Kaç yaşında olursak olalım cildin her yaşta karşılaşabileceği sorunlar vardır. Her yaşta ciltte içsel ve dışsal faktörlere bağlı değişimler meydana gelir. Yaş gruplarına göre uygulanacak bakım önerilerini sizlerle paylaşıyoruz:

20′li yaşlarda cilt bakımı nasıl olmalıdır?

20′li yaşlarda cilt bakımının en önemli kısmını, cildin olabildiğince az zarar görmesini sağlamak oluşturur. Bunun için güneşten ve ultravioleden korunun, az uyumayın, alkol, sigara ve stresten uzak durun. Bu yaşlarda cilt güçlü, pürüzsüz ve gergindir. Ancak hormonlar düzene girmediği için cilt sorunları özellikle de ergenlik sivilcesi denilen akne ve siyah nokta problemi sıklıkla yaşanabilir. Cildi temizlemek ve nemlendirmeye özen göstermek bu yaşlarda çok önemlidir. Özellikle sivilce ve siyah noktaların fazla olduğu durumlarda, doğru temizleyici ve nemlendiriciyi seçmek çok önemlidir. En sık yapılan hata, cildin yağını fazlasıyla alan bir ürün seçmektir. Unutmayın, böyle bir durumda, sivilceler azalmak yerine artar. Çünkü, cilt yüzeyindeki nem ve yağ tabakası hızla yok olur. Kullanılan kremler, gözeneklerin fazla tıkanmasını önlemek için, hafif olmalıdır. Yağlı cilt tipinin sık görüldüğü bu yaşlarda güneş kremini seçerken, güneş koruma faktörünün (SPF) en az 15 olmasına çok dikkat edin.

30′lu yaşlarda cilt bakımına dikkat!


Kadınlar için 30'lu yaşlar; önemli bir dönüm noktasıdır. Otuzlu yaşlarda yavaş yavaş ciltte bazı sorunlar baş göstermeye başlar. Ergenlik dönemi boyunca devam eden yoğun yağlanma ve akne sorunu; ilerleyen yıllarda azalmaya başlar, cildin yağ ve nem salgısında azalma görülür. Bu da 30'lu yaşlarda, kişilerin daha az yağlı ve daha nemsiz bir cilde sahip olmasına neden olur.  Özellikle göz çevresi, alın ve ağzın kenarlarında ilk kırışıklıklar ortaya çıkar. Bu yaşlarda cilt yüzeyi artık eskisi kadar pürüzsüz değildir. Ergenlik döneminde bilinçsizce yoğun güneşe maruz kalınması, 30'lu yaşlarda ciltte etkisini göstermeye başlar. Kılcal damar genişlemeleri, cilt lekeleri gözlenir. Ergenlik döneminde solaryuma girenlerde bu sorunlar daha belirgindir.  Yeterince güçlü olmayan bir cilt, güneş ışınlarından fazlasıyla zarar görür. Bu yaşlarda cilt, ilk zayıflık belirtilerini göstermeye başladığından, zararlı UV ışınları, cildin orta tabakasına kolaylıkla geçebilir. Bu dönemde  sabahları koruma filtresi içeren kremler, akşamları ise cildi nemlendirip onaran meyve asitleri veya retinoik asit içeren ürünlere başlamak yerinde olur. Otuzlu yaşlar peeling uygulamaları için uygun zamandır. Peeling hem oluşmaya başlayan erken çizgilerin yerleşmesine engel olur, hem de leke oluşumunu önler. Mimiklerini fazla kullanan insanların cildinde bazı çizgiler erken ortaya çıkabilir. Bu dinamik çizgilerin oluşmasını önlemek için 25 yaş ve üstüne botox uygulanmasında fayda var.


