Büyük umutlarla başlamıştı (s)açılım...Çok iyi şeyler olacak diyorlardı, güneydoğudan şehit cenazeleri gelmeyecek ve artık  analar ağalamayacaktı. Herşey 12.Eylül askeri yönetimi yüzünden olmuştu!!!  Asit kuyularında yakılan, askeri birliklerin arazilerine gömülen binlerce faili mechulun kemikleri çıkarılacak, bu kürt meselesini başımıza saran askerlerden hesap sorulacaktı...(Ne kemik bulundu ne de asit kuyusu) Zaten eskiden beri her şey onların yüzünden olmamışmıydı...Al işte teğmenin biri işi gücü yok git sen oralara durduk yerde güneydoğuda asayişi sağlayan masum terörist kardeşlerimizi taciz et, ondan sonra (s)açılıma kurban git!!! Senin de anan ağlamayıversin artık.
Müslüman kardeşlerimizin huzurunu bozup, kutsal topraklara giren Hristiyan askerlerin MEKKE, MEDİNE ve KUDÜS’Ü rahatça işgal etmelerine mani olabilmek adına Arap çöllerinde haytalık eden o askerler yokmu??? Padişah efendimiz hazretleri, 1920’de  ne güzel Sevr’i  de imzalamış, vatanı İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan keferesinin pek şerefli(!!!) çizmelerinin altına sermişti ne güzel...Sonra ne oldu, çıktı adamın biri vatan, millet diyerekten yedi cephede savaşmaktan perişan olmuş bu MİLLETİ (ismi herneyse) şeyhülislamın fetvasına, Padişah efendimizin fermanına karşı durarak canımız ciğerimiz Yunan efsunlarına karşı haydaa tekrar savaşa!!! Ne güzel Ege’de Yunan, İstanbul’da kutsal ortodoks devletçiği, doğuda Ermeni, güneydoğuda Kürt devletlerini kuracaktı adamcağızlar, sizin yüzünüzden olmadı.
İşte sana da böyle yaparlar, heykellerini yıkıp yıkıp yerlerde sürüklerler, benzin döküp yakarlar. Sana mı düştüydü vatanı milleti esaretten ve zilletten kurtarmak...
Sen kalk bir de “MİLLET MECLİSİ” kur, “BU MİLLETE”(ismi herneyse) sen kul değil bireysin de, bak bak bak. Medeni kanun, ceza kanunu, seçme ve seçilme hakkı vs. vs. derken bir de Cumhuriyet ilan etmezmi!!! Vay vay vay...
Üstelik bu gavurlarda da akılmı yok nedir, yedi düvelin Başbakanı, Cumhurbaşkanı, Kralı neredeyse iki büklüm el etek öpecek derecede BU MİLLETİN AYYAŞINA saygıda kusur etmemişlerdi, ne ayak bu yaa!!! Hadi onları geçtik bir de mazlum milletlere kötü örnek olması var ya bu adamın, affedilir yanı yok...Yıkın heykellerini...
Eee şimdi  ne oldu? Bak yeni Türkiye’yi kurduk,  ne güzel “GÜNAH İŞLEME ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ” var, mehmetçik mi ne diyosunuz onu öldüren mahsum teröristlerin heykellerini dikiyoruz, hem de HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel AYDOĞAN, BDP Eş genel Başkanları Emine YANA ile Kamuran YÜKSEK’in de katıldığı törenle....Allaha şükürler olsun ki ezan da okunuyor, namazı da kılıyoruz daha ne istiyorsunuz!!! Ne olmuş kardeşim bir teröristin heykel dikilince memleket mi bölündü. Git bak, Diyarbakır da Lice de yerli yerinde duruyor, alıp götürenmi var. Öyle lüzumsuz yere topluma nifak sokmayın. Hem içişleri bakanımız Ala beyefendi ne diyor “alt tarafı fiberden yapılma dandik bir şey yahuuu. Ne kadar fesatsınız siz öyle...
Şimdi bu askerler var ya, sanki işleri güçleri yokmuş gibi git sen alt tarafı geçmişte bir kaç asker öldürmüş, barış ve kardeşlikten başka hiç bir amacı olmayan sivil toplum örgütü pkk’nın liderlerinden, o masum ve mahsum adamcağızın heykelini kaldırıver oradan... Ne diyeyim ben şimdi size!!! Allah’tan hemen soruşturma açmışlar da içim rahatladı. Görürsün sen şimdi hanyayı konyayı. Bir de mecliste, “devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma” diye yemin ettirmezlermi? Kardeşim yukarda da yazdım kim neyi alıp götürmüş bu dünyadan. Dünya malı dünyada kalır, her şey yerli yerinde duruyor, inanmazsan git bak, daha nasıl anlatayım sana.
Bu sivil toplum örgütü pkk, açılım sayesinde bekçi, korucu, muhtar, öğretmen, asker kaçırmışsa, şantiye basıp iş makinalarını yakmışsa, okul, baraj ve karakol inşaatlarına saldırmışsa, yollarda kimlik kontrolu yapmışsa, vergi toplayıp, mahkemeler kurup adaleti sağlamışsa, Diyarbakır’da Dağkapı Meydanının adı “Şeyh Sait Meydanı” olarak değiştirildiyse, ne var bunda?
Bak Afganistan’da, Libya’da, Suriye ve Irak’ta BOP sayesinde demokrasi geldi, insan hakları ve huzur sağlandı. Şimdi de Yeni Dünya Düzeni sayesinde Yeni Türkiye’yi elbirliğiyle inşa ediyoruz elhamdülillah. Köprüler, havaalanları, otoyolar, tüneller, devasa binalar inşa ediliyor. Siz değilmiydiniz yeşil sermaye diye feryat eden, hem siz üzülmeyin diye hem de kene filan insanlarımızı ısırmasın diye ormanları kesip, yeşil alanları imara da açıyoruz, yetmezmi?
Sonuçta bir heykel dikilince memleket bölünmez, herkes halinden memnun, oturun oturduğunuz yerde...