Kitap Dünyası 

Haberin Seyir Defteri

Gazetecilik Mesleğinin duayenlerinden Osman Altınışık’ın Trend yayınevi’nden çıkardı Haberin Seyir Defteri yakın tarihe ışık tutan çok önemli bir eser..Eser tanıtım bülteninde : “ Bir haberci karakterinin ortaya koyduğu inanılmaz kariyer serüveni ve geçmişin günümüze taşınması, Tarihe not düşülmüş olaylar karşısında soğukkanlı bir gazetecinin yaşanmışlıklara bakışı,Habere merak duyan herkesin bir çırpıda tarihin tozlu sayfalarını aralayabileceği gerçek hikâyelerin, ilk ağızdan anlatımı var.
Meslekte 30. yılını dolduran Osman Altınışık'ın hayatına dokunanların yer aldığı kitabında, Kartalkaya'da kaybolan ABD'li Yarbay'dan 17 Ağustos depremine, Adnan Kahveci'nin trafik kazasından Çeçen eylemcilerin kaçırdığı Avrasya Feribotu'na kadar birçok haberin perde arkasındaki öyküler yer almaktadır. E öyleyse başa dönelim.” İfadeleriyle aktarılıyor. Osman Altınışık’ın kendine has üslubu ile aktardığı bu önemli eseri mutlaka okuyun. 


Medya Dünyası 

Merve ile Klip Saati 

Başarılı sunucu Merve Dzaveri hafta içi her gün 14.00 da Merve ile Klip saati programı ile Yaşam tv ekranlarında.. Başarılı sunucunun kendine özgü sunumu ile ekranlara gelen neşeli programı mutlaka izleyin. 


Sinema Dünyası 

Seni Unutmadım Çekimleri Başladı! 

Elazığ’da,“Seni Unutmadım” isimli filmin çekimlerine başlandı.  Sezonun en önemli projelerinden birisi olacak film için çok özel bir kadro bir araya geldi. 
Yönetmenliğini Ali Ayyıldız’ın yaptığı, başrollerinde Korel Cezayirli, Ece Pirim , Demir Karahan , Hüseyin Soysalan, Yılmaz Kunt ve Funda Akyürek’in rol aldığı “Seni Unutmadım” adlı filmin çekimleri Elazığ’da devam ediyor. Elazığ’ın farklı noktalarında çekilen film projesi çok ses getirecek! 

5. Antakya Uluslararası Film Festivalinde Geri Sayım Başladı!  

17 – 23 Kasım tarihleri arasında Ansam Kültür Derneği & Fotofilm Sanat Merkezi tarafından düzenlenecek,  Kültür ve Turizm Bakanlığı,  Hatay Valiliği  ve  Hatay Büyükşehir Belediyesi ,  Samandağ Belediyesi ve  Defne Belediyesi tarafından desteklenen 5.Uluslararası Antakya Film Festivali, Türk Sineması’nın gelişmesine ve eserlerinin tanıtılmasına katkı sağlamayı amaçlıyor. Ayrıca festival yerel halkın sanatsal etkinlikler yoluyla, sanatçılar ve eserleriyle buluşması; sinemanın yaygınlaşması ile Türk Sineması’nın yeni filmler üretmesi ve seyircisiyle buluşması anlamında da son derece büyük öneme sahip. 
5. Uluslararası Antakya Film Festivali’nin uzun metraj, Belgesel ve Kısa film finalistleri festival jürisi tarafından belirlendi. Festival filmleri özel gösterimlerle festivalin temasına uygun “Barış ve Dostluk” Temasıyla sinemaseverlerin huzuruna çıkmaya hazır.  

Festival “Barış ve Dostluk” Temasıyla Geliyor!

