‘Adım Duygu. Bu kitapta da kimseyle paylaşamadığım iç sesim dediğim hisleri paylaştım… Yani sessizce konuşmadan sadece yazmayı seçtim. Bu bir sessiz çığlıktı aslında. O yüzden "Duyguların Sessiz Çığlığı" diyen Şair Duygu Deli ile Önce Vatan Gazetesi Olarak bir araya geldik ve Engellilerin aslında mucizeye değil imkânlara ihtiyacı olduğu felsefesiyle özel bir röportaj gerçekleştirdik…

Bize kendinizden bahseder misiniz Duygu Deli kimdir?

1988 İstanbul doğumluyum aslen Ardahanlıyım. Doğuştan yürüme engelliyim. Üniversite mezunuyum… 2. Üniversiteyi okuyorum. Ailemle yaşıyorum. Bir şiir kitabım var engellilerin toplumsal hayattaki sorunlarını anlatıyor.

Yazmaya ne zaman başladınız? İlkyazın anınızı paylaşır mısınız? 

5.sınıfta tesadüfen öğretmenimin ısrarıyla katıldığım şiir yazma yarışmasında 1. Oldum ondan sonra demek ki yapabiliyorum diye düşünüp yazmaya başladım.

Sizce şiir ne demek?

Bence şiir hayatın kendisi demektir. Duyguların düşüncelerin yaşam öykülerinin yazıyla dışarı aktarılmasıdır.

Hangi tür kitaplar yazıyorsunuz?

Şiir kitabım çıktı. Onu da bir belediyenin desteğiyle bastırdım yayınevine veremedim yani. Şimdi bir roman hazırlıyorum nasipse en yakın zamanda yayına vereceğim.

Sizce iyi bir şair olma kriterleri nelerdir?

İyi bir şair olmak için önce hayatı anlamak gerekir. Çünkü aslında her şey bir şiir konusu olabilir. Ayrıca şair olabilmek için hayata mantık çerçevesinde değil de duygusal bakmak gerekir öncelikle bence…

Biraz kitaplarınızdan bahsedelim… Bize kitaplarınızın içeriğini anlatır mısınız?

Şiir kitabım var. İçeriği engelli birinin toplumsal hayatta yaşadığı aklınıza gelebilecek tüm sorunları. Sağlık sorunları, toplumsal sorunlar, toplumun bakış açısının yaşattığı o duygusal durum her şey var aslında.

İmza günleri ve etkinlikler düzenliyor musunuz?

Yayınevinden basılmadığı için kendi imkânlarımla birkaç kez imza günü düzenledim. Sosyal platformlardan duyurmaya çalıştım engelli derneği destek olmaya çalıştı, onun dışında büyük organizasyonlar yapamadım açıkçası.

Okuyucularınız kitaplarınızı nereden bulabilirler?

Yayınevine veremediğim için satışı tanıtımı hep elden yapılmak zorunda kalınan bir eser aslında. Facebook Instagram Twitter yoluyla iletişime geçildiği takdirde her yere gönderme imkânım var.

Bundan sonra ki hedefleriniz neler?

Engellilerin sesinin daha gür çıkması ve engellilerin sesi olmak istiyorum. Hazırladığım romanın içeriği de bu yönde olacak... Bir engellinin toplumda bende varım dediğini göstermek istiyorum.

Aileniz, sizin şair olma yolculuğunuzda yer aldı mı? Onların bu konuda size yansıyan fikirlerini öğrenebilir miyiz?

Aslında yazdığımı biliyorlardı ama kitaplaştırmak için erken olduğunu vs. düşünüyorlardı kendi imkânımla destek olan belediye aracılığıyla kitabım basılınca ailemde şaşırdı ilk başta açıkçası. Ama sonraki süreçlerinde hep yanımda oldular…

Şair olmaya nasıl karar verdiniz?

Kendimi konuşarak ifade edemediğimi fark ettim ve yazarak kendimi daha iyi anlatıyorum galiba diye düşünüp sonrasında hep yazmaya devam ettim.

Sizi yazmaya özendiren şeyler nedir?

Yazmak beyindekinin dışa yansımasıdır. Yazmayı gerçekten seviyorum. Çünkü kalemim beni ayakta tutan güçlü tutan bir etken.

Kimsenin okumayacağını bilseniz bile yazar mıydınız?

Zaten başlarken kimse okumayabilir de diye düşünüyorsunuz. Ama içimde kalmasını istemem hislerimin o yüzden kimse okumasa da yazarım umarım bir gün birileri görür ve birilerinin hayatına dokunurum.

İlk kitabınızı çıkartmayı ne zaman ve nasıl düşündünüz? Bunu gerçekleştirmek sizin hayaliniz miydi?

