Annesi çağırınca, hayal dünyasından apar topar çıkan çocuk omzunda kalan renkleri silkeledi. Derin bir nefes aldı ve siyah beyaz hayatın içine nefessiz daldı...

                                                              " Hayalleri baltalamak- meldazirek "

                                                           *

Yine bekliyor seni evinin kapısında

Yalnızlığın

              Ayrılığın

                            Dalgınlığın

Yine göğü yararak

Olmayan sevgililerime veda öpücüğü atarak

Yaklaşacağım

Uzaklaştığım sandığım demir perdeli odama

Sağ elim hafif titrek

Yüreğimde henüz sönmeyen

Harlı, yarlı, karlı...

Selam vereceğim

Şehrin kalıntılarına

Paris'e selam

Ve de

Paris'ten selam götüreceğim

Dostlara!

Aklıma Beşiktaş gelecek

Üç saatlik ülke ayrımını

Belirleyen zamanla

Tahta taburede

Üsküdar’a, Beylerbeyi’ne, Kadıköy’e

Cigaramın dumanını savuracağım.

Vapurlar olanca cazibesiyle

Alımı, çalımıyla

Kuyruk sallayacak

Canım çekecek

Bir simit, bir çayın hatırına

Dalgalanacağım

Savrulacağım

Ağlayacağım.

Çünkü aklıma üç saat öncesi gelecek

Paris'te

Bir restoranda

Yediğim Sarımsak soslu

Beyaz şaraba batırılmış karides gelecek.

Tanımadık bir ses afiyet olsun diyecek.

Sağ ol deyip ineceğim Eminönü’nde.

                                              *

Şiir tadında bir hafta diliyorum.

Sevda kaçsın çayınıza.