Hiç birimizin asla haz etmediği ve sağlığımızı önemli ölçüde tehdit eden ve gelişmemişliğin bir göstergesi olarak kabul edilen, insanlığın baş belası, hatta kabusu olan gürültü konusuna değinmek istiyorum.
Bu önemli konuyu anlatırken, belirli başlıklar altında, şöyle ki, fiziksel, fizyolojik, psikolojik ve performans üzerine etkileri açıklamanın daha yararlı olacağını düşünüyorum.
1-Fiziksel etkkenler
İşitme kaybı: 85 dBA (Desibel) gürültüye uzun süre ve 140 dBA gürültüye kısa süre maruz kalma sonucu ortaya çıkmaktadır.
Şehirlerde yaşayan nüfusunun önemli bir bölümü günün 24 saati 75 dBA üzerinde trafik gürültüsüne maruz
Kaldığını unutmamamız gerekir.
A- Geçici Kayıp: Geçici işitme eşiği kayması veya duyma yorulması olarak da ifade edilmektedir.
B- Kalıcı Kayıp: Etkilenme çok fazla ise ve işitme sistemi eski özelliklerine dönemiyorsa, yüksek şiddetteki gürültü uzun süre devam ediyorsa, bomba patlaması gibi tek ve şiddetli bir olayın etkisi ile akustik travma yaratması sonucu şekillenmektedir.
Gürültüye Bağlı İşitme Kaybını Artıran faktörler ise, yaş, duyarlılık yani hassasiyet, vasküler, damar ile ilgili etkiler, vitamin, Mineral, Hormonlar, ilaçlar, kimyasallar ve gürültünün niteliği olarak sıralanmaktadır.
2.Fizyolojik etkenler
Kan basıncında artış, stres hormonlarında artış, kan lipitlerinde artış, kalp hızında artış, elektrolit bozuklukları, Vazopressin, epinefrin, ACTH’da artış, Akyuvar (Lökosit) sayısında azalma ile beraber, genel vücut direncinde düşme, hamilelik döneminde gürültüye maruz kalanlarda ölü doğumlarda artış, erkeklerde canlı sperm sayısını azaltarak üreme sağlığına olumsuz etkileri önem arz etmektedir.
3.Psikolojik etkenler
Depresyon, endişe aktiflik ,pasiflik, Saldırganlık, grup etkileşiminde aksaklıklar, sinir bozukluğu, korku, tedirginlik, yorgunluk ve zihinsel fonksiyonlarda yavaşlama bunlardan sadece bir kaçı olarak sıralanabilir.
4.Performansa etkileri
Çocuklukta, okumada gecikme, motivasyonda azalma, iletişim bozuklukları, verimlilikte azalma, sinirlilik, stres, uykusuzluk
Bilinen gerçek, gürültüye maruz kalma süresi ve gürültünün şiddeti, insana vereceği zararını tayin edeceğidir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre; meslek hastalıklarının %10'u, gürültü sonucu meydana gelen işitme kaybı olarak tespit edilmiştir. Meslek hastalıklarının pek çoğu tedavi edilebildiği halde, işitme kaybının tedavisi yapılamamaktadır.
Hal böyle iken, gürültüsüz patırtısız bir ortamın, yaşamın ne denli güzel ve sağlıklı olduğu aşikardır.
Sağlıklı, mutlu, gürültüden uzak bir yaşam diliyor, saygılar diliyorum.
