7 MART 2015 CUMARTESİ Ay Başak burcundayken güne giriş yaptık.
Saat 02:52 de Ay Terazi burcuna geçiyor.
Terazi burcu ilişkiler demektir. Başkalarına davranış şeklimiz ve  onların hakkına saygımızla sınanırım bugünlerde.
Terazi aynı zamanda Venüs nedeniyle "değerli olanı seçmek" ve Satürn nedeniyle de "iyi karar almanın" önemini anlatır. Denge, uyum, diplomasi, adalet, ilişkiler, birlikte hareket etmek Ay’ın Terazi burcundayken göstereceğimiz özelliklerimizdir. Ay Terazi burcundayken bütün bu özellikleri sergilerken dengemizin dağıldığı durumları yaşamamız da mümkündür.
Sosyal açıdan hareketli günler yaşayacağımız. Denge ve iç huzuru sağlamakta son günlere göre daha uygun iki gün yaşayacağız…

AYIN AÇILARINA BAKARSAK:

 
Gece yarısı uykumuzu kaçıracak bir ruh halimiz olabilir. Kendimizi haksızlığa uğramış ve bu yüzden yaralı hissedebiliriz.  Yaşadıklarımızı hak etmiyor duygusu ile kendimizi boşuna üzüyor olabiliriz.

Öğle saatlerinde özellikle konsantre olmamız gereken konulara ayırmamız yerinde olacaktır Saat 12:45 Ay Satürn arasında ki sekstil açı ile disiplin gerektiren çalışmalara daha kolay adapte olabiliriz.
Kalıcı şekilde öğrendiklerimizi bilinçaltımıza kaydedebiliriz. Sağlam ve kalıcı bilgiler olacaktır bu saatte yaptığımız çalışmalar.
Henüz tam yerine oturmamış konuları yerli yerine oturtma şansımız olacağından bu saatleri değerlendirmekte fayda olacaktır.

Akşam kadersel olaylarımızın dönüm noktalarını anlatan aydüğümleri ileri hareketlerine başlıyorlar( 23:04). Doğası gereği tam ters yönde hareket ettiği düşünülen bu süreçte. Geçmiş ile gelecek karışır ve aldatıcı olaylar yaşarız. Aldığımız kararlar yanıltıcı olabilir…

Gecenin ilerleyen saatlerinde ise, yakınlaşmakta olan Ay-Mars karşıtlığının etkileri devreye giriyor.
Kavga, agresyon, sakarlıklara, kazalara,  ve çekişmelere, abartılı rekabete açık saatlerdeyiz…
Enerjinin etkisinin farkında olursak gereksiz gerilimleri de yaşamamış oluruz…

“ Bir Irmak…”        

 Irmak, yaşam için kullanılan bir mecazdır.
Bir tesadüf eseri, ansızın buraya gelmediniz. Hep buradaydınız. Irmağınız, uzaklarda tamamiyle unuttuğunuz dağlardan, artık hakkında bir fikriniz olmadığı bir kaynaktan  hep akıyordu.  Çeşitli kırları ve vadileri dolaştınız: Kaya oldunuz, ağaç oldunuz, kuş oldunuz, her şey oldunuz! Her türlü deneyimi yaşadınız. Birçok yerden geçtiniz. Tüm çeşitliliklerden, tüm olanaklardan geçtiniz.
   ‘Bir ırmak, çok uzak dağlardaki kaynağından çıkıp çeşitli kırları ve vadileri dolaşarak, sonunda çölün kumlarına ulaştı.’   

Çöl, yok olduğunuzu hissetmeye başladığınız noktadır. Öldüğünüzü hissetmeye başladığınız noktadır çöl. Çöl, tamamiyle ümitsiz, anlamsız hissettiğiniz andır. İntihar etmeyi düşündüğünüz, başa çıkamayacağınızı düşündüğünüz andır. Ne yapılması veya yapılmaması gerektiğini bilmediğiniz, olmanın ya da olmamanın fark etmediği andır. Her bilinç, bir gün çöl ile karşılaşır, çünkü çölü geçmezseniz gerçekten olgunlaşamazsınız. Bu her ruhun eğitiminin bir parçasıdır.        