 

40’lı  yaşlarda cilt bakımına dikkat!
Yaşlanma belirtilerinin en belirgin şekilde karşımıza çıkmaya başladığı 40'lı yaşlarda kahverengi lekeler, renk düzensizlikleri, derinleşen mimik çizgileri ve elastikiyet kaybıyla savaşmaya başlamalısınız. Cildin yaşlanmasını geciktirmek için yapılabilecek pek çok şey var. Bu yaşlardaki cildin kolajen üretimi ne yazık ki giderek azalmaya başlıyor. Üst katman hala gücünü koruyormuş gibi gözükse de, cildin iç kısmını destekleyen esnek lifler biraz zayıf düşüyor. Bu durum, dıştan bakıldığında, yanaklarda ya da çenenin altında çöküntüler şeklinde görülebilir. Bazen de, cilt mat ya da solgun bir görünüm alıyor. 40 yaşına gelindiğinde, tıpkı vücutta olduğu gibi, yüzdeki kaslarda da çökmeler görülüyor. Bu yaşlardaki cildin kollajen üretimi giderek azalır. Üst katman hala gücünü korusa da, iç kısımda bulunup, onu destekleyen esnek lifler biraz zayıf düşer.. Bazen de, cilt mat ya da solgun bir görünüm alır. Artık tembelleşmeye başlayan cildin uygun kozmetik ürün ve işlemlerle uyarılması gerekiyor. Daha güçlü peelingler, derinleşmeye başlayan mimik çizgilerine botox ve dolgu uygulaması, daha parlak canlı bir cilt için mezoterapi vb profesyonel uygulamalardan destek almakta fayda var. Cilt sıkılaştırıcı fokuslu ultrason, radyofrekans..vb. ameliyatsız yüz germe işlemlerinden faydalanarak ileriye yönelik cildinizi koruma altına alabilirsiniz.

50′li yaşlarda nem dengesi çok önemli!

50 yaşından itibaren cilt, her geçen gün doğal nemini kaybetmeye ve kurumaya başlar. Bu nedenle ciltteki doğal nemi korumak çok önemlidir.
Bu yaşlarda menapoz dönemine ait hormonal değişiklikler yüzünden daha yoğun içerikli biraz daha yağlı ürünler tercih edilebilir.  Bu tür kremlerin kullanılması, cildin nem kazanma sürecini hızlandırır. Botox, dolgu, peeling, lazer uygulamalarına ilave olarak bu yaşlarda sarkmaları ve elastikiyet kaybını önlemek mutlaka cilt içine kollajen-vitamin enjeksiyonları (mezolifting) yapılmalı. PRP (platelet Rich Plazma), dermaterapi, fraksiyonel lazer vb uygulamalarla da kombine edilebilen anti-aging uygulamaları hem cildi koruyacak hem de oluşan yaşlılık izlerini silmeye yardımcı olacaktır. yine bu yaşlarda cilt germe ve sıkılaşma işlemlerine daha fazla ihtiyaç duyulacaktır.

50 yaş üstü onarıcı kremler kullanılabilir

Yaşın ilerlemesi, cildin doğal nemini büyük ölçüde kaybetmesi, kullanılan ilaçlar, geçirilen hastalıklar ve hava kirliliğinin de etkisiyle cilt kurumaya ve kırışıklıklar yoğunlaşmaya başlar. Bu yaş grubu tarafından kullanılacak nemlendiricilerin, cildi nemlendirmenin yanı sıra, onarıcı ve kırışık giderici özelliklerinin de bulunması gereklidir. Eğer bu yaşlara kadar cildimize iyi baktıysak cildimiz de bu bakımı mutlaka takdir edecektir. Bu dönemlerde de cildi koruyan ve gençleştiren antiaging uygulamalardan destek alınmalıdır. Hepsinde ortak nokta kronolojik yaşa göre değil cildin durumuna göre yaklaşmaktır. Cildin neye ihtiyacı olduğu, problemleri, hangi ürünü kullanması gerektiği ya da hangi profesyonel uygulamaya ihtiyacı olduğuna karar verebilmek için mutlaka uzman görüşü alınmalı. Yanlış ya da gereksiz yapılan uygulamalar hatta  yanlış kullanılan nemlendiricilerin bile cildimize zarar verebileceği unutulmamalıdır.

Özetle hangi yaşta olursanız olun:

  • Mutlaka sabah akşam cilt temizliğini ihmal etmeyin
  • Cilt yapısına uygun nemlendirici ve güneş koruyucu ve antioxidan kullanın
  • Sağlıklı dengeli düzenli beslenmeli, yanlış yapılan diyetlerden kaçınılmalı, sık kilo alıp vermektense kiloyu muhafaza etmek cilt sarkmalarından korunmak adına daha yararlı olacaktır.
  • Stres, alkol, sigara.. vb kötü alışkanlıklardan uzak durmalı,
  • Gerektiğinde profesyonel uygulamalardan destek alın

Neden Her Yaşta Ayrı Cilt Bakımı?

