KÜRT KORİDORU”NA KARŞI “HAZAR TRANS KORİDORU”

Trans-Adriyatik Boru Hattı’nın Adriyatik’ten Çin Denizi’ne, Hindistan ve Pakistan’a uzanmasıyla “Hazar Transit Koridoru” oluşuyor ki, asıl tedirginlik yaratan, Çin ve Hindistan gibi dünya ekonomi devlerinin Tarihi İpekyolu’nun canlandırılması projesi üzerinden destek verdikleri bu gelişmedir.

Trans-Adriyatik Boru Hattı’yla Hazar Transit Koridoru’nun hayata geçiyor olması yalnız Rusya’yı değil, Ortadoğu’da İsrail merkezli bir enerji imparatorluğu oluşturma çabasında olan ABD’yi de tedirgin etmektedir.

Azerbaycan başta olmak üzere, Asya coğrafyasının petrol ve doğalgazını Avrupa’ya taşıyacak olan Hazar Transit Koridoru hem Rusya’ya hem de ABD’ye rakip çok ciddi bir oluşum olarak öne çıkmaktadır. Ve bu koridorun önemli bir bölümü hayata geçmiş durumdadır.

Dikkat! Hazar Transit Koridoru’nun hayata geçirilmesine ABD ve Rusya’nın çok ciddi tepkileri olacaktır. AB ülkelerini doğalgaz üzerinden kendilerine bağımlı kılmak isteyen ABD ve Rusya’nın Trans-Adriyatik Boru Hattı ve Hazar Transit Koridoru nedeniyle dayanışmaya yönelmeleri, Türkiye ve Azerbaycan’ın çok ciddi sıkıntılar yaşamalarına neden olabilir.

Dağlık Karabağ’da Azerbaycan ile Ermenilerin çatışmasına, 12 askerimizin şehit olmasına neden olan gelişmelerin arkasında, enerji konusunda Rusya’yı devre dışı bırakacak olan “Hazar Transit Koridoru” vardır.

Doğu Avrupa’dan Çin’e, Hindistan ve Pakistan’a uzanan “Hazar Trans Koridoru” küresel konjonktürün desteklediği bir hattır ve önümüzdeki günlerde çok konuşulacaktır.

Nedir, Hazar Transit Koridoru?

Rusya ile Türkiye arasında meydana gelen uçak krizinin ticarete, turizme ve sınır kapılarına yansıması üzerine Türk lojistik sektörü, Rusya’ya alternatif olarak, Hazar Trans Koridoru’nu gündeme getirmişti. Yeniden canlandırılmaya çalışılan tarihi İpekyolu bağlamında Asya içlerine, Çin’e ve Hindistan’a ulaşacak Hazat Transit Koridoru’nun, Türkiye’ye yeni pazarlar kazandırmasının yanı sıra maliyetleri de önemli ölçüde aşağı çekebileceği hesaplanmıştı.

Ankara, Tiflis, Bakü ve Astana’da yapılan alan çalışmaları sonrasında hazırlanan rapora göre, Hazar Transit Koridoru Avrupa ülkelerine de yeni ufuklar açabilecek, onları petrol ve doğalgaz konularında bağımlı olmaktan kurtarabilecekti. Hazer Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nün (HASEN) 2015 yılında gerçekleştirdiği “Türk Lojistik Sektörü İçin Yeni Rota: Hazar Transit Koridoru” konulu toplantıda, tarihi İpekyolu’nun canlandırılmasıyla ilgili olarak yapılan çalışmalar paralelinde, dünya ticaret haritasına canlılık kazandıracak, bölgesel ve küresel dengeleri etkileyecek gelişmelere dikkat çekilmişti.

HASEN Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve Eski Moskova Büyükelçisi Halil Akıncı’nın moderatörlüğünde, HASEN Genel Sekreteri Haldun Yavaş, HASEN “Hazar Transit Koridoru” Program Koordinatörü Seray Özkan, HASEN Uzmanı ve Piri Reis Üniversitesi’nde Uluslararası Lojistik ve Taşımacılık Bölüm Başkanı Doç Dr. Zafer Acar’ın söz aldığı bu toplantıda, Hazar Transit Koridoru’nun Türkiye’ye, diğer alternatif güzergahlardan daha fazla yararlar sağlayacağı, yeni pazarlar ve taşımacılık gelirleri kazandırabileceği konuşulmuştu. Türkiye, bir ucu Avrupa’ya, diğer ucu Çin ve Hindistan’a uzanacak Hazar Transit Koridoru’ndan çeşitli ekonomik yararlar sağlayabilir, dolaylı yoldan da olsa, Rusya krizinin olumsuz etkilerini giderebilirdi. Hazar Transit Koridoru, jeostratejik konumları dolayısıyla, Azerbaycan ve Türkiye’ye çok önemli fırsatlar sunuyordu.

