CUMHURBAŞKANINA

YARGI YOLU AÇILIYOR

Gelelim 125. maddeye…

İdarenin her türlü eylem ve işlemleriyle ilgili yargılama usullerini gösteren yasadaki en önemli değişiklik “Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler ile Yüksek Askeri Şuranın kararları yargı denetimi dışındadır” ifadesinin kaldırılmasıdır.

İşte bu madde 2019’dan itibaren Cumhurbaşkanlarına, tarihimizde ilk defa yargı yolunu açan düzenlemedir.

SIKIYÖNETİM DÜZENLEMESİ KALDIRILIYOR

Kanunda bulunan, “Olağanüstü hallerde sıkıyönetim, seferberlik ve savaş halinde ayrıca milli güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir” şeklindeki paragraftan da, “sıkıyönetim” ifadesi kaldırılıyor. 

Bundan sonra sıkıyönetim ilan edilemeyecek.

“ÖZEL YÖNETİM BİÇİMİ” İFADESİ 

YENİYMİŞ GİBİ İSTİSMAR EDİLİYOR

127 numaralı Mahalli İdareler Yasası’nda iki değişiklik yapılıyor.

Değişiklik yapılan paragraf; “Mahalli idarelerin seçimleri, 67. maddedeki esaslara göre beş yılda bir yapılır. Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir.” şekliyle bırakılıyor.

Bu paragrafın ön kısmında bulunan “Ancak, milletvekili genel veya ara seçiminden önceki veya sonraki bir yıl içinde yapılması gereken mahalli idareler organlarına veya bu organların üyelerine ilişkin genel veya ara seçimler milletvekili genel veya ara seçimleriyle birlikte yapılır” hükmü kaldırılıyor.

Diğer kısımlarda bulunan Bakanlar Kurulu ifadesi de Cumhurbaşkanı ifadesiyle değişiyor.

Yani muhalefetin “Cumhurbaşkanı isterse bir kararnameyle Türkiye’yi eyaletlere böler” söyleminin içinin boş olduğunu görüyoruz. 

“Eyalet söylentilerini” yol açtığını düşündüğümüz “özel yönetim biçimi” ifadesi 1995’den beri anayasada vardır ve bu yetkiyi bir makama değil, Kanuna verir.

YÖK’Ü ÜNİVERSİTELER SEÇECEK

CUMHURBAŞKANI ATAYACAK

131. madde Yükseköğretim üst kuruluşlarının belirlenme yöntemini tayin ediyor.  Yasanın mevcut şekli şöyle: “YÖK, üniversiteler ve Bakanlar Kurulu tarafından seçilen ve sayıları, nitelikleri, seçilme usulleri kanunla belirlenen adaylar arasından rektörlük ve öğretim üyeliğinde başarılı hizmet yapmış profesörlere öncelik vermek sureti ile Cumhurbaşkanınca atanan ve doğrudan doğruya seçilen üyelerden kurulur.”

Metinde buluna “Bakanlar Kurulu” ifadesi çıkarılıyor. Böylece YÖK’e atanacak üyeler Üniversiteler ve Cumhurbaşkanı tarafından seçilmiş ve atanmış olacak.

ATATÜRK KÜLTÜR DİL VE TARİH

YÜKSEK KURUMU BAKANA BAĞLANACAK 

134. madde Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan, kamu tüzel kişiliğine sahip "Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu" nu Başbakanlığa bağlıyordu. Başbakanlığın kaldırılmasıyla bu kurum Cumhurbaşkanının Görevlendireceği Bakana bağlı olacak.

KANUNSUZ EMİR YERİNE GETİRİLMEZ

137. madde kanunsuz emir hususunu düzenliyor.

Toplumun yanlış bildiği, hatta siyasilerin bile “Emir kuludur ne yapsın” dediği kimi kanunsuz olayı aslında bu madde hükme bağlıyor.

Yasanın mevcut metni şöyle: “Kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri,  yönetmelik, tüzük, kanun veya Anayasa  hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz.”

Bu maddeden “tüzük” ifadesi çıkarılarak yerine “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” ifadesi konuluyor.

CUMHURBAŞKANINI

ANAYASA MAHKEMESİ YARGILAR

148. madde Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yetkilerini düzenliyor.

Yasanın yeni metninde görev ve yetkilerle ilgili hiçbir eksiltme söz konusu değil. Eski hükümler aynı şekliyle korunuyor.

Yasanın yeni hali şöyle: 

“Anayasa Mahkemesi kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Ancak, olağanüstü hallerde ve savaş hallerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz. 

Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını, Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hakimler ve Savcılar Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar. 

Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanırlar.”

Peki, değişiklikler nerelerde yapılıyor;

Birinci paragrafta “KHK” ifadesi çıkarılıp “Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” yazılıyor. Aynı paragrafta  “…olağanüstü hallerde” ifadesinden sonra bulunan “sıkıyönetim” sözcüğü kaldırılıyor. Yine aynı bölümde “savaş hallerinde çıkarılan KHK’lar” ifadesi “savaş hallerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” olarak değiştiriliyor.