    …Aniden bir çeşit uykusuzluk hissedersiniz. Uyuyamazsınız, çöl her yerdedir. Bu çölü nasıl aşmalı-anlamsızlık, hüsran ve saçmalık çölünü?
 
     Irmak diğer engelleri aştığı gibi bunu da aşmaya çalıştı.. 

 Hep geçmişimize göre tepki veririz. Bu her zaman işe yaramıştır ve bunun her durumda işe yarayacağını düşünürüz. Ama bir gün öyle bir şey olur ki geçmişiniz hiçbir işe yaramaz. Bu gerçek bir krizdir ve iyi bir fırsattır…Eğer problemin yeni olduğunu ve çözümün de yeni olması gerektiğini görecek kadar zeki iseniz, o zaman bir fırsattır bu.
Çölü aştığınızda büyük bir olgunluğa ve bütünlüğe erişeceksiniz.
Diğer engelleri aştığı gibi… 
Dağları, platoları, vadileri aştı. Irmak birçok şeyi aştı. Yüksek dağlardan, bilinmeyen bir kaynaktan gelerek, uzun yollar katetti. Sert kayaları aşmak için birçok deneyim yaşadı; her zaman başardı. Irmak çölü de aşmayı denedi ama devam ettiğinde suyunun yok olduğunu gördü.
      Bir şekilde inanmıştı…

     …Tüm bilgilere, tüm deneyimlere rağmen. Irmak çölde kaybolduğunu görüyordu ama kaderinin bu çölü aşmak olduğuna dair bir inanç vardı.      Bir şekilde inanmıştı bu çölü aşması gerektiğine ama hiçbir yolu yoktu. 

 Çölden gelen gizli bir ses o anda fısıldadı, ‘Irmak da rüzgar gibi çölü aşabilir.’ 
 Çölden gelen bir ses fısıldadı..      Çöl, ırmağın krizidir, ırmak çölde ölüyor. Ama bak! Çöl bile arkadaşındır. Yalnızca dinlemen gerek. Eğer yüzyüze geldiğiniz sorunu dinlerseniz, geçirdiğiniz krize kulak verirseniz kapıyı açacak anahtarı bulacaksınız. Çözüm sorunun içindedir.  

 Kızgınsan kızgınlığını dinle ve böylece şefkate açılan kapının anahtarını bulacaksın. Cinsellik baştan çıkardığında cinselliğini dinle, samadhiye açılan kapıyı bulacaksın. Açgözlülüğünü dinle. Açgözlülüğünün içinde paylaşma sırrının saklı olduğunu göreceksin. 

 Farkında olma sanatı budur. 
 Kafanızda bilgi olarak taşıdığınız çözümler düşmandır. Bu çözümlerden dolayı problemin gizemini çözemezsiniz.

… Seksin kötü olduğunu biliyorsunuz, çünkü kutsal metinler öyle diyor. Günah olduğunu biliyorsunuz, çünkü asırlardır rahiplerin söylediği bu. Bu yüzden cinselliğe hiçbir zaman sempati ile yaklaşamayacaksınız, gizemine dalamayacaksınız. 

 Seks baskı yapmaya devam eder. Yalnızca dersinizi öğrendiğinizde bırakır. Ve dersi öğrenmeniz için de dinlemeniz gerekir. Cinselliğe karşı muhalif değil, algı kapılarınızın açık olması gerekir. Cinselliğe bir tapınağa giriyormuş gibi girin. Kutsalların kutsalıdır o ve anahtar orada saklıdır. Altın anahtar. 

 Çöl fısıldadığı zaman verilen mesaj budur, ‘Irmak da rüzgar gibi çölü aşabilir.

  Irmak karşı çıktı…

 Teslimiyet sizi, köle değil usta yapar. Bu yaşanması gereken bir gizemdir ve yaşanmadan da anlamanın yolu yoktur. Gelen tüm itirazlar geçmiş bilgilerinizden gelir.

 Bu ırmak hiçbir zaman bir çöle girmedi, hiçbir zaman bir çölü aşmadı. Çöl ilk kez ırmağın yaşamına ulaştı.” 

OSHO
Zen Yolu Tasavvuf Yolu’ndan alıntı   
Sağlıkla.