İlknur Gülebaş ile Medya ve Spikerliğe Dair

Öncelikle bize Kendinizden bahseder misiniz ?

82 doğumluyum annem öğretmen babam emekli 3 kardeşiz abim makine mühendisi kardeşim dış ticaret ve turizm mezunu.3 Üniversite bitirdim İstanbul Üniversitesi  İletişim Fakültesi, Maltepe Üniversitesi Radyo Tv, Anadolu üniversitesi kamu yönetimi mezunuyum.2 tane belgesel çektim 1 tanesi çay toplayan kadınların hayat hikayesini çektim. 2.cisi hapishaneye girdim 10 gün mahkumlarla kaldım onların hayatını çektim. Dünyada ve Türkiye’de İlk’ti çok ödül aldım. Belgeselin devamını getiremediğim için Bedel’in kitabını yazıyorum eylül ya da ekimde çıkarmayı düşünüyorum. Onların hayatlarıyla çok şey öğrendim. işimi çok seviyorum 9 yıldır spikerlik yapıyorum.2 sene ara verdim kitabı ve kendimi toparlamak için.
Ama en önemlisi aile anneme babama ve erkek kardeşime Allah uzun ömürler versin. açılmamış kanatların büyüklüğü bilinmez derler onlar benim hem kanatları açmamı sağladılar hem de hep daha yükseğe uçmamı. Onlara çok teşekkür ediyorum ve çok seviyorum bu ilk önce kendine güveniniz daha sonra aileniz güveni bu meslek için çok önemli

İlk televizyon nasıl başladı ?
Üniversitedeydim. Klasiktir her üniversitesinin bir televizyon kanalı vardır. ilk öğretmenime rica ettim orda başladım. ilk olarak mutfak öğrenmeye çalıştım çünkü yemek yapmasını bilirseniz sunumu daha kolay yaparsınız derdi hocalarım bende mutfaktaki detayları öğrendim. rejiden başladım daha sonra ses’e geçtim öyle böyle derken kendimi ekranda buldum. Tabii ki bunun içinde diksiyon, şan artikülasyon beden dili gibi değerli hocalardan dersler aldım. Hala hocalarımdan fikir ve dersler alırım çünkü çalışmayı kendime bilgi biriktirmeyi seviyorum .

Belgesel çalışmanız nasıl gelişti detaylarını anlatır mısınız?

Aslında tez yaptığım çalışma ama bu kadar ilgi göreceğini bende tahmin edemedim. Arkadaşlarım hep tez için hazırlıklarını bitirdi ben hala değişik bir şeyler yapayım farklı olsun diye kafa yordum. Sonra bizim Adapazarı karasu yazlığımız var. Bir gün annem ile dışarı çıktım. Gezerken küçük eski bir hapishane gördüm belgesel projesi geldi aklıma. İlk olarak jandarma daha sonra kaymakamlık derken cumhuriyet savcısı ve Ankara’da buldum kendimi. Belgesel projesi üzerinde tam 2 sene çalıştım. İlk olarak bütün hapishaneleri araştırdım. Hapishane müdürleri ile iletişime geçtim sonra avukatlar daha sonra psikologlar konuştum. Onları ruh hallerini ve nasıl yaklaşmam gerektiğini nasıl başlamam gerektiği konusunda bilgiler aldım değerli isimlerden. Bu konuda bana yardımcı olan öğretmenlerime sonsuz teşekkür ederim. Başta değerli hocam Peyami Çelikcan bana çok yardımcı oldu. Daha sonra da ekibimi  kurdum ve teknik çalışmalara başladım. Sonra belgesel çekimi için şubat ayında yollara döküldük.
Adapazarı Ferizli cezaevinde 10 gün kadın, çocuk ve erkek koğuşunda çekim yaptım. Aslında ben pek bir şey yapmadım çünkü onların hayatını dinlerken ağlamaktan konuşamadım. En çokta çocuk koğuşunda kötü oldum en küçükleri 12 yaşındaydı. Hepsinin gözlerindeki o masumluklarını konuşurken anlıyorsunuz  ve görebiliyorsunuz. Bana 13 yaşında bir mahkum çocuk dedi ki  abla biz bilerek bunu yapmadık şimdi daha iyi anlıyoruz şimdi farkındayız yaptığımız hatanın ve bedelini ödüyoruz dedi. Aslında  bir bakıma da belgeselin isim babası oldu. Bunun gibi birçok mahkumla da konuştum. İnsanın etkilenmemesi mümkün değil insanın şükretmesi ve keşke dememesi için o kadar çok neden vardı ki orda …
Teknik çalışmalar bittikten sonra kurgu aşamasında da arkadaşım ile akşam geç saatlere kadar çalıştık. elimde 36 saatlik görüntü ve 1000’e yakın fotoğraf vardı. bedel belgeselin müziklerini orda ki çocuklar ve gardiyanlar yaptı. Kimi söyledi kimi sazı ile eşlik etti
Daha önce bedel için yaptığım röportaj da söyledim niye aynı şeyi söylemek istiyorum bu projenin amacı toplumdaki eksiklikleri göstermek, en önemlisi de "eğitimsizlikten doğan sonuçlara dikkat çekmekti. Bedel adlı belgesel projem tamamlandığında sadece onlarla izlemek istedim. Onların duyguları kendilerini gördüklerinde neler hissedeceklerini merak ettim.
Sağ olsunlar o zamanın savcısı komutanı, milletvekilleri  okulumun rektörü öğretmenlerim  ekibim ailem en önemlisi mahkumların aileleri hep birlikte izledik. Kendileri gördüklerinde ne kadar mutlu olduklarını onları izlerken anladım.
Daha sonra da Bedel Üniversitede izlendi televizyonlarda dağıtıldı. Yarışmalara gönderildi. Meyvelerini topladım ki hala konuşulan bir projedir