İkinci paragrafta, “TBMM Başkanını” ifadesinden sonra bulunan “Bakanlar Kurulu Üyeleri” ifadesi kaldırılıp yerine “Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları” ifadesi getiriliyor. “Danıştay” ifadesinden sonra bulunan “Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi” ifadeleri kaldırılıyor. “HSYK” ifadesinden de “Yüksek” ifadesi siliniyor.

Üçüncü Paragraftan da “Jandarma Genel Komutanı” ifadelerinin çıkarılmaktadır.

KANUN, KARARNAME VE İÇTÜZÜĞE İPTAL YOLU AÇIK

150. madde Kanun, Kararname ve İçtüzüğe iptal davalarını düzenliyor. Yeni madde şöyle: “Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belirli madde ve hükümlerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açabilme hakkı, Cumhurbaşkanına, TBMM’de fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubuna ve üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyelere aittir.”

Değişiklik ise KHK yerine CB Kararnamesi yazılmasıdır. Ayrıca “İktidar ifadesi de çıkarılarak, “En fazla üyeye sahip iki parti grubu” ifadesi korunuyor. Fakat maddenin önceki işleviyle ilgili bir değişiklik söz konusu değil.

AYM İPTAL DAVASINDA DEĞİŞİKLİK YOK

151. madde AYM’ye açılacak iptal davasının ne zaman düşeceği tayin ediyor. Hüküm aynı kalmak üzere KHK yerine Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” getiriliyor.

Yani, KHK’lar kaldırıldığı için ihtiyaç olan bir değişikliktir.

KARARNAMEDE AYKIRILIK VARSA DAVA GERİ BIRAKILIR

Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesini düzenleyen 152. madde  “Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır. “ şeklindedir.

Mevcut metinden tek farkı KHK yerine CB Kararnamesi ifadesinin gelmesidir.

AYM KANUN KOYUCU DEĞİLDİR

Anayasa Mahkemesinin Kararları’nı düzenleyen 153. madde de hüküm açısından mevcut halini koruyor. Bilgi olması açısından maddenin ilgili bölümünü paylaşalım;

“(2) Anayasa Mahkemesi bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.

(3) Kanun, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar.(…)

Değişiklik yapılan kısım KHK yerine CB Kararnamesi yazılmasıdır. 

Bir de  “…İptal kararının ortaya çıkardığı hukukî boşluğu dolduracak kanun tasarı veya teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar” hükmünden  “tasarı” ifadesi çıkarılıyor.

YARGITAY ÜYELERİNİ TAANIMLAYAN

MADDEDE “HSK” DÜZELTMESİ

Yargıtay Üyelerinin kimlerden oluşacağını tanımlayan 154. madde deki, Hakimler ve Savcılara Yüksek Kurulu’ndan “Yüksek” ifadesi kaldırılıyor. 

DANIŞTAY KANUN TASARISI GÖRÜŞMEYECEK

155. madde Danıştay’ı tanımlıyor. Bu maddede Başbakan ve Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarıları” ile “ tüzük tasarılarını incelemek” ve HSYK ifadesindeki “Yüksek” kaldırılıyor.

Uyuşmazlık Mahkemesiyle ilgili 158. maddeden “askeri yargı” ifadesinin kaldırılmasından başka bir değişiklik yok.

EKONOMİK VE SOSYAL KONSEY 

CUMHURBAŞKANINA GÖRÜŞ VERECEK

“Ekonomik Hükümler” Başlıklı 166. madde şöyle: “Ekonomik ve sosyal politikaların oluşturulmasında Cumhurbaşkanına istişarî nitelikte görüş bildirmek amacıyla Ekonomik ve Sosyal Konsey kurulur.” Değişen tek yer, hükümet ifadesinin yerini Cumhurbaşkanı alıyor.

DIŞ TİCARETTE CUMHURBAŞKANINA

YETKİ ANCAK KANUNLA VERİLİR

“Piyasaların denetimi ve dış ticaretin düzenlenmesi “ başlıklı 167. madde  
“(2) Dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına olmak üzere düzenlenmesi amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek mali yükümlülükler koymaya ve bunları kaldırmaya kanunla Cumhurbaşkanına yetki verilebilir.” şeklindedir. Dikkat edilirse, yasa Cumhurbaşkanına yetki vermiyor, “Kanunla Cumhurbaşkanına yetki verilebilir” diyor.

Önceki metinde de “Kanunla Bakanlara Kuruluna yetki verilebilir” ifadesi bulunuyordu.

16 Nisan Pazar günü oylayacağımız Yeni Anayasa’nın ne gibi değişiklikler getirdiğini kapsamlı bir şekilde okurlarımızla paylaşmaya çalıştık. 

21. yüzyıl iletişim çağı iken, “Anayasada yapılacak değişiklikleri halka anlatmıyorlar” şeklindeki ifadelerden yola çıkarak başlığımızda “Halktan saklanan anayasa maddeleri üzerine” dedik. Tabii öyle bir şey yok.

Umarız hem yazımız, hem referandum sonuçları ülkemize yararlı olur.