5. Antakya Uluslararası Film Festivali bu sene dünyanın gündemindeki en önemli konulardan biri olan, “Barış ve Dostluk” olgusunu ele alıyor. 
Ansam Kültür Derneği başkanı ve festival direktörü Mehmet Oflazoğlu bu yılın temasını “Bütün bir insanlık olarak gökyüzünü, güneşi, ışığı, sanatı paylaşıyoruz. Yurttaşlar olarak bir ülkeyi ve onun yazgısını paylaşıyoruz. Barış ve dostluk içinde yaşayabilen insanları görüp herkes örnek almalı. İnsanlığımızın doğasına uygun olarak herkes barış ve dostluk içinde yaşayabilir elbette. Anadolu toprağı güzel kokuları, bereketli toprakları, eşsiz iklimiyle dostluğun ve barışın yurdudur...Sanat ve sinema bu dostluk ve barışın aracı olmalıdır.” Sözleriyle aktarırken festivalin ödül töreninin 23 Kasım 2017 Perşembe akşamı gerçekleştirileceğinin bilgisini verdi. “ 
Aynı basın ve halkla ilişkiler sorumlusu olduğum 5.Antakya Uluslararası Film Festivalinin açıklanan finalist filmleri ise şöyle : 

5. Antakya Uluslararası Film Festivali Uzunmetraj Finalistleri

A Man Of The Thırd Day / Babak Shırınsefat 
Bulutların Ardında / Kaan Atilla Taşkın
Damat Koğuşu / İlker Savaşkurt 
Eşik/ Erkan Tahhuşoğlu-Ayhan Salar
Körfez / Emre Yeksan
Ot / Burak Donay
point of view / Otwin Biernat
Pomegranate orchard / Ilgar Najaf 
Son Kuşlar / Bedir Afşin
Yaşar kemal Efsanesi / Aydın Orak
Zer / Kazım Öz

5. Antakya Uluslararası Film Festivali Belgesel Finalistleri

Altıyüzseksenüç / Canberk Şimşek
Baki / Harun Köybaşı - Alihan Erbaş
Başka / Nesime Karateke
Hekim / Yavuz Üçer
Kar gören çay / Oğuzhan ihtiyar
Mana Mou İstanbul / Nihan Arısoy 
My Human Self / Lukas Agelastos & Spiridoula Gouskou
Sessizliğin Kardeşleri / Taylan Mintaş 
Tedirgin Güvercinler / Zeynep Danışman
Üçyüzbir / Alican Mansuroğlu

5. Antakya Uluslararası Film Festivali Kısa film Finalistleri

3,5 Lira / Hasan Ali Kılıçgün
Bang Bang / Gülsüm Güler Özen - Can Güler
Birinci Tekil Şahıs 7 Mehmet Gülkanat 
Duyu / Ali Demirtaş
Hastabakıcı / Soner Sert
İki yaka Yarım Aşk / Nurdan Tümbek Tekeoğlu 
Kuyu / Rıdvan Yavuz
La Crecıente / Lluis Miras
Mono Ton / Koray Er
Mümkün Hayatların En güzeli / Derin Biricik
Ormandaki İhtiyar / Kardelen Eren


İzmir Medya Ödülleri için Heyecan Dorukta

İzmir’de 4 Kasım Cumartesi 18.00’dan itibaren Konak Belediyesinin katkılarıyla Güzelyalı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek medya ödülleri için geri sayım devam ediyor. Haber spikerliği ve sunuculuğu başta olmak üzere.. medya ve yaşama dair özgün kategorilerde dağıtılacak ödüllerle pek çok farklı alandaki en iyiler belirlenmiş olacak.. Türkiye’nin en iyileri için bütün gözler İzmir’e çevrilmiş durumda… 


Serkan Bozkuş: Yazmayı Sevdiğim İçin Yazıyorum

Öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz?

‘’Kendinizden bahseder misiniz?’’ diye sorduğunuz zaman bir tuhaf oldum. Benim kendimden bahsetmem birilerine ne katabilir ki? Adımı ve soyadımı söyleyeyim; R Serkan BOZKUŞ. Okumayı, yazmayı, gezmeyi, düşünmeyi, araştırmayı ve kendi yolunu kendi bulup, kendi aydınlatmaya çalışan, yaşam tarzı bana benzeyenler içinde sıradan olan, her hangi biriyim...

