Yekta Kopan’ın son öykü kitabından dem vuracağım sizlere…
Kediler Güzel Uyanır…
İçinizde uyanan masum kediler gibi bu kitapta yer alan öyküler. Yaşanmışlık dozajı bir hayli yüksek… Yazar-okur arasındaki bağlantı ince elenip sık dokunmuş, öyle ki yazar sanki sizi kendi dünyasına kolunuzdan tutup çekiveriyor. Anlayamıyorsunuz bile, bir anda bambaşka ama bir o kadar da tanıdık bir dünyada size de yer olduğunu fark ediyorsunuz. 
Yekta Kopan’ın, öykünün sıra dışı yanlarını ortaya çıkartmaktaki ustalığı, bu kitaba da yansımış. Yazar, yeni buluşlarıyla harfleri ve kelimeleri heykel tıraş misali yontup yepyeni bir öykü evreni kurmuş. “Kalın Ün’lü Aşk” öyküsünde bütün kelimeler kalın ünlü harflerden seçilmiş. “İnce Ün’lü Aşk” ise ince ünlü harflerden oluşan kelimelerle yazılmış. “Matruşka” ise okuyucuyu roman gibi sürükleyebilecek kabiliyette bir öykü. Kurduğum bu cümleden öykünün uzun olduğu anlaşılmasın, aksine çok kısa, diğerleri gibi. Aynı cümlelerin, sözcüklerin varlığı ve yokluğu üzerine inşa edilmiş bir öykü. Anlamın nasıl akışkan olduğunun kanıtıdır Matruşka. İç içe geçmiş aynı kelimelerin farklı anlamlarının öyküsü. “Hayır!” ise sadece fiillerden oluşan bir öykü ve dilinizde kaygan bir his bırakıyor. Eylemlerin hepsi aslında tek bir eylemsizliğin tanığı...
“Aşk mı? O da ne?”  Tek paragraflık bu öykü insanın kalbine nokta atışı yapıyor. “Beklenmedik bir an’da, bir kitapla yaşadığın şaşırtıcı bir buluşma. Kütüphanede, rafta, çalışma masasında öylece durmakta, seni beklediğini bilmeden; zaten sende farkında değilsin yaşanacakların. Karşılaşıyorsunuz. O senden daha cesur, sınırları yok. Sonrası kendiliğinden geliyor. Mutlusunuz. Hepsi bu.” (Sayfa 33)  Mutluyuz, hepsi bu. Bu cümlelerden sonra kedilerin uyanışındaki gizli aşkı sezmemek mümkün mü?
Kitabın en son öyküsü içime bir kurt düşürdü. Umarım ben öyküyü fazla ciddiye almışımdır ve düşündüğüm gibi olmaz. “Belki de Bu Son” adı öykü, acaba Yekta Kopan’ın son öyküsü mü dedirtiyor bana. Bunu aklıma düşüren bu öyküyü kitaptan yırtıp atmak istiyorum. Umarım yanılıyorumdur ve basit bir evhamdan ibarettir içimdeki bu duygu.
Okunmayı fazlasıyla hak eden bir kalem Yekta Kopan…