“HOŞGELDİN   BEBEK,

YAŞAMA SIRASI SENDE.”

                       Nazım HİKMET

Kavgayı ağacın yaprağına yaz, 

Sonbahar gelsin, yapraklar kurusun diye.

Öfkeyi, bir bulutun üstüne yaz,

Yağmur yağsın, bulut yok olsun, diye.

Nefreti, karların üstüne yaz,

Güneş açsın, karlar erisin diye.

Ve dostluk ve sevgiyi, yeni doğmuş bebeklerin yüreğine yaz,

Onlar büyüsün, dünyayı sarsın diye.

Ingaaaaaaa!!!!!!

Sevgili anne ve babama ilk mektubumdur. Yaşamımın en konforlu ve güvenli

yeri olan annemin sıcak karnında yaklaşık 9 ay 10 günümü tamamlayarak

dünyaya merhaba(ıngaaaa) dedim.Doğduğum anda doktorum,hemşirem,ailem

ağlamamı beklediler. Çünkü ağlamak yenidoğan bebeklerde iyi bir sağlık işareti

sayılır. Bundan sonraki yaşamımda ise evrendeki bütün kardeşlerimle birlikte

gülerek, sağlıklı büyümek en büyük dileğimdir.

Kuşkusuz anne karnındaki rahatı dünyada bulamayacağım, çünkü hayatta birçok

mücadele beni bekliyor. Sizlerin,çocuk doktorum ve hemşirelerimin yardımıyla

birçok zorlukları yeneceğime inanıyorum.

Değerli anneciğim ve babacığım, şu anda ne kadar mutlu olduğunuzu biliyorum.

Bende sizlerin evladınız olarak dünyaya gelmekten çok mutluyum.Şu anda 

konuşamıyorum ama pek çok şeyi anlıyor ve kavrıyorum.Birçok isteklerimi

ağlayarak dile getirdiğim için her ağlamamda paniğe kapılmayın,gergin

olmayın, gerginliğiniz benide etkiler. İlk günlerde ağlamamın en büyük

sebepleri şunlardır:

1)Karnım acıkmış olabilir. Yaşamımın en güzel gıdası olan annemin sütünden 

bana bolca vermeye çalışın. Annemin sütü beni hem psikolojik(sosyal yapıda,

toplum kurallarına saygılı),hem hijyenik,hem de ekonomik olarak(parasızdır)

en iyi şekilde geliştirecektir.Sizinde çok iyi bildiğiniz gibi yaşamımın ilk 4 

ayında sadece annemin sütü beni en iyi şekilde besler ve geliştirir. Doğumumdan

sonraki ilk on gün ödemlerim çözüleceği için kilo kaybım olur,10.gün doğum

kiloma erişirim.Günde 20-40 gr kilo alırım,boyum ortalama ayda 2cm uzar, baş

çevrem ortalama ayda 1cm büyür. Çok ender durumlarda annemin sütü yetmeyebilir.

Bu durumlarda annemin üzülüp strese girmesine gerek yoktur, çünkü üzüntü

ve stres sütü dahada azaltabilir, annemin sütünün az olduğu durumlarda 

doktorumun tavsiyesine göre ek mamalar(adapte formül mama) da içebilirim.

Annemin sütü tüm vitamin ve mineral ihtiyaçlarımıda karşıladığından D 

vitamini hariç ek bir vitamine  ihtiyaç yoktur. Yaz mevsiminde  yada güneşli

günlerde elimi, ayağımı, yüzümü güneşin ışığından yararlandırırsanız D vitamini

almaya bile gerek kalmayabilir.

2) Ağlamamın ikinci sebebi yenidoğan bebeklerde çok görülen gaz sancılarıdır.

