Ahi Evran Üniversitesi öğretim üyesi ve Vatan gazetesi yazarı Doç. Dr. Kürşad Zorlu Turan Kültür Merkezi Süleymaniye Kürsüsü’nde “Hedefleriyle Büyüyen Bir Liderlik Portresi: Nursultan Nazarbayev” konulu bir konferans verdi.

Bilgi ve birikimiyle, deneyimleriyle, yalnızca Türkiye’nin değil, Türk Dünyası’nın geleceğinin şekillendirilmesine önemli katkılar sağlayacak olan genç akademisyenlerimizden Doç. Dr. Zorlu, Nursultan Nazarbayev’i konu alan  konferansının başlangıcında, güncel konulara değinerek, Türkiye’nin sınır güvenliği, toprak bütünlüğü açısından çok ciddi bir tehdit haline gelen ve Türkiye’yi güney sınırları boyunca kuşatarak Ortadoğu coğrafyasından tecrit etmeyi hedefleyen gelişmeleri ve Türkiye’nin bir devlet refleksiyle gerçekleştirdiği operasyonlara değinen Doç Dr. Zorlu,  “Türkiye bu problemi bugünlere gelmeden -gelmesine izin verenler ayrı bir değerlendirme konusu olmakla beraber- daha kolay hâlledebilecekti” dedi. Doç. Dr. Zorlu,  bugün gelinen noktada, Türkiye’nin bu operasyonu yapmasının Türklüğün varlığı açısından çok büyük önem taşıdığını ve ilerleyen aşamaları çok dikkatli hesaplanarak mutlaka yapılması gerektiğini söyledi.

HEDEFLERİYLE BÜYÜYEN NAZARBAYEV

Konuşmasına Nursultan Nazarbayev konusuyla devam eden Doç Dr. Zorlu, Nazarbayev’in bir fabrika mühendisliğinden başlayarak, bilinçli ve kararlı adımlarla Kazakistan Cumhurbaşkanlığına uzanana yolda belli bir hedefe yönelik tırmanışını önemli satırbaşlarıyla anlattı. 
Kazakistan’ın, bağımsızlığını kazandığı 1991 yılından bugüne,  siyasi ve ekonomik alanlarda gerçekleştirdiği başarılarla hepimizi gururlandıran bir seviyeye geldiğini belirten Zorlu, o günden bugüne yoksulluk oranını 13 kat azaltan, işsizliği yüzde 4,9 gerileten ve 1 Ocak 2018 itibarıyla öğretmenlerin hayat standardını yükseltmek amacıyla öğretmen aylıklarına yüzde 30 zam yapan Kazakistan’ı, aynı dönemde bağımsızlığına kavuşmuş Türkistan cumhuriyetleriyle karşılaştırdığımızda gördüğümüz olumlu farkı, Nursultan Nazarbayev’in liderliğinde aramak gerektiğini söyledi.

Bir liderde olması gereken özellikleri kişiliğinde toplayan  ve hedefleriyle büyüyen Nazarbayev’in, Kazakistan’ın kuruluşundan itibaren uyguladığı ulusal ve uluslararası programların bunun kanıtı olduğunu belirten Zorlu, bunun AGİT Dönem Başkanlığı,  İslam İşbirliği Teşkilatı Başkanlığı, Kazakistan EXPO 2017  gibi birçok somut örneklerinin olduğunu söyledi.

AVRASYA COĞRAFYASINA YÖN VEREN LİDER : NAZARBAYEV

Nazarbayev siyaset sahnesine çıkışı ve tarihi kararları ile sadece Kazakistan değil Avrasya coğrafyasının geleceğine yön verebilmeyi başarmış bir lider. Nazarbayev’i önemli ve farklı kılan unsurlar nedir?
 Bunu açık bir şekilde ortaya koyabilmek için Kazakistan’daki değişimin ve geçmişteki koşulların dikkatlice irdelenmesi gerekir. Bağımsızlığın ilk yıllarında ülkenin koşulları karşısında geleceğe umutla bakmak kolay değildi. Ekonomideki yaklaşık %50’lik daralma, sermaye yetersizliği, hiper enflasyon ve yüksek orandaki işsizlik, belirsizlik ve gelecek kaygısını derinleştirirken, yetersiz alt yapı ve geri kalmış teknolojik miras kısa vadede çözüm üretilmesini zorlaştırıyordu. Bununla birlikte iç çatışma ve sınır problemlerinin varlığı ülkedeki sosyal kaosu belirginleştiriyor ve her konuda varlığını hissettiren yaygın bir ideolojik boşluk görülüyordu. Bu zor koşullar altında uzmanların pek çoğu Kazakistan’ın bir devlet olarak yaşamını sürdüremeyeceğini ileri sürüyordu. Açıkçası Kazakistan, bütünsel anlamda kapitalist sistemin acımasız yüzüyle baş başa kalmıştı.

