İyi ya da kötü çoklukla yaptığımız insan ayrıştırma,hüküm verme hallerimizdendir. Sonuç süreçle değişim içinde olduğundan en kötü tanımı, belirtmeyi yaparız da farkında değilizdir. 
İnsan değişkendir ki, bu değişkenliği süreyle ilgili ve belirsizdir. İyi diye tanımladığımız biri farklı zaman kesitlerin de kötü, hatta çok kötü olabilir. 
İnsan için yaptığımız kötü tanımı da aynı etkileşime tabidir, farklı süreç dilimlerin de iyi, çok iyi olabilir. 

Seri katil tanımı almış bir insan tabure üzerinde uykuya dalmış bir kedinin rahatını bozmamak adına yere uzanıp, kıvrılabilir.
İnsan tüm yaratılanlar için de tanınması en zor olan muammadır. Bu sebepledir ki önyargılardan kesin uzak kalmak gereği olduğu gibi, öngörüleri de sadece saklı bir materyal olarak saklımızda tutmamız gereği vardır.
İnsan kendisi için yaşar, yaşamında ki tüm ilgi ve imkanlarını bir başka insan ya da insanlara endeksleyebilir.

İnsan yaşam şekliyle sürekli sorunlar üretebileceği gibi, bir başka insan da sorunları çözmeye görevli edasıyla ömrünü devam ettirebilir.
Dert sahibi olanlar, dertlere deva olanlar,her şeye şikayet edenler ve şikayet sebebi gibi sürekli pozitif eylem peşin de olanlar.
İnsan hal ve hareketlerine dair örnekleri çoğaltmak mümkün iken, mümkün olmayan yanı standardı yoktur, sürekliliği de yoktur.

Sıkıntı için de yaşam mücadelesi vermek bazı insan hallerinin kişiliğine yapışık haldedir. Sorunlardan sıyrılmış, çözmüş, bitirmiş haliyle dahi her hayatı ve yaşamı kendi sıkıntısı olarak görüp, benimseyip çözüm peşin de koşan insanlarımız vardır.
Dünya yaşamında ki gerekliliklerin neredeyse tamamına yakınına sahip biri için de kişiliğin de negatif bakış varsa sorun bulmak, olan bitene sorun tanımı yapmak zor değildir.
İnsanların yaratılışların da bir karakterleri, format, fıtratları vücutları ile yapışık can bulur. Kişilik ve tavırları ise süreçle bağıntılı ve değişkendir. 

Sağ eli kullanmak, sol eli kullanmak ya da güçlü sezgi sahibi olmak ya da olmamak bir karakteristiksel yapıdır. Kibar olmak ya da olmamak kişilik oluşumun da şekil alır. Karakter ve kişiliği doğru algıladığımız da daha doğru tanımlara ulaşma şansını yakalarız.
Karakter, fıtrat, format genel haliyle sabittir ve değişim göstermez. Kişilik tamamıyla süreçle alakalı bir seyirde olacaktır. Bir haliyle kibar, anlayışlı, hoşgörü sahibi olan, bir başka coğrafya ya da muhataplığın da zivanadan çıkmış kabalıklar sergileyebilir. 
İnsan için yaşadıklarımıza dair bir arşiv oluşturabilir, saklımızda tutabiliriz. Kesin olan ise bu arşivimizde ki veriler gerçeklerle hep örtüşmez. İnsanız, insanla alakalı tüm görüş ve kararlarımız da bu değişkenliği bilmek bir kazanç bir kazanımdır. 
Bahis konusu kazanım kendimiz için doğru yaklaşımların tetikleyicisi olduğu gibi, muhatabımız için de şanstır, bazen lehine bazen aleyhine işlese de..