HER YIL MASAMIZA MEZE YAPILAN ERMENİ SOYKIRIMI!
YERSEN TABİİ Kİ!

Dördüncü bölüm 


Değerli okurlar,   üçüncü  bölümde  Türkler tarafından  zorunlu olarak göçe zorlanan Ermenilerden ve  bu minvalde gelişen entrikalardan ,  kirli fikir paylaşımından, -kara propaganda-  bahsetmiştim.
Çıkarcı batının entrikalarıyla  ‘zorunlu göç’, ne yazık ki   dünya kamu oyunun önünde 101 yıldır Ermenilere yapılan katliam olarak  nitelendirilmekte ve  kabulü  adeta dayatılmaktadır.   Gerçekleri  masaya yatırmadıkça, bu konuda dünya kamu oyunu  aydınlatacak  girişimleri   masaya koymadıkça , bundan sonraki yıllarda da aynı üzüntüyü yaşamaya mahkum olacağız!. Aslına bakarsanız   tehcir olayının - zorunlu göç-  seyri bambaşkadır.  Göç sırasında Ermeni’ler  Mezopotamya’ya  gidebilmek için Türklerin yaşadığı bölgelerden geçmeleri gerekiyordu..
Müslümanlara karşı zulüm yapan Ermeni’ler  bu bölgelerden geçerken  yörede bulunan Kürt’lerin  baskılarıyla  savaş kuralları   çerçevesinde, mütekabiliyet esasları  da  dikkate alınarak  öldürülmüştür.  Geri kalanlar ise hastalık,  açlık  gibi   doğal nedenlerle ölmüşlerdir.
Şimdi de  yine tarihe şahit olan ve içimizden yetişen bir başka değerli  ismin görüş ve tespitlerine göz atalım..
Emekli Büyük Elçi  Kamuran Görün (1924-2004) ( anılan konularda yıllarca araştırmalar yapmış, kafa yormuş,  elde ettiği bilgileri kitap haline getirmiş  değerli diplomat)    bakınız! 1,5 milyon Ermeni’nin   katledildiği yalanını  nasıl boşa çıkarıyor.
“1912 yılı sayım sonuçları şöyleydi. Osmanlı  İmparatorluğu hududunda 1300.000 Ermeni yaşıyor. Bu rakam İngiliz kaynaklarınca da doğrulanıyor. Göçe tabii nüfus ise,702.000 kişi.. 1,5 milyon Ermeni’nin ölümü ise saçma ve yanıltıcıdır..702000 kişiden 500.000’i  sağlıklı olarak Suriye ve Filistin’e ulaşıyor.. Bu rakamı İngiliz-Rus ve Fransa ‘da harp ceride kaynakları doğruluyor.. Savaştan sonra eksilen nüfus 200 000 dolaylarında. Bunun ne kadarı hastalıktan  ne kadarı normal ölümle sonuçlandığı bilinemiyor..”
Diplomat Kamuran Görün yaptığı  araştırmalar sonucunda  İmparatorluk toprakları içerisinde  yaşayan Türk nüfusunda da  önemli azalmalar olduğunu saptıyor. Türk cephesinde 2,5 milyon eksilme var. Bu rakamın 550 000 kişisi savaşta cephelerde şehit düşmüş.
DİKKAT EDİNİZ! Zikredilen rakamlarda  yerli- yabancı tarafsız araştırmacılar birleşiyor.
Birazda  Amerikalı  tarihçi Justin Mc Corthy’nin  ( 1945-     ) ‘sözde Ermeni Soy kırımı’ hakkında  tespitlerine göz atalım.
“1887 ve 1922  yıllarında Anadolu’daki Müslümanların  nüfusu üzerinde araştırma yaptım. Anadolu’da Rum ve Ermeni  nüfus oranını araştırdım. O sırada Ermenilere  yapılan soy kırıma inanmıştım. Ancak çalışmalarım ilerledikçe  Anadolu’da Ermeni’lerden fazla Türk’lerin öldürüldüğünü fark ettim. Soy kırım hakkında  bilinçli olarak yanlış adres üzerinde oyunlar oynandığını  tespit ettim.. Bunun üzerine  yoğun araştırmalarıma devamla , Anadolu da 3 milyon Türk’ün şehit edildiğini, 600 000 civarında da Ermeni’nin öldüğünü tespit ettim.  Bu insanların büyük bir çoğunluğu Rus ve Ermeni’lerce katledilmişti. Osmanlı hükümeti İstanbul- İzmir ve Edirne’deki Ermeni’lere  saldırmadığı gibi rahatsız edici hiçbir eylemde dahi bulunmadı.
Doğudaki Ermeniler Suriye’ye göçe zorlandı. Ermeni tarihçiler bile bu tespiti doğruluyor.. Oysa her şey Osmanlı kontrolündeydi. İstenseydi aciz durumda olan Ermeni’lerin hepsini yok edebilirlerdi. Daha da önemlisi  göçe zorlanan Ermeni’lerin ,  insanlık adına Celal paşa tarafından  iaşe edildiğinin tespitidir.”
 Anılan tarihçi gerçekleri açıklamaya devamla:
“ İngiltere’de görevli olduğum 1919-1939 yılları arasında  Anadolu’daki konsolosluk kayıtlarını içeren  İngiliz belgelerinin kayıp olduğunu fark ettim. Bunlar dış işleri bakanlığından  arşive bilinçli olarak ulaştırılmamıştı. Yani kasıtlı olarak yok edilmişlerdi. Belgelerde İngiliz hükümetini rahatsız eden bir şey vardı muhakkak. İnsanın aklına her şey geliyor.. Belki  Mustafa Kemal’i  ortadan kaldıracak planları bile vardı. Mesela Rus’ların elinde  Ermeni patrikhanesinin belgeleri var!!
‘Şimdi bunları  kamu oyuna açıklayacakları söyleniyor! Bu  iyi bir gelişmedir’ ifadesi tarihe ve geleceğe  ışık tutabilir. Aynı zamanda Ermeni olaylarını incelerken Taşnak arşivlerinin son derece önem taşıdığı izlenimini edindim. Taşnak’lar  Osmanlı himayesinden çıkarak Avrupa’nın desteği ile  bağımsız Ermenistan’ı kurmak istiyordu.. Ermeni devrimci güçlerinin  katliama giriştiği  yolundaki belgelerin  Taşnak’larca yakıldığı bilinmektedir. “
DEVAM EDECEKTİR