Yaşamımın ilk üç ayında özellikle akşam saatlerine doğru şiddetli gaz sancıları

çekebilirim. O esnada ayaklarımı karnıma doğru çekerim, karnımda gurultular

olabilir, ağlarken rengim daha kırmızılaşır. Sigara içilen ortamlarda gaz sancılarım

çok artar. Gaz sancılarım sırasında hiç panik yapmayın, siz panik yaptıkça gaz 

sancılarım daha da artar, sakin olursanız bende rahatlarım. Özellikle iş dönüşü

arabanızla  beni gezdirirseniz  gaz sancılarım azalır. Karnıma ve sırtıma

yapılan hafif masajlar da(tıpışlar tarzda)gaz sancımı azaltır. Fakat ne yapılsa

ilk üç ay gaz sancılarım devam edebilir.

3)Çok sıcak ve çok soğuk ortamlar bütün bebeklerde olduğu gibi benimde hoşuma

gitmez.Odamın ısısı mümkünse 20C-22C derece civarında olsun. Beni aşırı sarıp

sarmalamayın. Çünkü  bebekler ince giyinmekle veya soğuk ve cereyanlı ortamda

kaldıklarında hastalanmazlar. Hastalıkların virüs, bakteri,parazit ve mantar gibi

mikroorganizmalardan meydana geldiğini bana doktor amcam söyledi.

4)Karnımın doyması önemli olduğu kadar, altımın temizliğide çok önemlidir.

İlk günler günde 5-6 defaya kadar idrar ve kaka yapabilirim.Bu nedenle sık sık

altımın değişmesi gerekir, altım kirli ve ıslak kalırsa çok ağlarım. Kakamın rengi ilk

günler koyu yeşildir. Bu sizi ürkütmesin daha sonra kendiliğinden sarı renge 

dönecektir. Bazen kahverenginden, yeşil tonlara kadar kaka yapmamda normaldir.

Kaka değişiklikleri bağırsağımın kendini tazelemesi ve aldığım gıdalarla ilgilidir.

Bu nedenle bu tür renk değişikliklerinden etkilenmeyin. Kakamda kan, sümük 

görürseniz, günde 6 defadan fazla çok miktarda ve sulu kaka yaparsam, keçi

pisliği gibi kaka yaparsam (çok katı, fındık büyüklüğünde, güçlükle yapılan kakalar)

çocuk doktoruma  durumu bildirin. Bazen 2-3 günde bir kaka yaptığımda olabilir, 

bu durumda genellikle normal sayılır.

Yukarıda bahsettiğimiz sebepler dışında ağlamalarım çok nadirdir. Böyle durumlarda

hasta görünürüm. Annemin sütünü almak istemem, rengim soluk, ağlamam cansız

olabilir. Böyle bir durumda hemen doktorumu aramanızı isterim.

"ÇOCUKSU BAYRAMLARDAYIM, GEZİNİRİM AYLAK AYLAK

SONRA ÇIKARIM GÖKYÜZÜNE YALINAYAK

NEYİME GEREK SOMURTMAK, DÜNYA ELİMDE ZATEN OYUNCAK"

                                                                             Alev SÖNMEZ

KUSMA

Anne sütü veya mama alırken, aldığım gıdaların bir kısmı ağzımdan taşar gibi

gelebilir, bu çıkan maddeler hazmedilmemiş sütlerdir, normal bir durumdur. Bu

sayede gaz sancılarım daha az olur. Yine az miktarda peynirimsi,sümüksü 

kusmalarımda olabilir. İştahım iyi ve mutlu görünüyorsam bu durumuda 

önemsemeyin. Fışkırır tarzda ve çok miktarda kusmalar,sürekli huzursuz ve

iştahsız olmam, ilk ve erkek çocuklarda daha sık rastlanmakla birlikte nadiren de

olsa bir hastalık işareti olabilir.Böyle durumlarda hemen doktorumu uyarın.

Kusmamı engellemek için beslendikten sonra hemen kaldırmayın biraz kucakta

tutabilir ya da sağ tarafıma usulca yatırabilirsiniz. Daha sonra şikayetim 

olduğunda beni kaldırıp, gazımı çıkarabilirsiniz.

YENİ DOĞAN SARILIĞI

Eledim, eledim höllük eledim.