HAZAR TRANSİT KORİDORU ÖN ÇALIŞMALARI

Uluslararası Reyting Ajansı Fitch raporunu okuduğumuzda da, Dağlık Karabağ’ın Ermeni saldırısına uğramasının ardında Hazar transit Koridoru’nun izlerini net olarak görebiliyoruz. Rapora göre, “Güney Gaz Koridoru projesinin yapımı için 2016-2019 yıllarında yaklaşık 8,4 milyar dolar harcama yapılacak.

AB öncelikli olan ‘Güney Gaz Koridoru’ projesi çerçevesinde, Türkiye-Gürcistan sınırlarından başlayarak Türkiye’nin batı sınırlarına kadar devam edecek Trans-Anadolu (TANAP) ve Adriyatik denizinden geçerek İtalya’ya ulaşacak olan Trans-Adriyatik (TAP) boru hattı inşa edilecek.

Azerbaycan ‘Şah Deniz’ kaynakları doğalgazı, haziran 2018’de Türkiye'ye ulaşacak ve TAP Boru Hattı'nın yapımından sonra 2020 yılında, Avrupa Azerbaycan doğalgazı ile temin edilecek.”

Azerbaycan doğalgazını Avrupa’ya taşıyacak, Doğu Avrupa ülkelerini Rus doğalgazına bağımlı olmaktan kurtaracak bu hazırlıklar bile Dağlık Karabağ’ın karışmasına, 12 askerimizin şehit olmasına neden oldu. Çeşitli BM kararlarına rağmen Ermeni işgali altında tutulan Dağlık Karabağ’daki bu hareketlenme, 2018’de Türkiye’ye ulaşacak olan Şah Denizi doğlagazının Trans-Adriyatik (TAP) boru hattıyla Avrupa’ya pompalanacak olmasıyla yakından ilgilidir. Dağlık Karabağ’daki hareketlenme, Ermeniler üzerinden Türkiye’ye ve Azerbaycan’a verilen bir mesajdır.

Rusya’yı tedirgin eden gelişme, Trans-Adriyatik (TAP) boru hattıyla da sınırlı değil; devamı var. Trans-Adriyatik hattının Adriyatik’ten Çin Denizi’ne, Hindistan ve Pakistan’a uzanmasıyla “Hazar Transit Koridoru” oluşuyor ki, asıl tedirginlik yaratan, Çin ve Hindistan gibi dünya ekonomi devlerinin Tarihi İpekyolu’nun canlandırılması projesi üzerinden destek verdikleri bu gelişmedir.

Trans-Adriyatik boru hattıyla Hazar Transit Koridoru’nun hayata geçiyor olması yalnız Rusya’yı değil, Ortadoğu’da İsrail merkezli bir enerji imparatorluğu oluşturma çabasında olan ABD’yi de tedirgin etmektedir. Azerbaycan başta olmak üzere, Asya coğrafyasının petrol ve doğalgazını Avrupa’ya taşıyacak olan Hazar Transit Koridoru hem Rusya’ya hem de ABD’ye rakip çok ciddi bir oluşum olarak öne çıkmaktadır. Ve bu koridorun önemli bir bölümü hayata geçmiş durumdadır.

HAZAR TRANSİT KORİDORU’NUN EKONOMİK ÖNEMİ

Hazar Transit Raporu’na göre, “2014 yılında Türkiye’nin Hazar Transit Koridoru üzerinde yer alan Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Kırgızistan’a olan toplam ihracatı 8,5 milyar dolar. Azerbaycan, Gürcistan ve Türkmenistan’a olan ihracat bu rakamın yüzde 75’ini oluşturuyor. Türkiye’nin bu ülkelerden olan ithalatı ise 3,23 milyar dolar. Bunun yüzde 38’i de Kazakistan’dan gerçekleşiyor. Türkiye’nin Rusya ile sorun yaşadığı yaş meyve sebze ithalatı yaklaşık 1 milyar dolar seviyesinde. Rusya ile geriye kalan ihracatı yan sanayi ağırlıklı. Bu konuda da Rusya yaptırımda bulunmuyor. Rusya’nın satın almadığı yaş meyve sebzeler Hazar Transit Koridoru üzerinden bu ülkelere satılabilir. Bu anlamda Hazar Transit Koridoru Türkiye’ye yeni pazarlar da kazandırabilir. Üstelik Rusya’ya dolu gidip Rusya’dan boş dönen Türk tırlarının lojistik maliyeti yüksek oluyordu. Oysa Kazakistan’a Türk tırları dolu gidip dolu dönebilir. Türk tırları Kazakistan’daki tahılı, petrol ürünlerini ya da Çin mallarını taşıyabilir ve taşıma maliyetleri daha da aşağı çekilir"

Hazar Transit Koridoru’nun özelliklerini Doç. Dr. Zafer Acar’dan özetleyelim..