Krt Tv’den biraz bahsedersek.
Krt kültür televizyonu aslında benim hayatımın dönüm noktası ; çünkü orası benim ikinci ailem. İnsan ailesinde nasıl doğal rahat ve mutlu ise bende orada öyleyim. kanaldaki arkadaşlarımın hepsi kıymetlidir ; ama 5  isim benim için özeldir. Başta kanalımızın sahibi sayın Ahmet Kopuz’a çok teşekkür ediyorum. Daha sonra arkadaşımız, dert ortağımız, öğretmenimiz, akıl hocamız her şeyimiz genel müdürümüz Didem Duyum ve her zaman bilgisine ve tecrübesine inandığım genel yayın koordinatörümüz sayın Ferit Atay ve abimiz canımız hocamız bıkmadan usanmadan bize her konuda destek olan yayın koordinatörümüz sayın Gökhan İyigün’e çok teşekkür ederim. Gerçekten bunları  içtenlikle söylüyorum insanın arkasında böyle inandıkları ve güvendikleri tecrübeli isimler olursa o işi daha bir aşkla yapıyorsunuz. Şunun da altını çizmek istiyorum çalışıyorum diye söylemiyorum birazda bu işin aslında nasıl sevgi ile yapıldığının önemini vurgulamak istiyorum çünkü bu iş ekip işi bu iş aile işidir bence .
Hafta içi Ana haber sunuyorum saat 18:30’de ve Çarşamba günleri dünyalar tatlısı hayatımda olmazsa olmaz dediğim sesini duymadan yapamadığım yazar sayın Bihin Edige ile birlikte Çarşamba günleri Holistik Analiz programı yapıyorum. Gündemdeki siyasi olayları holistik açıdan değerlendiriyoruz.
Yayın politikamız ise Toplumun tüm kesimlerini kucaklayan, kültür, eğitim, haber ağırlıklı; toplumsal fayda gözeten, izleyicileri iyiye, doğruya, güzel olana yönlendiren ,insan odaklı bir televizyon kanalıyız. Türkiye’nin ilk kültür ekranı çok başarılı yayınlar yapıyor ve yeni yayın döneminde yepyeni programlarımızla yine farkımızı belli edeceğiz...

Haber dışında bir program düşünüyor musunuz ?

Haberi seviyorum. Hem bu işin mutfağını öğrendin hem de burada yaşanan gelişmeleri son dakika bilgileri o heyecanı hiç kaybetmiyorsunuz. Her dakika ilk işe başladığınız heyecanı yaşıyorsunuz haber sunarken de editörlük yaptığınızda da…belki ilerleyen zamanlarda daha içeriği bol daha geniş kapsamlı siyaset içerikli program yapabilirim. 9 senedir bu mesleği yapıyorum ve her gün yeni şeyler öğreniyorsunuz başarıyı bilmek için sonuna kadar diretmeyi, kollarını sonuna kadar açabilmeyi, pes etmemeyi ve dünyaya kollarını kocaman açabilmeyi öğretiyor…

İnsanlar neden medyada olmak istiyor sizce ?