İşte böyle bir ortamda gerçek ve karizmatik bir lidere ihtiyaç vardı. O lider Karaganda bölgesindeki bir fabrikada Metalürji mühendisi olarak çalışma hayatına atılan ve giriştiği siyaset sahnesinde kısa zamanda en tepeye yükselen Nursultan Nazarbayev’den başkası değildi. Nazarbayev henüz bağımsızlığın resmen ilan edilmediği bir dönemde 1989’da yapılan SSCB Milletvekillerinin 1. Kongresinde şu sözleri aktarıyordu: “Ülkeyi demokratikleşme yönündeki güzel sözlerin tatlı şerbetine boğulduğu ve ekmek için zengin Avrupa sofralarına dilenmeye itildiği bir politikayı kabul edemem. Kazakistan kimseye küçük kardeş, kimsenin yumuşak karnı olmayacak, kendi yolunda gidecektir.” 

Nazarbayev tüm koşullar oluştuğu halde halkının bir katliama maruz kalmaması adına bağımsızlık ilanı için en uygun zamanı kolluyordu. Aynı zamanda öğrenen bir lider olan Nazarbayev, ülkenin geleceğine yön vermek için Singapur, G.Kore, Malezya ve Türkiye örneğinden esinleniyordu. Ekonomi, tarih, siyaset ve farklı bilimlerdeki bilgisini derinleştirerek ülkenin 2030 yılındaki portresini çizmeye hazırlanıyordu. Bu kapsamda ülkenin dış politika zeminini iş birliği, istikrar ve barış üzerine oturtuyordu. Nitekim Soğuk Savaş döneminde dünyanın 4. nükleer gücü olan Kazakistan, Semipalatinsk üssünü Nazarbayev’in ani kararı ile kapatmak kararı alıyordu. 

Proaktif bir liderlik örneği sergileyen Nazarbayev, ekonomi ve sosyal yaşamda görülmesi muhtemel pek çok sorunu meydana gelmeden önleyebilme becerisini ortaya koyuyordu. Kazakistan’ın istikrarlı ve iç çatışma yaşanmadan ilerlemesinde Nazarbayev’in bu yönü son derece etkili oluyordu. 

Nursultan Nazarbayev aynı zamanda canlı organizmaların uyumunu simgeleyen bir kavram olarak yönetsel yaşama uyarlanan simbiyotik liderlik örneği sergiliyordu. Neredeyse dünyanın bütün din ve milletlerini ülke topraklarında barış ve huzur içerisinde yaşatmayı başarıyor ve dünyanın süper güçlerinin dikkatini çekiyordu. Bu süreç çok açık biçimde Nazarbayev’in vizyoner bir lider olarak dünya siyaset arenasındaki yerini pekiştiriyordu.

Zorlu, Kazakistan’ın başkenti Astana’da yaptırdığı Atatürk Anıtı’nı açılış törenindeki  “Atatürk, Türk milletinin son yüzyıllarda yetiştirdiği en büyük liderdir” söylemiyle Nazarbayev’in, çağdaş bir ülke kurma ve küresel çapta itibarlı bir konuma getirme konusunda  Atatürk’ü örnek aldığını vurgularken Kazakistan’ın, kendisinin liderliğinde, kısa bir zaman diliminde, siyaset ve ekonomi alanında gerçekleştirdiği başarıların gizli formülünü de açıklamış olduğunu  söyledi.

Nazarbayev’in, Kazakistan’ın demokrasi kurumlarının kurulup işletilmesinde akılcı bir yol izlediğini, bağımsızlık sonrasında halkın seçimlerde kendisine verdiği imtiyazları aşama aşama Kazakistan Parlamentosu’na devrettiğini belirten Zorlu, Nazarbayev’in hiçbir zaman diktaya ve tek adamlığa özenmediğini vurguladı.    

Doç. Dr. Zorlu, Nazarbayev’in, Türk Dünyası çatısı altında kurulan pekçok kuruma öncülük ettiğini ve bunların hayata geçirmesine büyük destek sağladığını, bu kurumların ayakta durup gerçek anlamda işlevini yerine getirmesine ve gelişmesine büyük önem verdiğini belirtti. 
Konuşmasının ilerleyen bölümlerinde, küresel çaptaki saygınlığını kullanan Nazarbayev’in, uçak krizi nedeniyle buzlanan Türkiye-Rusya ilişkilerinin normalleştirilmesine öncülük ettiğini, bu girişimi sayesinde Türkye’nin Fırat Kalkanı operasyonu yapabilmesinin önünü açtığını, Astana sürecinde Türkiye’nin diğer Rusya ve İran ile birlikte masaya oturmasını sağladığını ayrıntılarıyla anlattı. 

Karabağ Sorunu’na yaklaşımı ve Türk Cumhuriyetlerinin aralarındaki bağların güçlenmesine ağladığı katkıları dile getiren Doç. Dr. Kürşad Zorlu, ülkesini çizdiği Nurlu Yol hedefine ulaştırma konusunda karalı adımlarla yürüdüğünü, komşularıyla saygıya dayalı bir denge politikası izleyen Nursultan Nazarbayev’in saygın kişiliği ile yakın tarihimize yön veren liderler arasında yer alacağına inandığını söyleyerek konuşmasını tamamladı.