çok sıktığı zamanlarda mevsimine göre bere veya şapka ile tatmin edersin kendini.
SAÇLARIN DÖKÜLMESİ, BELİN BÜKÜLMESİ ÖLÜME İŞARETTİR
İnsanın yaşamın yavaş yavaş ellerinden kayıp gittiği gerçeğini kavradığı durumlardan biri. Kendini evlenmiş biri ilkokula giden 2 çocuk sahibi olmuş, pazarları çizgili pijama ile evde dolaşır ve pazar bulmacasını çözerken içeri "hanım bi kahve yap orta şekerli olsun" derken düşlersiniz ilk saçınız dökülmeye başladığını farkettiğiniz an.
Birde garip kellik tesellileri vardır.
Şimdi bunlara bir bakalım.
***Erkeklik hormonu testeron fazla salgılanınca saçlar dökülürmüş.
Yani fazla erkekler kel olurmuş. 
***Ne kadar kellik o kadar erkeklik.
***Kadinlar kel erkekleri çok sexy bulurmuş. Bu da en çok söylenen züğürt tesellisidir.
***Cevher olan yerde ekin bitmezmiş, sözü de çok komiktir bu hususta...
***Çekicilik beyinden gelir,üzerindeki kıllardan degil.
***İşleyen demir işildar.
***Benim alnım geniş...
***Kafa şekliniz müsaitse ve bir de kalan saçlarınızı kısacık kestiririyorsanız basbayağı yakışır, aldatmacası...
***En azından yansıtıcı görevi görüyorum. Ya siz ne yapıyorsunuz?
***Saç tarama derdiyle uğraşmıyorum...Aman rahatım kalkıyorum geliyorum. Kolanyalı mendille sildimide tertemiz...
***Biz bu saçları kadınlardan çektiklerimizin göstergesi olsun diye döktük, bak mesela burası yengenden...
***Akıllı kafada saç durmaz..
***"Şampuan masrafından kurtuldum, bu paraları biriktirsem, ohoo yırttım lan" hezeyanı.
***"Saçım o kadar çoktu ki zamanında bana tarak katili derlerdi"
- benim saçlarım çok onurlu olm. beyazlayacağını anlayınca atlayıp intihar ettiler.
***Kel erkeklerin çoğu 'saç etkirecem eskisinden de karizmatik olacam kapımda kuyruk olacaklar' diye kendilerini avutur. Bilmezler ki saç ektirdikleri zaman hepten ............  benzeyecekler.
***''Kızlar kel erkeklerden hoşlanır'' Doğru mu kızlar. 
Kesinlikle yalan. mesala erkekler kel kadındanhoşlanır mı?
Birde saçını kaybetmetmenin derin teessürü altıda kendini paçavra edenler varki tam bir komiklik abidesi. BKZ. Esat Kıratlıoğlu...
Birde zorla yukarıda bir şey kalmayınca at kuyruğu yapıp gezenler var.
Her neyse.
Ben kendi adıma konuşayım. 
Geçmişte aaa!!! Hocam çok yaşlanmışsın diyenler. Şimdilerde hocam maşallah hiç değişmiyorsun diyorlar. 
Ben de içimden şunu geçiriyorum.
Eeee ben zamanında saçı döktüm, erkeğin kası olan göbeğide bıraktım ne değişeceğim diyorum.
Ama bu işi çok takıntı yapanlarada ciddi bir şekilde:
 “Ya kardeş saçın seyrekleşmeye başladı dedinmi?”
Adamı abondene edeceksin. Halbu ki dinime söğen Müslüman olsa dese bitirir bizide. Acı ile ne diyeceğini bilemediği için donuklaşıyor.
NETİCE-İ KELAM:
Benzini shellden, akılı kelden alacaksın.