20’li yaşlarda ön planda cildi korumak ve dengeli beslenmek, iyi uyumak ve güneşten korunmak temeldir. Bu yaşlarda cildin tipine göre temizlik ve hafif bir nemlendirici yeterlidir.

30’lu yaşlarda ek olarak daha fazla nem, ince çizgileri önleyen hafif dozda glikolik asit içerikli veya retinol içerikli ürünlere başlamak yerinde olur.

40’lı yaşlarda yine aynı yaklaşıma ek olarak peptid içerikli veya daha yüksek oranda glikolik asit içerikli, özellikle vitaminlerden de zengin ürünler nemlendirici olarak tercih edilebilir. İhtiyaca göre nem maskeleri uygulanabilir.

50’li yaşlarda menapoz dönemine ait hormonal değişiklikler yüzünden daha yoğun içerikli biraz daha yağlı ürünler tercih edilebilir.

Hepsinde ortak nokta kronolojik yaşa göre değil cildin durumuna göre yaklaşmaktır. Gerekiyorsa kremlerin yanına gıda takviyeleri ilave edilebilir. Cildin anti-aging’ini sağlayan vitaminler kür halinde kullanılabilir. Cildin ihtiyacına göre kremler ve vitaminler dışında uygulanabilecek birçok yöntem ve cihazdan da faydalanılabilir.

Cildin anti-aging ürünlere olan ihtiyacını belirlerken kronolojik yaşı dışında genetik yapısına göre ve cildin gösterdiği yaşa göre durumu değerlendirilir.

Genelleme yapılacak olursa bu tip ürünlere 25 yaş sonrası başlanabilir. Ancak her yaş grubunun kullanabileceği ürünler farklıdır. 40 yaş sonrası veya menapoz döneminde kullanılan ürünler 25-35 yaş arası dönemde kulanılmamalıdır. Bu yaşlarda kullanılırsa fazla yağlı gelebilir, göz çevresinde yağ butonları oluşabilir ve cildin gözeneklerinde tıkanmaya yol açabilir ya da tam tersi peeling etkisi yoğun olan ürünler kullanılıyorsa aşırı kuruluk ya da tahriş olabilir.


20’li yaşlarda kullanılması gereken ürünlerden en önemlisi cildin dış etkenlerden kaynaklanan yaşlanmayla mücadele edebilen kremler olmalıdır. Özellikle antioksadan içerikli ve ultraviyoleyi bloke eden ürünler tercih edilebilir. Bu amaçla kışın en az 15, yazın ise 30 ve üstü koruma faktörlü ürünlerin kullanılması gerekmektedir. Ayrıca 20’li yaşlarda sürülen bir nemlendiriciden, cildin sebum düzeyini dengelemesi ve koruyucu bir bariyer görevi yapması da beklenmelidir.

30’lu yaşlardan itibaren kullanılabilen anti-aging kremlerden beklenen ise, glikolik asit içeren peeling etkili kremlerle cildi arındırması, C vitamini ve bitkisel içerikler canlandırması, yağlı krem ve E vitamini içerikli ürünlerle premenapoz ve menapoz dönemlerinde yoğun nemlendirme, retinol içeriği ile ince çizgilerin açılması, DMAE, nöropeptidler, büyüme faktörleri, lipoik kompleks ve peptidler ile cildin kasılabilir liflerinin etkilenmesi, kollajen uyarısıdır.

Mimiklerini fazla kullanan insanların cildinde bazı çizgiler erken ortaya çıkabilir. Bu dinamik çizgilerin oluşmasını önlemek için 25 yaş ve üstüne botox uygulanmakta, ancak 25 yaş altı yaşlarda meyve asitli göz çevresi kremleri, kaz ayağı oluşan yerlere lifting etkili ürünler başlanabilir ve en önemlisi bu çizgilerin yerleşmemesi için mimikleri eğitmek, mümkünse az yapmak önerilebilir.

