Bilindiği üzere 21 Mart 2015 Cumartesi günü Nevruz şenlikleri, Türk dünyasında olduğu gibi ülkemizde de coşku içinde kutlandı.
Özellikle Türk devletlerinde büyük bir coşkuyla kutlanan Nevruz, aynı zamanda baharın müjdecisi de sayılmaktadır.
Nevruz, asırlar önce Altaylardan doğan ‘diriliş günü’ yaşanan bütün zorluklara, istilalara rağmen Türk dünyasında özgürlüğün müjdecisi ve yeni bir yıl olarak kutlanmaktadır.
Bu önemli gerçeği göz ardı etmeden, Türk dünyasının kutladığı Nevruz bayramını, aynı gün yapılan ve çoğu siyasi ağırlıklı gösterilerle de karıştırmamak gerekir.
Türk Milletinin belleklerinden silinmek istenen Nevruz’u; amaçları belli şer odaklarının sahiplenmesinin o kadar kolay olmadığı da unutulmamalıdır.
Türklerin esaretten kurtulduğu günün başlangıcı olarak kabul edilen Nevruz’da; ne yazık ki, 90 yılını aşan Türkiye Cumhuriyeti’ne, milletimizin birlik ve beraberliğine, bağımsızlığına göz dikilmekte, ulus-devlet kimliğimizi yok etmenin planları yapılmakta olup; Kürt kökenli vatandaşlarımızın oluşturacağı Güneydoğu’da ki özerk bir yapıyı hedefleyenlerin iş birlikteliği ile devam eden müzakere sürecinin, planlı sonucu olarak;
21 Mart 2015 Cumartesi günü Diyarbakır’da ‘Nevruz Şenlikleri’ adı altında yapılan siyasi gösteride; İmralı canisi ve terörist başı Aptullah Öcalan’ın hükümet onaylı nevruz bildirisi, meclisteki temsilcileri vasıtasıyla kamuoyu ile paylaşılmıştır.
Öcalan; Diyarbakır’da Türkçe ve Kürtçe okunan bu bildiri ile üzerinde durulması gereken önemli mesajlar vermiştir!
Bu bildiride öne çıkan çok önemli 3 mesaj vardır! 
İmralı’da APO tarafından kaleme alınan bu bildiri metninin içerisinde öne çıkan en önemli mesaj; önümüzdeki süreçte, ulus-devlet’in ortadan kaldırılması/kalkması yönünde atılacak adımlar olacağı anlaşılmaktadır!
Ne demiştir, terörist başı?
‘’Doğru bildiğim ve inancım gereği; ulus devletleri demokratik siyasetle aşarak, açık demokratik kimliklerle ortaklaşmaya geçmenin mecburiyetidir…’’
Verilen ikinci önemli mesajda:
‘’Dolmabahçe Sarayında hepimizce öğrenilen ve resmen ilan edilen 10 maddelik deklarasyon temelinde yeni bir süreci başlatma görevidir. Yeni dönemde Türkiye Cumhuriyeti dahilinde özgür ve eşit Anayasal Yurttaşlık temelinde demokratik kimlik sahibi, demokratik toplum olarak, barış içinde yaşama sürecine giriyoruz.’’ Denmiştir.
Bu bildiriyle verilmek istenen üçüncü önemli mesaj da şudur:
‘’Ayrıyeten hem bölgemiz için hem de uluslararası dünya için büyük önemi olan ‘Kobani direnişini ve zaferini selamlıyorum. Bu temelde gelişen ‘Eşme Ruhunu’ halklarımız arasında yeni tarihin sembolü olarak selamlıyorum…’’ Bu mesaj ile 22 Şubat 2015 tarihinde TSK’nın gerçekleştirdiği Süleyman Şah Fırat operasyonuna bir gönderme yapıldığı açıktır. Çünkü APO, bu operasyonun, asla inanmadığım ve olacağına ihtimal dahi vermediğim, PKK’nın Suriye kolu YPG  ve TSK koordinasyonu ile gerçekleştirildiğinin altı çizmek istemiştir!
Terörist başı Aptullah Öcalan’ın, çözüm süreci adı altında yürütülen müzakerelere yön veren bu yeni bildirisi; meclisteki temsilcileri ile hükümet yetkililerinin Dolmabahçe’de yapmış oldukları toplantı sonrasında açıklanan 10 maddelik mutabakat metni ile tam olarak örtüşmektedir. 
Amaç açık ve bellidir!
Hedef; Ulusal devlet yapısının ortadan kaldırılması, APO’nun kendi ifadesiyle: ‘Orta doğunun ortak evini’’ inşa etmektir!
Diyarbakır’da okunan bu bildiride yer alan en önemli ifade ise:
 ‘Anayasal Yurttaşlık’ temelinde demokratik kimlik sahibi, demokratik toplumdur.’’ Anayasal yurttaşlık vurgulaması, halen yürürlükte olan anayasamızın değişmez/değiştirilemez üç maddesine yapılan bir göndermedir.
Öcalan’ın Diyarbakır’da okunan ‘21 Mart 2015 Nevruz bildirisi’ öncesinde ve sonrasında; hükümet kanadı ile Cumhurbaşkanlığı makamı arasında ortaya çıkan süreç/müzakere yöntemi/Dolmabahçe deklarasyonu içeriği ile ilgili olarak yetkililerinin basına ve beyanlarına yansıyan görüş ayrılığı nasıl sonuçlanır? Bilinmez.
Ancak görünen o dur ki! 7 Haziran 2015’de yapılacak olan milletvekili seçimleri: 
 Aziz vatan topraklarımızda tasada ve kıvançta daima bir ve beraber olmuş, her zorluğun üstesinden gelmiş olan yurttaşlarımızın; 
Çanakkale ruhu ile oluşan Ulus-Devleti yok etmek isteyenlere, Türk Milletinin birlik ve beraberliğine kast edenlere karşı vereceği en önemli sınavı olacaktır.