Neden Yazarlık? 

Sesim güzel olsa şarkıcı olurdum. Sesim kötü, kalemimin de ne kadar iyi olduğu tartışılır ama bakış açısı konusunda kendime güveniyorum. İkna kabiliyetimin ve insanlarla ilişkilerimin de iyi olduğunu düşünüyorum. 
Birçok yazan arkadaşımız kendini yazarken daha iyi ifade ettiğinden bahseder, o ben de yok ağabey. Ben bildiğin çok konuşan ki konuşurken kendini çok rahat ifade eden biriyim. Neden yazdığıma illa bir kılıf uyduracaksak; duygularımı, düşüncelerimi, bir kitap halinde hiç tanışmadığım insanların avuçlarına bırakmak hoşuma gidiyor.

Yazarlık  çalışmalarınızdan bahseder misiniz? 

Yazmaya her zaman devam ediyorum ama ben birçok yazarımız gibi öyle sene de birkaç eser çıkaracak kadar çok yazamıyorum. Onlar ya çok iyiler ya da başka şeyler, dedikodu yapmayalım. Bu ara çok güzel üç kitap çıkaracağım. Bir tanesini ‘’hazırlayan’’ olarak iki tanesini ‘’yazar’’ olarak. ‘’Yazar’’ olarak çıkaracaklarımın bir tanesi kendi yayınevimden, bir tanesi de Türkiye’nin büyük yayınevlerinden birinden. Dahası zamanla ortaya çıkacak... Bu arada yine benden beklenmeyen türde kitaplar, bu huyumu seviyorum.

Yalnızlığa Çikolata eserinizi nasıl tarif ediyorsunuz ? 

Büyük heyecan ile yazdığım harika bir kurgu ama yine de yapamadım, yapamadık demek daha doğru. Çok fazla detaya girmeyeyim, sorular tehlikeli )) Eğer bu kitabımın telif haklarını eski yayınevinden alabilirsem, yeniden yazacağım ve tekrar çıkaracağım ve büyük bir sürprizle olacak. 

Türkiye’de kitap dünyasını nasıl değerlendiriyorsunuz ? Pek çok insanın kitap yazıyor olması yine pek çok kişinin editörler üzerinden kitap yazdırması gibi durumları nasıl değerlendiriyorsunuz ? 

Ben aslına bakarsanız kitap okuma oranının arttığını düşünüyorum ve bu beni mutlu ediyor. Çok yazan varmış, çok perde kalem/hayalet kalem kullanılıyormuş bunlarla pek ilgilenmiyorum. 

İyi  yazarlığı nasıl tarif edersiniz ? 

İyi bir yazar aynı zaman da iyi bir konuşmacıdır. İmla kurallarını, kelimeleri vs. yanlış yazabilir ama bunları düzeltecek olan kişiler vardır. Yazar bunlarla ilgilenmez, iyi bir kurgu, güzel bir anlatım ile eserini ortaya çıkarıp, editöre teslim eder. Diğerleri editörün işidir...

Yazmak sizi zorluyor mu siz yazma ve edebiyatı nasıl anlatıyorsunuz ? 

Yazmak beni zorluyor. Zorluyor çünkü ben diğer arkadaşlarım gibi düz konuları yazmak istemiyorum. Ben, beni tatmin etmeyen hiçbir eseri yayınlamam ve yazmam! Konusu beni tatmin etmeli, beni içine çekmeli, beni mutlu etmeli ve en önemlisi insanlara bir şey katmalı, başka bir bakış açısı sunmalı. Bu yüzden beni zorluyor, bu zorlanmadan da gayet memnun ve mutluyum.

İnsan sizce neden yazar ? 

