Çoğu insan için hayatın en yanıltıcı yanlarından biri, diğer insanların davranışlarını anlayamamaktır, der romanında Richard Carlson. Onları “masum” yerine “suçlu” görme eğilimimiz vardır. Başkalarının sadece bize sinir bozucu gelen davranışlarına, yorumlarına, cimriliklerine ve bencilliklerine odaklanmaya pek hevesliyizdir; o zaman da çok bozuluruz. Eğer davranışlara fazla odaklanırsak, insanlar bizi mutsuz ediyormuş gibi görünebilir.

Başkalarını gözlediğimizde eğer onlar eski oyunları oynamaya karar verdiyse, eğer eski oyunları oynamak istiyorlarsa, her şey ve herkes her an tam olması gerektiği yerde ve olması gerektiği gibidir.

Wayne Dyer bir konferansında şöyle bir esprili tavsiyede bulunmuştu: “Sizi rahatsız eden tüm insanları toplayıp bana getirin. Ben onları tedavi ederim, siz de rahat edersiniz.” Elbette, olacak şey değildi bu. İnsanların tuhaf şeyler yaptıkları doğrudur ama bunu kabullenmeyen biz olduğumuza göre, değişmesi gereken de gerçekten biz miyiz? Şiddeti veya çarpık davranışları kabullenip, hoş görmek yerine daha az rahatsız olmayı öğrenebiliriz.

Masumiyeti görebilmek bir dönüşüm yapabilmenin en önemli gerecidir. Bu dönüşüm sonucu, birisi beğenmediğimiz biçimde davranmışsa, kendimizi davranışın biçiminden uzaklaştırıp, ardında yatana bakabilir ve o kişinin art niyet-sizliğini görebiliriz. Düşünce tarzımızdaki bu küçük değişiklik çoğu zaman bizi hemen halden anlayan bir konuma getiriverir.

Bazen size acele etmeniz için baskı yapan insanlarla çalıştığınızda çoğu kez sizi hızlandırmak için kullandıkları ifadeler kabadır. Eğer onların sözcüklerine ve ses tonlarına kapılacak olsanız rahatsızlık duyar; hatta öfkeli karşılıklar verebilirsiniz. Onları “suçlu” olarak görürsünüz. Oysa sizin aceleniz olduğu zamanlarda hissettiğiniz telaşlılığı hatırlayabilirseniz, onların davranışlarında artniyet olmadığını görebilirsiniz. Moral bozucu davranışın ardında bile, anlayış görmek için çırpınan mutsuz çok insan var.

Bundan böyle ne zaman birisi size tuhaf gelen bir davranışta bulunursa, onun davranışının ardındakini görmeye çalışırsak. Eğer halden anlamaya hazırlıklıysak, bunu görmek zor olmayacaktır. Art niyet olmayışını, gördükten sonra da, o davranış bizi artık rahatsız etmeyecektir. Başkalarının davranışına sinirlenmediğimiz zaman da hayata odaklanmak çok daha kolay olur.