Aynalı beşikte  bebek beledim.

                                    (Eski Halk Türküsü)

Bütün yenidoğan bebeklerde olduğu gibi benim cildimde de sarılık olacaktır.

Bunu belki sizin gözle göremeyeceğiniz kadar hafif atlatabilirim. Bazen de

sizi endişeye düşürecek kadar cilt rengim, göz aklarım, bacaklarıma kadar sarı 

olabilirim. Genelde kan uyuşmazlığım varsa sarılığım bu kadar artabilir.Bu

durumda doktorumun tavsiyesiyle beni bol bol besleyip, bol idrar ve kaka yapmama

yardımcı olursanız bu sarılığı daha kolay atlatabilirim. Bazen Fototerapi(ışık

tedavisi) almam gerekebilir. Bu sizi endişelendirmesin buda benim sarılığı daha 

çabuk atmama  yardımcı bir yöntemdir. Orada da hemşire ablalarım beni soyup,

gözüme bir bant takacaklar böylece gözlerim korunurken vücudumun ışık 

tedavisinden bolca yararlanmasını sağlayacaklar.Fototerapi aldığım odaya

annem gelebilir, hatta sakıncası olmadığı durumlarda beni emzirebilirde,yada

mama ile beslenebilirim.Benim geçirmekte olduğum sarılık bulaşıcı değildir

 sakın korkmayın.  Sarılık düzeyim normale inince de hoppp yine annemin

sıcacık kucağı ve mis gibi anne sütü

BEN GÜLÜM YA ARADA BİR DİKEN BATIRIYORUM.!!!!!!!!!.

 

AŞILAR

"Hastalandığına yanmam huyu değişir"

                                         Eski Türk Atasözü 

Buradada arada bir diken bize batıyor. Hayatımın ilk 1 hatta 1.5 yılında 

yoğun bir aşı programı olduğunu biliyorum. Biz şanslı bebekleriz çünkü

aşılar bulunmadan önce pek çok bebek şimdi aşı ile korunduğumuz bu

hastalıklardan kaybedilebiliyordu. Dünyaya gelmemle birlikte ilk günlerde

yapılan hepatit B aşısı  beni çağın vebası olarak adlandırılan sarılık 

hastalığına karşı koruyacak. Verem aşısı 1 ayımı doldurduktan sonra beni

çok önemli bir hastalığa karşı koruyacak. 2. ayımdan sonra Difteri-Boğmaca-

Tetanoz-Çocuk Felci-Menenjit gibi çok önemli hastalıklara karşı aşı ile

korunacağım. 9. ayımda  kızamık aşısı olacağım. 1 yaş 15 ay arası Kızamık-

Kızamıkçık- Kabakulak  Hastalıklarına karşı korunacağım. Su Çiçeği ve Hepatit

A  aşısınıda yaptırdınızmı, 1.5 yaşımda da karma aşılarımı olacağım Böylece 4 

yaşıma kadar  bütün bu kocaman hastalıklara karşı korunmuş olacağım. Aşılarda

almanız gereken tedbirleri  çocuk doktorum , hemşire ablalarım size anlatacaklar.

Bende çok az canımın yanmasıyla bu büyük ve önemli hastalıklara karşı ömür

boyu korunmuş olacağım.Verem aşısı sol omuz başımda iz bırakır,bu aşının

tuttuğunu gösterir bir izdir,ellemeyin, sıkmayın, birşey sürmeyin temiz tutmanız 

yeterlidir. Hastalıklarımın en önemli sebebi gözle görülmeyen mikroplardır.Bu 

mikroplar çoğunlukla göz, kulak, burun, boğaz ve cildimden girer, bu nedenle yüzüme

karşı öksürmeyin, el temizliğine dikkat edin,grip ve nezle durumlarınızda yüzüme, 

solunum yollarıma nefes vermeyin.