Biz toplum olarak medyayı seviyoruz. Şimdi dışarı çıksak herkes spiker olmak ister ama bu işin ne kadar zor olduğunu bilseler bir kez daha düşünürler. Tabi ki isteyen herkes yapabilir ama bence bu işin zorluğunuza bilsinler. Göz önünde olmak insanlara güzel geliyor kim istemez…

Kitap projenizi anlatır mısınız ?

Bedel belgesinin çekim aşamasını paylaşmıştım. Bedel belgeselini herkes izlemedi. Ben bunu kitap olarak sunmak istiyorum ki ulaşamadığım yerlere ulaşarak yaşanan zorluklara, bilmeden ya da bilerek neyse yapılan hataların nelere sonuç verdiğini anlatmak istiyorum. Yaşadığım o 10 günlük süreçte orada olan insanların keşkelerini, pişmanlıklarını ve verdikleri mesajları paylaşmak istiyorum. Ne aşamadayım kitap bitmek üzere çalışıyorum üzerinde bitince kısmetse raflardaki yerini alacak.

Sizce bu işi yapabilmek için iletişim mezunu olmak şart mıdır ?

Bence bilgisi, becerisi olan herkes bu işi yapabilir ; çünkü bu iş yetenek ve bilgi, beceri ve üretme işi…

İnternet yayıncılığını nasıl değerlendiriyorsunuz ?

Bence internetin daha çok ön plana geçeceğini düşünüyorum  televizyonda artık izlenmeyecek hala geldi. İnternet şuan her şeyi geçmiş durumda bugün ulaşım araçlarına bakın yada arkadaş ortamlarında herkesin elinde telefon ve internetteler. Baktığınızda  Türkiye’nin bir ucundan diğer ucundan haber alabiliyorsunuz. Gün geçtikçe daha hızlı yayılıyor..

Sosyal medyayı nasıl kullanıyorsunuz ?

Evet bir haberci ve spiker olarak çok aktif şekilde kullanıyorum. Gün içinde bütün haber sitelerine bakarım günlük köşe yazarlarım var onların yazılarını okurum neler olmuş, yaşanmış takip ederim. Kendi kişisel sosyal hesaplarımda(facebook, twitter ve intagram) var onlardan gelen mesajları, yazıları ve  önerileri okurum.

Haber dışında daha güncel yaşam tarzı bir program sunmak ister miydiniz ?

Haber dışında başka bir program düşünmedim. Çalışmayı seviyorum. Hiç bilmediğiniz tanımadığınız doğunun en ucundaki  ile  batının en ucundaki  insanların evine konuk oluyorsunuz belki 5-10 dakika onların sofralarına oturuyorsunuz ve yaşanan olayları anlatıyorsunuz bundan güzel bir duygu olamaz ondan sebep ben başka meslek yapamam sanırım

Ekranda olmak için güzellik şart mı ?

Allah herkese güzellik vermiştir zaten. Bu meslek adına güzellikten öte bakımlı olmak zorundasınız çünkü ekran önündesiniz ve insanlara hitap ediyorsunuz. Görsellikte bu meslek için çok önemli

KırmızıTürk hakkında neler söylersiniz…

9 senedir bu meslekteyim ve yaptığım spikerlik mesleğinin kırmızı türk adı altında  toplanması inanılmaz bir gurur bence. Uzun zamandır takip ediyorum tabiî ki bir spiker olarak umarım gün gelir bu alanda ödülde alırım  kırmızı türk ailesine katılmak da benim adıma mutluluk verici. Bizim mesleğimiz açısından çok güzel bir şey.

Hayatımın kitabı ya da filmi dediğiniz bir kitap ya da film var mı ?

Tanrıça uyanıyor kitabı yazar sayın Bihin Edige çünkü bir kadının doğuşunu ve başarısını anlatıyor. Herkese tavsiye ederim. Ne olursanız olun istek ve beceriniz varsa her şeyi yapabilirsiniz her şey sizde ilk kalbinizde bitiyor..

Son sözünüz…

Herkes okusun okumaktan zarar gelmez. Okudukça bilgi birikiminiz hayata bakışınız değişecek….

Röportaj ve fotoğraflar : Cengizhan KAYA


Medya Dünyası


Pelin Kozan Kanıt : Ateş Üstünde’de Rol Aldı!