Bazen bu yaşlarda bile cildin genetik yapısına bağlı olarak elastikiyetinde erken kayıp olabilir ve yerçekimine karşı koymakta zorlanabilir. Bu durumda özellikle nasolabial bölgelerde (burun ile yanak arasındaki oluk) bir çökme şeklinde olabilir, bu da kişiyi yorgun ve sağlıksız gösterebilir, böyle durumlarda 25 yaş civarı bile olsa hyaluronik asit ile dolgu uygulaması yapılabilir. Çünkü hyaluronik asit vücudumuzun alışık olduğu bir maddedir ve dolgu uygulamalarının sayesinde kırışıklıklar
oturmadan önlenmiş olmaktadır.

 

Özetle hangi yaşta olursanız olun;

  • Cildinizi mutlaka düzenli olarak temizleyin, makyajla uyumayın
  • Cildinizi düzenli olarak uyarın, her gün günde 3 defa parmak darbeleri (mikrodolaşım için), gerektiği ölçüde haftalık peeling ile ölü deriden arındırma
  • Her gün güneş koruyucu ürün kullanımına dikkat (nemlendirici özellikli, makyaj altına sürülebilen) makyaj ürünlerinin doğal, mineral bazlı olmasına özen göstermek.
  • Fondöten ve pudra kulanımını en aza indirmek (gözenekler nefes alsın)
  • Bronzlaşmak eşittir yaşlanmak bu nedenle koruyucusuz güneşlenmemek, mümkünse solaryum yerine otobronzan sistemleri tercih etmek
  • Belli zamanlarda (regl dönemleri, ateşli hastalıklar, spor yapma ile ilişkili, zayıflama programaları sırasında) cilt hastalıkları ve kozmetik dermatoloji uzman görüşü almak.
  • Detoks ve şok zayıflama programlarını yaparken cildin de şok olabileceğini yani sarkma ve bağ dokusunda bozulma olabileceğini unutmamak gerekir

40'lı Yaşlar...
Yaşlanma belirtilerinin en belirgin bir şekilde karşımıza çıkmaya başladığı 40'lı yaşlarda kahverengi lekeler, renk düzensizlikleri, derinleşen mimik çizgileri ve elastikiyet kaybıyla savaşmaya başlamalısınız. Cildin yaşlanmasını geciktirmek için yapılabilecek pek çok şey var. Bu yaşlardaki cildin kolajen üretimi ne yazık ki giderek azalmaya başlıyor. Üst katman hala gücünü koruyormuş gibi gözükse de, cildin iç kısmını destekleyen esnek lifler biraz zayıf düşüyor. Bu durum, dıştan bakıldığında, yanaklarda ya da çenenin altında çöküntüler şeklinde görülebilir. Bazen de, cilt mat ya da solgun bir görünüm alıyor. Bunun nedeni, hücre değişiminin yavaşlaması... 40 yaşına gelindiğinde, tıpkı vücutta olduğu gibi, yüzdeki kaslarda da çökmeler görülüyor. Bu yüzden, her gün ayna önünde yapılacak 5 dakikalık bir yüz jimnastiği de mükemmel sonuç verir. Bununla birlikte evde kullanabileceğiniz etkili peeling ürünleri cildinizin görünümünü belirgin bir şekilde düzeltme etkisine sahip. Bu ürünler cildi ölü hücrelerden arındırmakla kalmıyor, içerdiği esansiyel yağ asitleri ve antioksidanlar ile hücre gelişimini de tetikliyor. 40'lı yaşlarda artık cildinizdeki ince kırışıklıklar ve cansızlık belirtileriyle yılmadan savaşmanızı sağlayacak güçlü anti-aging ürünleri kullanmaya başlamalısınız. Bu ürünlerin içerisindeki peptidler ince çizgilerin, kırışıklıkların görünümünü azaltırken; hücrelerin kolajen üretimini tetikleyerek elastikiyetini artırıyor. Yağ hücrelerinin daha yavaş çalışması ise derin çizgilere ve gevşemelere neden oluyor. Sürekli nemlendirici kullanılmazsa deri kurur ve kırışır; su içerikli hafif nemlendiriciler kullanmak gerekiyor. 40'lı yaşlarda alınacak vitamin ve mineral takviyeleri de cildi olumlu yönde etkilerken, sebze ve meyve tüketimini ise mutlaka artırmak gerekiyor.