1.5-2 ay civarında ağzımdan bol köpük gelmeye başlar, parmaklarımı emme isteğim

artar, beslenirken hafif hırıltı çıkarabilirim. Bunlar fizyolojik özelliklerdir,

bir zararı yoktur. Ağzımdan çıkan tükrüklerin mikrop kırıcı özelliği sayesinde

daha az hastalanırım.

"ÇOCUKSU BAYRAMLARDAYIM,  ÇOK ULUSLUDUR CANIM

AKAR ÇİÇEK ÇİÇEK KANIM, YOK Kİ, İNANIN YALANIM"

                                                                 Alev SÖNMEZ

CİLT ÖZELLİKLERİM VE CİLT BAKIMIM

O Hassas, pembe, narin cildimle dünyaya merhaba dedim. İlk doğduğum zaman

cildimde hafif tüyler olabilir, bunlar daha sonra kendiliğinden dökülecektir.

Cildimdeki beyaz, hafif yağlı görünüm cildimi hastalıklara karşı korur. Özellikle

yüzümde etrafı kırmızı toplu iğne başı büyüklüğünde beyaz renkli sivilceler olabilir,

bunun bana zararı yoktur.Sırtın alt kısmında ve uyluk bölgemde  morumsu lekelerde 

normaldir. Bizim ırkımızda görülen bu lekelere Moğol Lekesi adı verilir. Annemden

beslenmemi sağlayan göbek kordonum dünyaya gelince kesilir ve göbeğim hemşirem

tarafından bağlanır, göbeğimin düşmesi 1-2 haftayı bulabilir, düşmesi kendiliğinden

olacaktır. Göbeğimden mikrop kapmamak için  özellikle banyo sonrası, herhangi

bir temizleme maddesiyle temizlemeniz, temiz tutmanız yeterlidir. Temizleme sıra-

sında acı duymam.Göbeğim düşmeden önce ve düştükten 3 gün sonraya kadar kirli

suya batırmadan duş şeklinde hergün banyomu yaptırabilirsiniz. Daha sonra normal 

banyomu alabilirim. Alın kısmımda, boynumda, göz kapaklarımda, sırtımda deriden 

kabarık olmayan kırmızılıklar olabilir. Bunlar genellikle 1 yıl içinde kaybolur.

Bunlara damar benleri (hemanjiyom) denir.

Dünyaya merhaba dediğim ilk günlerde  meme uçlarımda şişkinlik olabilir, hatta 

süt gelebilir,bunlar normaldir. Annemden geçen hormonların etkisiyle böyle olur.

Ellemeyin, sıkmayın, birşey sürmeyin sadece temiz tutmanız yeterlidir. Sıkarsanız

çok ağrı duyarım ve sıktığınız yerden mikrop girebilir.

Genital organlarımda da özellikle kız bebeklerde akıntı ve kanama olabilir.Bu da

annemden geçen hormonlarla olur, normal bir olaydır endişelenmeyin.

Kız bebeklerde genital organ temizliğinde özellikle yukarıdan aşağıya doğru 

temizleyin, böylece kakadan gelen mikroplar iç organlarına giremez.

Erkek bebeklerde pipi etrafındaki peynirimsi beyaz tabakanın  bebeklere bir zararı 

yoktur. Normal temizlik dışında temizliğe gerek yoktur.

REFLEKSLERİM

Konuşamadığımdan dolayı birçok şeyi anlayamadığımı, duyamadığımı, göremediğimi

zannedersiniz. Oysaki ben pek çok şeyi görürüm, işitirim, tanırım.Bunlarında 

göstergeleri reflekslerimle olmaktadır.Örneğin, kuvvetli bir ses duyduğumda , kapı

pencere çarpıldığında irkilirim, çenem titrer. Buna Moro refleksi denir. Dudaklarım

çok hassastır, arama ve emme reflekslerim çok kuvvetlidir. Üst dudağımın ortasında 

hafif bir kabarıklık vardır, bu emmemi kolaylaştırır, buna Emme Yastığı denir.