Başarılı ve güzel sunucu Pelin Kozan bir süredir oyunculukla ilgili çalışmalar yapıyor. Yönetmen Abdullah Oğuz’un ajansıyla da çalışan Pelin Kozan yönetmenliğini ünlü yönetmen Abdullah Oğuz’un yaptığı Kanal D ekranlarında yer alan  Kanıt : Ateş Üstünde dizisinin 2.bölümünde rol aldı. Pelin Kozan dizide aslında çok da yabancısı olmadığı bir rolü sunucu kızı oynadı. Dizideki Zeynep Yıldız karakteri sevilen bir program sunucusu. Kayıp vakalarına bakıyor aynı zamanda. Kayıp bir kız çocuğunu bulmak için harekete geçiyor ve kızı bulduğu an öldürülüyor. Bölümdeki otopsi sahnesi için makyaj tam 2 saat sürdü. Pelin Kozan özellikle dizideki sunucu Zeynep Yıldız’ın ölümü sonrası fotoğrafının önünde karanfillerin konup stüdyoda anma yapılan sahneden çok etkilendiğini belirtiyor. Pelin Kozan bir sunucuyu oynarken hem kendi mesleğini yapmış oldu hem de oyunculuğuyla izleyenleri etkiledi.

Seyhan Şaşko Tivibuspor’da!


Başarılı ve güzel spor spikeri Seyhan Şaşko Tivibuspor’da ekranlara geri döndü. Bir süre tiyatroyla ilgili çalışmalar da yapan Seyhan Şaşko her gün tivibuspor ekranlarında izleyenlerle buluşuyor. Spor haberlerinin yanı sıra farklı spor programlarıyla Seyhan Şaşko Tivibuspor’da!

Funda Erzurumluoğlu ile Keyfi Şahane Cem Tv’de!


Başarılı gazeteci Funda Erzurumluoğlu Cem Tv ekranlarına Keyfi Şahane programı ile geliyor. Keyfi Şahane’de birbirinden renkli ve farklı konuklar ağırlayan Erzurumluoğlu kendi gündemini kendi belirliyor. Yaşama dair pek çok farklı alandan önemli isimleri ağırlayan Funda Erzurumluoğlu harika programcılığıyla keyifli sohbetler gerçekleştiriyor. Siz de mutlaka Keyfi Şahane’yi izleyin. 


Müzik Dünyası


Müzik Dünyası’na Güçlü Bir İsim : Bahar Gelir


1989 yılında Malatya’da dünyaya gelen güzel sanatçı Bahar Gelir, aynı zamanda Ege Üniversitesi’nde lisans eğitimi almaya devam ediyor.  Güzel sanatçı, tam bir Koç burcu olduğunu söylerken, ileride başarılı ve örnek bir sanatçı olma hayaline daha küçük yaşlarda kapıldığını da belirtiyor ve müziğe ilgi duyan tüm gençlere de hayallerinden asla vazgeçmemelerini tavsiye ediyor.  Hayat şartları onu arkeoloji bölümünde okumaya yönlendirmiş olsa da hayallerini hiçbir zaman terk etmediğini ve hayallerine her gün emin adımlarla daha da çok yaklaşmanın mutluluğunu yaşadığını ifade ediyor.
Şarkı okumaktan büyük bir keyif aldığının ve Türkiye dışında Almanya’da da birçok projede yer aldığının altını çizen şarkıcı, sahnesiz ve şarkısız bir hayatı düşünemeyeceğini de tüm içtenliği ile belirtiyor.  Bahar Gelir’in bir gün aynı projede yer almak istediği ve çocukluğundan beri örnek aldığı sanatçı ise Sibel Can. Sibel Can’ın şarkılarını daha ortaokulda iken arkadaşları arasında söylemeye başlayan güzel şarkıcı, bugün mesleğinde bu kadar iyi bir yere gelmesinde ailesinin desteğinin de önemli bir yer tuttuğunu söylerken; onu destekleyen tüm arkadaşlarına ve ailesine de teşekkür etmekten geri kalmıyor. 
Bahar Gelir; okul amacıyla İzmir’e geldikten sonra içindeki ‘şarkı’ özlemi ve tutkusu ile konservatuar eğitimleri almaya başladı ve hocasının desteği ile birlikte içindeki müzik aşkını büyütmeyi başardı. İlk sahnesinde büyük bir ilgi ile karşılaştıktan sonra bu yolda ilerlemesi gerektiğine tüm kalbi ile ikna oldu. Sahne aldığı ilk gün,  İzmir’de ve ülkemizin diğer illerinde devam edecek olan ‘sahne’ macerasına ve sanat dünyasına ilk adımı atmış oldu.
Mesleğine âşık olduğunu ve bu yüzden bir süre eğitimini aksatmak zorunda kaldığını belirten güzel yorumcu; yıllardır İzmir ve İstanbul’un en gözde mekanlarında sahne alıyor.
Tam bir tarih ve sanat tutkunu olan güzel şarkıcı; 2008 yılında üniversitede arkeoloji bölümü okumak için İzmir’e geldiği günden beri başarılı bir şarkıcı olmaya yolunda epey bir yol kat ettiğini düşünüyor.  Öyle ki 2014 yılında Selami Şahin ile tanışmasının, hayatında ve mesleki kariyerinde bir dönüm noktası olduğunu da dile getiriyor.
Yaklaşık 2 yıl önce Selami Şahin ile birlikte albüm çalışmasına başlayan başarılı yorumcu, kısa bir süre önce medyada büyük yankı uyandıran Eflatun Türküler projesinde ünlü şarkıcı ve sanatçı Recep Aktuğ ile birlikte kamera karşısına geçerek; Yeşil Çınar şarkısını seslendirdi.
Klibi kısa süre içerisinde milyonlara ulaşmayı başaran Bahar Gelir; ülkemizde yaşanan üzücü terör olayları yüzünden albümünü her ne kadar istemese de beklemeye almak zorunda kaldı.
Beklemeye alınan albümde Selami Şahin’in yanı sıra Serdar Ortaç, Doğuş, Mustafa Sayan gibi önemli isimlerin besteleri de yer alıyor.  Güzel şarkıcı; ‘Şu an birlik ve beraberlik zamanı. Canlarını bizler için feda eden şehitlerimizin yasını tutma vakti. Bu yüzden 2 yıldır beklettiğimiz albüm çalışmasını bir süre daha bekletmeyi düşünüyoruz. Ülkemiz bu haldeyken albüm çıkarmak, ilk önceliğim değil. Ülkesini seven bir Türk vatandaşı olarak; ölüm haberleri ile her gün yeniden sarsılıyorum. Şimdilik tek temennim ülkemizin kaybettiği barış ve huzur ortamının tekrar ülkemizde yeşermesi ve tüm bu ölümlerin sona ermesi’ diyerek; ne kadar duyarlı bir sanatçı olduğunu bir kez daha ispatlıyor.  Şarkıları sosyal medya ve internet video paylaşım sitelerinde de çokça izlenen Bahar Gelir özgün sesi , yorumu , sahne performansı ve güzelliğiyle önümüzdeki günlerde de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isim..

