Tüm kadınlarımızın kadınlar gününü tüm kalbimle kutluyorum. Geçmiş kadınlar günü demek istemedim. Çünkü kadınlar günü bir güne sığdırılacak bir gün değil. Marmaris’ te yeşilin mavi ile buluştuğu cennet köşemizde 3 gün süren kapsamlı bir organizasyon gerçekleşti 8 Mart dünya kadınlar gününde. Beni de misafir ettiler. Başarılı kadınların başarıları konuşuldu, yazıldı, çizildi. Kadının önemi ve gücü anlatıldı. Kendimden şimdiye kadar köşemde bahsetmedim. Ancak Kadınlar günü oluşu sebebiyle, beni de başarılı ve üretken kadın olarak gören Marmaris ve çevresine buradan teşekkür etmek istiyor, biraz da yaptıklarımdan bahsetmek istiyorum. Yazımı onların bakış açısıyla paylaşıyorum.

Melda Zirek

Köşe yazarı, roman yazarı, çocuk kitapları yazarı, şair, oyun terapisti ve masal terapisti.Yazar Melda Zirek, Almanya’ nın liman kenti Hamburg'ta doğdu. Orta ve lise öğrenimini Muğla' da tamamladı. Yazar, İstanbul üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Diş Protez mezunudur. Anadolu Üniversitesi Turizm Otelcilik ve İşletme bölümü öğrencisidir. Uzun süre Türkiye’nin büyük seyahat acentelerinde Almanca ve Türkçe rehberlik, organizasyon ve kültür programcılığı yapmıştır. Üniversite'de birçok dergide öykü ve şiirleri yayımlanmıştır.

İlk romanı BULANTI’dır. Uyuşturucu kuryesi Neslihan’ın yaşam mücadelesini kaleme aldı. Büyük kentin üzerindeki baskısını, bunalımlarını, eşinden ayrıldıktan sonra hayatta kalma ve biricik kızını babasından geri alma mücadelesini. 

İkinci romanı PALA’dır.Almanya’ya giden ilk işçilerden Altan'ın hayat hikâyesi.Yazar kendi babasını romanın ortasına oturtup etrafında ağ örmeye başladı.Kültürel çatışmayı,1930 ila 1950 yıllar arasındaki Türkiye’nin sosyo- ekonomik durumu ve halkın ne şekilde etkilendiğini dile getirmiştir. Ve 80'ler. Almanya –Muğla arası mekik dokuyan, araba düşkünü, maceraperest bir adamın yaşamını konu alan kitap trajikomik betimlemeleri ile okuyucu tarafından ilgi gördü.

Üçüncü kitabı JÖLE KADINLAR. Öykü,deneme ve şiirle harmanlanmış kitap, her ne kadar kadınları kapsıyormuş gibi gözükse de küçük yaştaki damatlar,başarısız iş adamları,hayatı sorgulayan erkeklere de değindi.Evet, jöle kadınlar kalıbına sığmayan kadınların hikâyeleriyle dolu. YazarınYayımlanan tüm kitapları Türkiye’nin ulusal gazetelerinde yer aldı. Radikal, Cumhuriyet, Sabah, Vatan, Milliyet, Yeni Asır, Önce Vatan, Yeni çağrı…Ve tüm yerel gazetelerde.Türk kadın yazarlar kategorisinde Türkiye’nin büyük kadın yazarlar arasında adı listeye girdi ve tescillendi.

Ardından dördüncü roman VİCDAN MANİFESTOSU.Kore gazisi Osman Bektaş'ın gerçek hayat hikâyesin( savaş dönemi birebir gerçek)den yola çıkılarak ortaya çıkan roman, 1950 İstanbul ve Gaziantep'i günümüze kadar sürüklerken okuyucuyu da içinde sürüklemeyi başarmış, tarihi roman niteliğindedir.
Kültür Bakanlığı, Sıtkı Koçman üniversitesi ve Ticaret odasının düzenlediği "Yüz yılın yüz kadını" projesinde yüz kadından biri seçildi. Kültür Bakanlığı bunun üzerine ölümsüzleştirmek adına ansiklopedi çıkarttı. 

