İnsan yaratılışından, dünyaya, hayata başlangıcından itibaren sadece büyür. Ömrü kadar yaşam da var olur, değişim halleri yoktur bazı canlılar gibi. Dünya ya merhaba demesinden itibaren metabolizma faaliyetleri elbette devam eder, büyüme halleri olsa dahi fiziği hep aynıdır. Özün de, ifadesin de, karakterin de değişim yoktur. Yaşadığı yıllara bağlı olarak kişiliği oluşur. İnsan dışın da ki bazı yaratılmışlar ise var oluş anından itibaren günlere, aylara, yıllara bağlı olarak ciddi fiziksel ve görsel değişimler yaşar. İlk akla gelen, çok ca bilinen tırtıl, kelebek örneğidir. Nebat familyasında da benzeri örnekler vardır. Yıllarca tohum halinde kalıp, altı ay gibi bir sürede 15 metrelik boya ulaşan ağaç türleri gibi.

Yaratılış, dünyaya geliş halinde fiziksel yapı ne ise, aynı şekliyle devam eder. Doğal süreçte boy ve kilo artar, yıllara orantılı bir gelişim gerçekleşir, buna büyüme deriz. Püf noktası, işin sırrı büyüme yılları kişinin kendi kendini işleme halidir. İnsanın ustası da kendisidir, kendi bildikleri, bilecekleri, gördükleri, görecekleri, öğrendiği, öğrenecekleri insan beyninle hep faaldir. Topladıklarının bir kısmını alır, doğrusu yapar, prensibi yapar, hassasiyetlerine katar, bir kısmını ise hiç tutmaz, değerlendirmeye dahi almaz. Kendine vakıf olma yılları, tanım yapma yılları herkes için farklı olsa da, çok genel haliyle on, onbeş yaş aralığı dememiz yanlış olmaz. İstisnai durumlar da ikili, üçlü yaşlara düşmeler olabileceği gibi, bazıların da yirmi, yirmi beş yaşlarına kadar gecikmeler yaşanabilmektedir, yüzde birin altında kalan bu geniş yaş aralığı ekseriyeti bozmaz.

Ekonomik ve sosyal şartları nasıl olursa olsun, eğitim ve öğretimine endeksli bir kişilik halini yine kişi kendi hazırlar. Hayat süresi boyu karakteri hep aynı olan insan, kişilik oluşumun da bazısını ön plana çıkarır, bazılarını saklı tutar. Karakter ve kişilik sosyal ve ekonomik sahiplenme durumları ile pozitif bir etkileşim için de olsa da bazıları için sıfır toleranslı haldedir. “Can çıkmadan, huy çıkmaz” sözünde ki huy, kareteristiksel bir varoluş kazanımıdır. İnatçı olmak, ısrarcı olmak, kanaatkar olmak, hızlı olmak, yavaş olmak, düzenli ya da dağınık olmak gibi. İnsanın yaratılışın da ki programın da bu eğilimleri vardır, çok büyük etkileşimler yaşamaz ise aynı şekliyle devam eder.

İnsan için önemli ve değerli olan karekteristiksel kazanımları ötesin de, kişiliğine doğru ve güzel atfedilen özellikler katması, süslemesi halidir. Kimse doğuşun da kibar ya da kaba değildir, kimse doğuşun da aktif ya da tembel değildir. İnsanın kişilik oluşumun da hepsi şekil alır, yön bulur. Dünya kamuoyunun dahi tanıdığı bazı şahsiyetlerin çocukluk fotoğraflarına ulaşma şansı bulduğumuz da çok değişim olmadığını görebilmekteyiz. Kişilik oluşumu ve toplumsal katkıların da ise ters köşe sonuçları yine çok tanınmış, kamuoyunun yakinen tanıdığı isimlerde hayretle izlemekteyiz. Özün de somut olarak sahip olduğumuz mikrobiyolizmamız ne ise aynıdır, şekil, en, boy, kilo değişir ama özünden uzaklaşmaz. Soyutta ise çok geniş açıya, seçenekler sinsilesine sahip başlarız hayata. Doğru, iyi, değerli özellikleri almak, toplamak ve hayatımız da kullanmak halleri, kişinin kendi iradesi ve özgürlüğündedir.