Sevgili okuyucularım sizlere hoş geldin şehr-i ramazan diyerek, yazıma başlamak istiyorum.
Hepimizin dikkatini çekmiştir.
Günler öncesinden İstanbul'un bütün üst geçitlerinde, mahyalarında ve billboardlarında "Hoş geldin 11 ayın Sultanı" yazar.
Hatta bu sene bölge bölge "İftarda Maltepe'deyiz, İftarda Yenikapı'dayız, İftarda Boğazdayız v.s" diye yazıldı.
Şimdi sizlerle Mağfiret ayı yani günahların sevaba çevrilmesi ile ilgili yazımı paylaşıyorum.

Kim tövbe eder, imanı artan mümin olur ve Salih amel yaparsa, o taktirde işte onların, Allah günahlarını sevaba çevirir. Allah, Gafur’dur (günahları sevaba çevirendir), Rahim'dir (rahmet gönderendir).
Demek ki, kişide bazı şartların oluşması durumunda, Allah bu kişinin günahlarını sevaba çeviriyor.

Rahmet ve bereket ayı denilen 30 günlük zamanı nasıl olumlu şekilde değerlendirebilirsek, bizi "Manevi huzura kavuşturacaktır" diye düşünüyorum.
Bu ay o kadar bereketli ki, insan bu ayda geçmişindeki kirleri, lekeleri bir anda atıp savurma şansını yakalar. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bu aydaki büyük affın müjdesini Müslümanlara "Bir kimse, inanarak ve sevabını sadece Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır” diyerek vermiştir.

Oruç ibadeti, insanın kararlılık, azla yetinme, dayanıklılık ve sabır gibi ahlaki güzelliklere sahip olmasına, aç kaldığı anlarda yaşadığı mücadeleyle, tok zamanlarında eline geçen nimetlerin değerini bilmesine. Aynı zamanda yoksulların karnını doyurma endişesiyle yaşayanların hallerini düşünüp onlara merhamet ve şefkat duygularıyla bakmasına neden olur.

Bu özelliğiyle Ramazan ayı, insanların kendi iç dünyalarını terbiye etmesi, yoksulları doyurup gözetmesi, sevap ve ödülün bir fırsat olarak yakalanması bakımından "rahmet, mağfiret, af ve bereket" ayıdır...

O halde ramazan ayının ilk gününü, yeni bir başlangıç olarak kabul edelim.
Giderek vahşileşen, maddiyatın her şeyin önüne geçtiği, sevgi tomurcuklarının neredeyse hiç açmadığı şu günleri bir fırsat kabul edelim ve içimizde o hiç ölmeyen masum kişiliği ortaya çıkaralım. Hem de hiç geri göndermemecesine!...

Sevgili okuyucularım kısa yazımda sizlere duyarlılığınız için şimdiden teşekkür ederim.
Sizlerde bu anlamlı günlerde muhakkak manevi huzuru bulacak ve bulduracaksınız.
Amaç niyet edip, aç kalmak (oruç) değil. Ne kadar olumlu düşünceler içinde olursak, bize dönüşü mutluluk olacaktır.

Yazımı bir mani ile sonlandırıyor, sağlık ve huzur dolu bir Ramazan ayı diliyorum...

*11 ayın sultanı Başımızın tacı Gönüllere kattın Mutluluk harcı*

Sevgi ve sağlıkla kalınız...