Bunu bilmem ama ben yazmayı sevdiğim için yazıyorum ha bir de unutmadan güzel bir sesim olmadığı için yazıyorum, yoksa şarkıcı olurdum demiştim.

Yeraltı edebiyatı ile ilgili neler söylersiniz ? 

Bukowski, Palahnuik, Hakan Günday, Umay Umay ve dilerim bir gün ben de olurum diyorum bu listede başkaları tarafından söylenen...

Sizce yeni Medya ( sosyal medya ve internet ) Geleneksel medyayı yok eder mi bu anlamda siz nasıl kullanıyorsunuz sosyal medyayı ? 

Sosyal medya özürlü biriyim aslına bakarsanız ama gelişen teknoloji ile birlikte bir gün bu sosyal medya olayı da bitecektir. Yaşayacağız göremeyeceğiz ama bir gün görecekler o günleri... 

Yayıncılıkla ilgili çalışmalarınız nasıl gidiyor yayınevinizin eserlerinden bahseder misiniz ? 

Yaz dönemini saymazsak üç ay gibi kısa bir sürede yirmiyi aşkın eser çıkardık piyasaya. 
X LARGE ile ‘’şimdi alın, seneye de okursunuz’’ diyoruz) komik geliyor ama biz seneye de okuyacağınız eserler yapıyoruz, gelip geçici eserler değil.
AYZIT ile zaten başarımız ortada ‘’Güzellik Tanrıçası’’ demektir; Ayzıt. Güzel eserlerin olduğu yuvam...

Önümüzdeki günlerde ne tür etkinlik ve projeler olacak ? 

Aslında fuarlar, yayıncılık vs derken oldukça yoruldum ama yine de fuarlara, özel imza günlerine devam edeceğiz ülkemizin çeşitli bölgelerinde. Yanı sıra çalıştığım bir tiyatro projem var dilerim 2018 de de onun hakkında görüşürüz zaten. Bir oyun hazırlıyorum.

Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bak bu soruyu hiç sevmem, benim boş zamanım yoktur ki. Boş zamanım uyurken geçirdiğim zamandır günde birkaç saat. Bir insanın ‘’boş zamanı’’ olabilir mi ya.

Hayatımın Kitabı/Filmi diyebileceğiniz bir kitap/film var mı?

Hayatımın Kitabı – Bukowski  ‘’Ekmek Arası’’
Hayatımın Filmi- Amir Khan – ‘’P.K.’’

KırmızıTürk- spiker dünyası hakkında neler söylersiniz ? 

Gerçekten beğeniyorum. Ankara da gerçekleştirdiğiniz ödül töreninden bu yana da hemen hemen her gün takip ediyorum. Başarılarınızın devamını diliyorum.

Gelecek planlarınız nelerdir? Şu an bulunduğunuz konumdan memnun musunuz ve gelecekte kendinizi nerelerde görmek istersiniz?

Bir insanın en büyük acizliği olduğu yerden memnun olmasıdır. Hep daha iyisi için uğraşmalı insan, hep daha iyisi için. Bir değil birçok planı olmalı insanın!

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı? 

Eklemek istediğim en önemli şey sizin ağzınızdan çıkan ‘’takipçi’’ kelimesi, benim takipçim yok. Ben insanlara ‘’takipçi’’ denmesinden de nefret ediyorum. Hepsiyle arkadaşız. Sosyal medyadan, fuarlardan, oradan buradan bir şekilde konuşup, kucaklaşıyoruz ve hepsi benim arkadaşım, eşim dostum oluyor. Hep sağ olsunlar hep var olsunlar, hepsini daha doğrusu siz de dahil hepinizi çok seviyorum ve son olarak şunu ekliyorum ; Mükemmel olamazsınız, iyi bir insan olmak da gerçekten zor ama siz yine de iyi bir insan olmak için çok çaba harcayın... Seviliyorsunuz.


Röportaj : Cengizhan KAYA