Bu gece ilham perilerim bana Ocak ayı'nı anlatmamı istediler:)

Ocak ayı zorluklar ile doludur, kar yağmur soğuk, fırtına, köylerde dışarda donmuş çeşmeler, susuzluk çekilmesin diye tenekelerde kar'ı eritip su temin edilmesi gibi, kelimeler, cümleler insana ne kadar sevimsiz gelse de benim için Ocak ayının ayrı güzelliği var çünkü benim ve annemin doğum günü:)

Ocak ayı insanların da bir araya gelmesine yardımcı olur, kadınların evlerde toplanıp altın günü yapması genelde ayın ilk ayı olması sebebiyle ocak ayı itibari ile başlar, yazın gezme amacı ile kendilerini sokaklara atan, park park gezen insanlar bu aylarda günlerini evlerde geçirmeye başlarlar. Sobaların üzerinde haşlanan mısırlar, kaynayan çay, pişen kestaneler, kuru fasulye, günümüzde azalsa da evde oturmanın güzelliklerinden olsa gerek...

Birde Ocak ayı denilince akla gelen ilk şey de kar, kızak, kardan adam, kartopu.

Şu an balkondan bakıyorum inanın havada KAR kokusu var, hava pürüzsüz yıldızsız, turuncu pembemsi, kar geliyor kar demedi demeyin:)

Kar yağışı her tarafın bembeyaz bir çarşaf gibi büründüğü muhteşem göründüğü sevinçlerinde iç içe yaşandığı doğa harikasıdır, okulların tatil edildiğinde çocukların sevinçleri paha biçilmez :) Bunun yanında sokaklarda kalan evsiz barksız maddi sorunları olanları, sokak hayvanlarını da düşünmek gerek, onlara yardım etmeliyiz ki mutlu olalım, hayat kısa ama mutlu anlar ölümsüzdür...

Yazımı bir Trakya manisi ile sonlandırayım arkadaşlar sevgiler, saygılar.

Kar yağar bardan bardan,

Yollar kapandı kardan.

Ne gelen var ne giden,

Haber gelmiyor yardan...