Vah Kadınım Vah
Kadın olmak zor
Sığınmacı olmak zor
Güzel kadın hem de Suriyeli olmak… affedilmez
Öyle mi?
Şu,
Sakarya’da yaşanan vahşet !
Vurun kahpeye!
Kadının adı yok
Deyip ah vah
Linç edin zanlıları!
Suriye’li 9 aylık hamile kadın, tecavüz edilip 10 aylık bebeğiyle öldürüldü.
Yine her kafadan ses
Yorum yapan yapana
Kadın çok güzeldi demiş birisi.
Bir diğeri , Suriyelilere mustahaktır…
İnanmıyorum ya
Neyin kafası bu?
Beyaz kadın olursun suç, zenci kadın olursun suç
Müslüman olursun suç, Hristiyan kadın olursun yine suç…
Türk olursun suç, yabancı olursun suç!
Bu çağda kadının adı hala yok maalesef.
Ortaçağ sürüyor allaha şükür…
Güzel kadın olmak, şort, kot giymek, yanlız yaşamak, kişilikli güçlü, aydın, çalışan olmak, kırmızı ruj sürmek, yürümeyen evliliği bitirebilen olmak… ne bileyim mesela narin olmak…
Suç mudur?
Seversin, başarırsın, eş olursun, anne olursun, bacı olursun yine suç…
Pişirirsin suç
Güzel kalmaya çalışırsın suç
Okursun suç
Korur kollarsın suç
Sadık olursun suç
Sosyal olursun suç, patron olursun suç, işçi olursun yine suç
Hep bir potansiyelin vardır.
Yamuğun hep cebindedir.
Vah kadınım vah
Her an terkedilebilir, aşağılanabilir, dövülebilir, yüzüne kezzap atılabilir ve hatta öldürülebilirsin.
Kadın hep acı çekmeyi hakeder
Böyle bir mantığın örümcek beyinli erkeklerine sözüm;
Kendini karnında 9 ay taşıyan, yüksek ateşinde başında oturan, her canı yandığında yanında olan, besleyen büyüten anası başka bir cins midir ?
Ben feminist değilim.
Kadının olduğu kadar erkeğin de yanındayım.
Eşit yaratılmadığına ama her cinsin kendine has üstünlüklerine inanıp, hayatın inişli çıkışlı sarmal merdivenlerinde birlikte saygı ve hoşgörüyle yaşanan muhteşem dengeyi kabul edenlerdenim.
İnsan denilen türün, dişisi- erkeği yaaa!
Dünyaya ve cinsine insan kadar zarar veren başka bir yaratık yok işte yok yok…
Şimdi soruyorum.
Bu kaçıncı kadın cinayetidir ?
Ülkemizde niye bu kadar artmıştır?
Beyin gücü, yerini tümüyle fiziksel güce mi terketmiştir?
Cahillik alıp başını gitmiş midir?
Tahammülün sonuna mı gelmişizdir?
Herkes kendi adaletini kendi mi sağlamaktadır?
Fazlalaştık deyip temizliğe mi başlamışızdır?
Bu nasıl bir ironidir?
Gidişat hiç de iç açıcı değil midem bulanıyor.
…
Bu günlerde adını ortama yakıştırdığım bir kitabı lütfen okumanızı tavsiye ediyorum. (Doğan Cüceloğlu hoca da etmiş.) Adı, “Hasta Toplumlar”
Toplumların nereden, nerelere gidebileceğini anlamaya yardımcı oluyor. Sindire sindire okuyun lütfen.
Ve artık,
Cehalet, toplumları hastalaştırıyor deyip daha çok kitap kurdu olmaya karar verin. Ve de, saygı ve hoşgörünün yerini, hastalıklı saplantılara bırakmayın.
Kadınlar olmazsa siz olmazsınız. (Üreyen biziz a şaşkınlar! )
**Geçenlerde bir belgeselde bir erkek balerin kuşunun dişisine yaptığı muhteşem dansı gördüm. Nasıl bir kurdur bu yarabbim… Ayaklarının ucunda tüylerini tıpkı bir tütü gibi açıp tepesindeki antenleri saniyelerce sallıyor. Bayıldım bayıldım. Tabii bu canlılara yüzlerce örnek var. Hayat böyle cilve ve anlayış içinde ama biz dünyayı kötülüğe hapsediyoruz.