Bir Suriyelinin yaptığını dört milyon insana mal edemezsiniz de diyebilirim, Suriyelileri bu ülkeye aldığınız için eleştiri de yapabilirim!

Her ikisi de tartışılır.

Tartışmaya açık olmayan tek şey, Beşar Esad'ın vatandaşına zulüm ettiği için, Suriye'nin iç işine karıştık bahanesi ile, Silah tanrıları Firavunlarla ile birlik olmak!

Diyelim ki Beşar zulüm eden diktatör, şimdi Suriye cennet bahçesi mi?

Suriye eski halinde olsa, Beşar her gün 100 insan öldürse ayda üçbin yılda 36 bin, 10 yılda 360 bin yirmi yılda 720 bin eder ki bu mümkün değil, asla en azın bu Firavunların evinden barkından edilen, tecavüze uğrayan, organı için kesilen biçilen, mazlumun sayısını yakalayamazdı.

Bu ülkede yüzlerce yıldır Türk milleti kavramını ırk olarak gören, Kürt'lere Türk milletinin mensubuyum dedirtemeyen zihniyet, yarın 10 milyonu bulup başkan olacak bir Suriye'linin, en azgın faşist duygularla kendini Türk milletinin mensubu olduğunu iddia edenlere, nasıl zulüm yapacağını görmek istemez.

Suriye'yi karıştıran zihniyetin fikir babaları, 20 ya da 30 sene sonra başkan seçtireceği Suriye kökenli ajanın hesabını yapmış olmalı.

Sosyal medyada dolaşan bu resim (Hastanede nargile içen) yalan da olabilir!

Samsun'da plajda kadınların resmini çeken Suriye'li de, yalan olabilir!

Suriyeli biri, hiç olmayabilir!

Suriyeliler ile 'Türkiyelilerin" arasına nifak sokmak isteyen ajan provakasyonu da olabilir ki bu da mümkündür.

Ajan denen adamın, işi bu!

Ama olmaması gereken tek şey, durumun buraya geleceğini önceden görememek!

Ha! kandırıldık!

Ben de, milletim de kaldırıldı diyebilirsiniz.

Valla bak ona da, saygı duyarım.

Geliniz az da, siz bana saygı duyunuz!

Suriye'nin kuzeyi ifadesini kullanmayınız!

Kuzey Irak dediginizde de, aynı şeyi söyledim.

Kuzey Irak demeyiniz, dedim.

Hatta siz Irak'ın kuzeyi derdiniz!

Irak'ın kuzeyinde bir Kürt devleti kurulmasına izin vermeyiz bile dediniz.

Kuzey Irak’ta ABD’nin desteğiyle bir Kürt devleti kuruldu. Bir tek bağımsızlığı ilan edilmedi.

Irak Türkmenleri saldırıya uğradı.

Kerkük ve Musul’da azınlık durumuna düşürüldü.

Öldürüldü.

Evlerinden barklarından ve işlerinden edildi.

Kerkük’te nüfus kayıtları tahrip edildi.

Ankara, Irak’ın ABD tarafından işgaline kadar yürüttüğü sınır ötesi harekatları yapamaz hale geldi.

Türk askerinin kafasına çuval geçirildikten sonra da “Türkmen”lerin adı bile telaffuz edilmez oldu.

PKK Kuzey Irak’a iyice yerleşti, eylemlerini artırdı ve Türkiye’yi masaya oturtacak kadar güçlendi.

Ankara, Barzani’yi desteklemeye başladı.

Bu destek Barzani’yi Kürt sorununda Türkiye’nin vekili tayin edecek noktaya kadar vardı.

Mevlâna'nın dediği gibi:

"Olmaz dediğin ne varsa olur" oldu da!

Bu garip ülke Türkiye'de, İzin vermediğiniz devletin sözde bayrağı göndere çekildi!

Bu sırada "türbanlı bacımız" gasteci büyük aydın,Türk Bayrağı ifadesini tartışmaya açmaya çalışıyordu!

Söz de bayrak göndere çekildi mi?

Çekildi!

Fetö yaptı!

Etö yaptı!

Saatini ve metnini 15 TEMMUZ yıl dönümünde facebook bana hatırlatır ben de sizinle paylaşırım.

Hadi, tuvalete gittiği saati paylaşan "seçilmişlerde" göstersin!

Irak'ın Kuzeyinde devlete karşı olan sadece biz değildik "islam ülkesi" İran'da ateş püskürdü.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Irak’ın bölünmesinin bir Siyonist planı olduğunu öne sürerek, “Irak’ın parçalanmasıyla ilgili İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun isteklerinin gerçeklemesine izin vermeyeceğiz” dedi.

İsrail'e düşman olan herkesi dost sanan, topu topu bir kitabı olduğu halde okumayan, ilginç insan çeşidi müslümanlar da buna inandı!.

Mübarek adam, geliniz Kuzey Suriye demeyiniz!

Suriyenin Kuzeyi demek, Kuzey Suriye demenin ilk adımıdır.

Gerçeğin üç aşaması gibi:

1. Ret edersin!

2. Alay edersin!

3. Kabul edersin, ki sizin durum  İkinci aşama olan alaya kadar geldi.

Ne mi yapalım!

"Tavşan kaç tazı tut" atasözü Türk atasözüdür.

Ben, etik olmasa da, savaş halindeyiz ve bir çok yolu mübah diyorum!

Bir milyon Suriyeliyi kapı kuleye dayandırın ve sınırdan içeri girmelerini sağlayın.

Peşinden kalan iki milyonu gönderin.

Acele etmeden, savaş patronlarının bize yedirdiği gibi yedirin.

Müslümanım diyen, ancak Hıristiyan bir ülkede mutlu olur ve geri gelmez.

İlginçtir bu!

Neyse konu bu değil!

Yoksa "Suriye'nin kuzeyinde" devlet kurulursa bu içerdeki  Beşar'dan kalma kimliksizler içeri girer girmez bize saldıracak sizde "Türkiye'nin Güneyinde devlet kurulmasına musade etmeyiz" diyeceksiniz, diye korkuyorum!

Ne olur demeyin!

Bu arada Suriye de yaşayan "kimliksizler"  kim derseniz, MİT bilir!

Doğru yolda olana selam olsun.