Başlangıçta kısa süreli, daha sonra uzun süreli net görmelerim vardır. Annemi,

babamı varsa kardeşlerimi ses ve yüzlerinden tanırım. Elime bir şey değdiğinde 

yakalarım, buna Yakalama Refleksi denir. Koltuk altlarımdan tuttuğunuzda adım

atarım, Adım Atma ve Merdiven Çıkma Refleksim vardır.

"HOROZ ŞEKERİMLE GÜNE UYANDIM,OLMASA DERT DEĞİL BAYRAMLIĞIM,

BIRAKIP GİTSEDE ARKADAŞLARIM, OTURUP GÖZYAŞIMLA BEŞTAŞ OYNARIM"

                                                                               Alev SÖNMEZ

  

TEN  TEMASIM

Ailemle ruhsal bağlantımı en iyi sağlayan ten temasımdır. Bu nedenle beni sık sık 

seviniz, okşayınız Bunlar benim ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı ve dengeli büyü-

memi sağlar. Yanımda yüksek sesle konuşup, bağırmayın bunları hissederim ve üze- 

rimde olumsuz etki yaratır. Bana sık sık müzik dinletiniz. Yanımdayken sohbet etme-

nizden rahatsız olmam, hatta memnun olurum. Yalnız beni sever okşarken ellerinizi

yıkamayı unutmayın, çünkü mikroplar çoğunlukla ellerle bulaşır. Ağladığım zaman 

sizi özlemiş olabilirim, beni kucağa alır, sever okşarsanız sakinleşirim.

SEYAHATLERİM(BEBEK SEYAHATNAMESİ)

Doğduğum günden itibaren(her ne kadar leylekler tarafından değil sizler tarafından 

dünyaya geldimsede) seyahat edebilirim, uçağa binebilirim.Her türlü gezinti

 yapabilirim.

Her ne kadar halk arasında 40'ı çıkana kadar dışarı çıkılmaz derlersede (bu benim

dış ortama uyum dönemim olduğu için denmiş.) rahatlıkla arabaya binip gezebilirim.

Açık havadan bol bol faydalanabilirim. Kapalı, kalabalık, sigara dumanı olan 

yerlerde olmak istemem, bu benim sağlığımı olumsuz etkiler.

Doğduğum günden itibaren beni ana kucağına koyabilir, araba koltuğuna oturta-

bilirsiniz bu durumda belimde, boynumda bir problem olmaz. Vücut yapım çok 

elastiki olduğundan beni korur.

BINGILDAĞIM

Başımın üstünde  baklava dilimi gibi bir bölge vardır.  Dokunulunca yumuşaktır.

Burası nabız atışıma eşdeğerde inip, çıkar.  Burasının aşırı bombeleşme veya çökmesi

acil duruma işaret eder böyle bir durumda doktorumu haberdar etmeniz gerekir.

Bıngıldağım 1-1.5 yaş civarında kapanır.

Anneciğim benim için o kadar fedakardırki, daha anne karnındayken beni hastalık-

lara karşı koruyucu maddelerle yüklemiştir.Kendisi kansız bile kalsa benim kan siste-

mimi destekleyerek, hemen her türlü hastalığa karşı korur durumda dünyaya 

getirmiştir.  Bu nedenle sana minnettarım canım anneciğim, seni çoook seviyorum.

Bu arada dünyaya gelmeme büyük katkıda bulunan, annemi ve beni daima koruyan, 

kollayan babama da sevgilerimi sunuyorum

SİZİ ÇOK SEVEN BEBEĞİNİZ.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları               Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları 

            Hemşireleri                                              Uzmanı

Fatma EREN                                                              Prof. Dr. Sırrı BEKTAŞ

Arife SERTKAYA

Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne

allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar

oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında

dünyayı çocuklara verelim

kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi

hiç değilse bir günlüğüne doysunlar

dünyayı çocuklara verelim

bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı

çocuklar dünyayı alacak elimizden

ölümsüz ağaçlar dikecekler

                                                                                         Nazım HİKMET