Yunus Can’dan Yeni Albüm


Başarılı sanatçı Yunus Can ikinci albümü Seni Düşüne Düşüne ile müzikseverlere ulaştı. Şerif Kayran Prodüksiyon’dan çıkan albümde Adam Kalmamış , Hapis Kaldım , Razı değilem , Seni düşüne düşüne , Pötürgenin şiro çayı , Örene vardım da şarkıları yer alıyor. İlk albümünden beri kendine has bir hayran kitlesi de oluşturan Yunus Can özgün yorumuyla dikkatleri üzerine çekiyor. Şimdiden yeni albümün şarkıları internet ve dijital platformlarda çokça dinlenmeye başladı. Siz de Müziğe dair özgün , güçlü ve yeni bir ses duymak istiyorsanız Yunus Can’ı mutlaka dinleyin!


Kim Kimdir


Aynur Aydın


25 Mart’ta doğdu. İlkokul, lise ve üniversiteyi Erzurum'da okudu. Radyo televizyon gazetecilik bölümünü bitirdi. Okuduğu dönemler Erzurum da radyo ritimde haber okumaya başladı. Erzurum da radyoda haber okuduğu dönemler istek program yapmasını istediler. Çok güler yüzlü olduğundan dinleyici toplayacağını düşündüler. Böylelikle müzik programı yapmaya başladı. Başarılı oldu. Ailesi İstanbul'da Medya fm de haber sunması için  destek oldular. Ardından Hürriyet gazetesinde Ferdi Yücedağ’la birlikte çalıştı gazetecilik yaptı. Fenerbahçe fm de haber spikerliği yaptı. Karadeniz tv ve radyosunda haber okudu. Karadeniz TV de ana haber sundu.  Karadeniz gündemi ve birçok siyaset programı yaptı.
Bir süre Star tv de ara haber sundu. Haber sunduğu tv kanalların da editörlük de yaptı. Arada seslendirmede yaptı. Tgrt de altın objektif ödülü alan sektörün yıldızları programını sundu. Ayrıca sektörün yıldızları dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Halen çalışmalarını çok yönlü olarak sürdüren Aynur Aydın bu mesleğe dair yeteneği , çok yönlülüğü , birikimi , tecrübesi, özgün sunumu gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Aynur Aydın tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.