“…Çin ve Kazakistan, Çin’i Avrupa’ya bağlayan demiryolunun Kazakistan’daki önemli merkezlerinde serbest ticari bölgeler kurma konusunda anlaştılar. Kazakistan bu sayede transit yüklerden ciddi pay alacak.
Öte yandan Çin ile Avrupa arasında hızla yükselen ticaret, Modern İpek Yolu’nu yeniden canlandırıyor. Hazar Transit Koridoru raporuna göre Çin ile Avrupa arasındaki ticaret 2014 yılında 615 milyar dolar iken bu rakamın 2020 yılında 800 milyar dolar olması bekleniyor. Türkiye’nin Çin ile olan ticaretinin ise aynı yıllar içerisinde 24 milyar dolardan 100 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Türkiye bu hızla gelişen ticarette hem kendi ticaretini arttırarak hem de transit ülke olarak kazançlı çıkabilir.
Asya ile Avrupa arasındaki bu ticaretin geçiş yapabileceği 3 ana alternatif koridor bulunuyor. Bunlardan bir tanesi Çin’den Avrupa’ya Rusya üzerinden giden Kuzey Koridoru. İkinci rota ise Çin’den başlıyıp Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan aracılığı ile İran’ın Bandar Abbas Limanı’na ulaşan Güney Koridoru.
Üçüncü rota ise Çin, Hindistan, Afganistan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye üzerinden Avrupa.

Bu rotalar arasında en avantajlısı Hazar Transit Koridor. Hem daha hızlı, hem de kuzey ve güney koridorlara göre daha ucuz. Güney Koridoru’ndan bir malın Çin’den Avrupa’ya ulaşması 25-30 gün sürerken, bu süre Kuzey Koridoru’nda 15 gün seviyelerinde, Hazar Transit Koridoru’nda ise 12-13 gün sürüyor. Üstelik Hazar Transit Koridoru’nun maliyeti de Rusya üzerinden geçen yolun maliyetinin yarısında bile az.
Öte yandan Azerbaycan, Türkmenistan gibi ülkeler özellikle bu koridora çok önem veriyor ve ciddi liman yatırımları yapıyorlar. Bu yatırımların hepsi hayata geçtikçe rota daha da hızlanacak Kazakistan’da Zhezkazgan ve Beineu arasındaki demiryolu bağlantısı sayesinde bu rota sadece 12 günde tamamlanacak.

HABERİNİZ VAR MI; ÇİN’DEN BAKÜ’YE UZANAN 4 BİN KİLOMETRELİK TREN YOLU TAMAMLANDI..

Yine Türkiye tarafının da yapması gereken yatırımlar var. Çin’den Bakü’ye uzanan 4 bin kilometrelik demiryolu tamamladı. Toplam uzunluğu 838 kilometre olan Bakü Tiflis Kars(BTK) hattının ise Azerbaycan ve Gürcistan bölümleri bitirilmiş olsa da Türkiye tarafında kalan 76 kilometrelik hattın inşaatı uzun bir süredir bitirilemedi. BTK hattı zamanında tamamlanamazsa Türkiye bu ticaretten alacağı payı kaçırabilir. Zira Bu hat Gürcistan’dan Karadeniz üzerinden direkt olarak Romanya’ya ve buradan da Avrupa’nın diğer bölgelerine ulaşabilir. Bu nedenle Gürcistan’ın Anaklia gibi liman projeleri Türkiye için ciddi bir tehdit oluşturabilir."

Görüldüğü gibi, Hazar Transit Koridoru dünya ekonomi haritasının büyük bir bölümünde baş döndürücü bir hareketlilik yaratırken, küresel güç dengelerini de yeniden şekillenmeye zorluyor.

Dikkat! Hazar Transit Koridoru’nun hayata geçirilmesine ABD ve Rusya’nın çok ciddi tepkileri olacaktır. AB ülkelerini doğalgaz üzerinden kendilerine bağımlı kılmak isteyen ABD ve Rusya’nın Trans-Adriyatik Boru Hattı ve Hazar Transit Koridoru nedeniyle dayanışmaya yönelmeleri, Türkiye ve Azerbaycan’ın çok ciddi sıkıntılar yaşamalarına neden olabilir.

Bölgemizde, dünyanın yarınlarına ilişkin çok önemli siyasi ve ekonomik gelişmeler yaşanmakta.. Bölgemizde yaşanan hareketlenmeler Ortadoğu Askeri Olimpiyatları değil, bildiğimiz anlamda bir küresel savaştır. Bunun 3. Dünya Savaşı olup olmadığına tarih karar verecektir. Bu açıdan bakıldığında, Dağlık Karabağ’daki hareketlenme, çok ciddiye alınması gereken bir gelişmedir.

Yarın: Eski Gürcistan Cumhurbaşkanı Şaakaşvili, “Rusya Azerbaycan’a saldırabilir” diyor.