Liseyi bitirince engelliler ile ilgili etkinliklerde hep şiir okurdum sahneye çıkardım ve bir gün neden benimde olmasın ki diye düşündüm ve bu zaten çocukluğumdan beri hayalim olan bir şeydi.

Bir şair olarak okuduğunuz ve beğendiğiniz şairler yazarlar kimlerdir?

Atilla ilhan, Şebnem Kısaparmak genelde okuduğum eserler.

Yazma ritüelinizden bahseder misiniz? Örneğin hangi ortamda, hangi materyallerle, hangi müzikle, nasıl bir coğrafyada yazmayı tercih ediyorsunuz?

Genelde aklıma geleni hemen yazarım. Mekân ortam fark etmez gerekirse bir peçeteye yazarım sonra deftere geçerim.  Ama daha çok köy tarzı yerde daha verimli yazıyorum. Sessiz sakin kuş sesleri favori ortamlarım olur.

Yeni kitap çalışmanızdan bahsedelim. Duyguların sessiz çığlığı kitabınız yeni çıktı. Peki, beklediğiniz ilgiyi bulabildiniz mi? 

Aslında yeni sayılmaz yaklaşık 5 yıl civarı oldu ama gereken ilgiyi göremedim. Bunu yayınevinden çıkmamasına bağlıyorum. Toplum olarak ta zaten kitaba ilgili olmadığımız için ve ben duyurusunu yeterince yapamadığım için gereken ilginin çok altında bir tablo ile karşılaştım.

Neden duyguların sessiz çığlığı?

Adım duygu. Bu kitapta da kimseyle paylaşamadığım iç sesim dediğim hisleri paylaştım… Yani sessizce konuşmadan sadece yazmayı seçtim. Bu bir sessiz çığlıktı aslında. O yüzden duyguların sessiz çığlığı.

Duyguların sessiz çığlığı ile topluma ne tür bir mesaj veriyorsunuz?

Buradaki mesaj engellilerinde normal tavırları hak ettiğini göstermek. Evet, engelliyiz ama bizde insanız bizimde kalbimiz, duygu, düşüncelerimiz var demek istiyorum bu kitapta.

Kitabınızı yazma sürecinde unutamadığınız bir anınız oldu mu?

Evet oldu. Bir program hazırlığım esnasında elektrik kesildi. Kendi hazırlıklarımı ortam hazırlığını mum ışığında yaptım. Yetmedi şimşek çaktı ve program yapacağım mekânın camı kırıldı o etkiyle. Elektrik kesik diye insanlar program iptal zannetmiş ve gelecek insanların yarısı gelemedi. Program bitti tam eve gitmek üzereydim ki elektrik o an geldi… Kâbus gibi bir gündü.

Başarının en büyük kuralı nedir sizce?

En büyük kural inanmaktır. Kendine güvenmekle başlar her şey. Başaracağına inanırsan önüne çıkan engelleri kolay aşarsın.

Sanat adına başka ne tür çalışmalarınız var?

Bir dönem engelliler tiyatro grubunda 2 sene kadar tiyatro oynadım.  Onun üzerine tiyatro kursuna gittim.

Zamanı geçmişe alma imkânınız olsa tekrardan şair olmak ister miydiniz? Neden? 

Evet isterdim. Şiir benim hayatımın kendisi zaten. Kendimi ifade etme aracım şiirlerim o yüzden isterdim yine.

Edebiyat dünyasında bir şeyleri değiştirme şansınız olsa neleri değiştirirdiniz?  

Ön yargıları kırmak isterdim. Genç yazarlara ilgi yok güven yok. Çünkü şans verilmiyor değerlendirilmiyor. Bunu aşmak istiyorum.

Hedefinizi nasıl daha açık, net ve ölçülebilir hale getirebilirsiniz?

Hedefim aslında açık. Engellilerin sesi olmak ve sesimi insanlara duyurmak istiyorum.

Hedeflerinize ulaşmanın yaratacağı en büyük etki ne olurdu? 

Eğer birkaç engelliye ulaşıp onların hayatını değiştirebilirsem hedefime ulaşmış olacağım.

Düzenli olarak yaptığınız halde size bir şey katmayan 3 şey nedir? 

Yaptığım her şeyin aslında bana bir şeyler kattığını düşünüyorum. Maddi olmasa da manevi anlamda katkı illaki oldu bana.

Son olarak, şair olmak isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?

Doğayı insanları hayvanları anlamaya çalışın. Duyarlı olursanız şair olabilirsiniz. Hissiyat gerektirir şairlik. Yazın ama çok okuyun okuduğunuz bir romandan bile bir şiir konusu çıkarabilirsiniz…

Bizde Önce Vatan Gazetesi ailesi olarak bizimle yaptığınız bu özel ve içten röportajdan ötürü değerli sanat yüreğinize şükranlarımızı sunar, gelecek çalışmalarınızda başarılar diliyoruz…