Muğla Devrim gazetesi, gazeteciler cemiyetinden “onur ödülü” aldı.
Beşinci romanı UCURTMALAR KIRLENMEZ Postiga Yayınları tarafından okuyucuyla buluştu.Katı atık toplayıcısı, halk dilinde "kağıtçı" ların hayatını baz alan yazar, kağıtçılarla uzun zaman vakit geçirmiş, ardiyelerde sabahlamış, yaptığı röportajlardan etkilenerek yarattığı hayali karakter Tahir'in metropol şehir İstanbul'daki mücadelesini kimi zaman sert bir dille yansıtmıştır. Aşkın ihanetle mi? yoksa güzellikle mi? sonuçlanacağının sınandığı romanda, keşmekeş kentin görünmeyen arka sokaklarında yaşananlar, ask, ihanet, yalnızlık, yasam mücadelesi,öfke ile sorgulanan hayatin getiri ve götürülerini usta ve akıcı bir dille anlatmayı başarmıştır.

6.Romanı MOLLY çok yakında okuyucuyla buluşacaktır.

Melda Zirek, roman çalışmaları dışında şiirle de yakından ilgilenmekte ve yüreğinin fısıltılarını kâğıda aktarmaktadır. 

Melda Zirek, roman yazarlığı, köşe yazarlığı dışında çocuk kitapları yazarlığı da yapmaktadır. “ALTAN’IN RENKLİ DÜNYASI” adlı masal seti kısa süre önce çocuklarla buluşmuştur. Arka kapağında yazar, çocukların hayal dünyasına verdiği önem ve değeri anlatmıştır. 

“Ben Melda Zirek. Biraz huysuz, biraz kızgın, biraz sevimli, biraz tatlı, biraz meraklı, biraz düşünceli, biraz renkli, biraz da siyah beyazım. Her şeyden biraz olabilirim. Hepsini toplayınca ortaya ben çıkıyorum. Yeryüzünde en çok sevdiğim şey nedir? Diye sorarsanız kesinlikle renkler, hikâyeler ve çocuklar derim. Çünkü sizler renkler kadar sonsuz, hikâyeler kadar sevimlisiniz. Sizler ve tabi ki minik oğlum için hayal dünyasının renkli kapısından biraz eğilerek geçmeye ve size renkli ve eğlenceli hikâyeler yazmaya karar verdim.  (Malum artık büyüdüm. Kapıdan geçerken eğilmek gerekiyor) Ama ruhumu ve içimdeki çocuğu hiç büyütmedim. Bu yüzden Altan ve Ben, elimdeki değnekle size yıldız tozu dağıtmaya geldik. Serpiştirdiğimiz yıldız tozları sayesinde anlatacağım hikâyelerin içine girecek, bizzat olayları yaşayacaksınız. Çok heyecanlı değil mi? Biz çok heyecanlıyız.”

En çok çocuk kitapları yazmaktan keyif aldığını da arka kapağa eklemiştir. Çocukları hayal dünyalarının renkli olabilmesi için pedagog ve psikolog denetiminde Avrupa standartlarında çocuk masalları yazmaktadır. Çocukların hayal dünyasının her şeyden çok daha önemli ve kıymetli olduğunu verdiği röportajlarda altını çizerek belirtmektedir. Ayrıca oyun terapistliği ve masal terapistliği eğitimi alarak, çocukların iç dünyalarında onlara eşlik etmeyi hedeflemektedir.

Soru: Dünyadaki tüm çocuklar niye mutludur?

Cevap: Hayallerine inandıkları için.

Ana fikir: Hayallerinizin gerçekleşmesini istiyorsanız onlara inanın!

Evet, Melda Zirek için hayatın anlamı hayallere sımsıkı sarılmaktır ve edebiyatsız, sanatsız, şiirsiz, masalsız hayat gridir. Gri hayat çekilmez. 

Sevda Kaçsın Çayınıza