Perşembe Günü 20 Ocak’ta güne başladıktan hemen sonra saat: 00:36 AY İKİZLER burcuna geçiyor.

Ay’ın İkizler burcuna geçişi ile; iletişim artar özellikle  yüzeysel çabuk yayılan yalan ve magazinsel haberler söz konusu olacaktır. Dedikodu ihtimali de yüksek bir gün.

İkizler`in en büyük sorunu konsantrasyondur; daldan dala atlar ve bir fikirde sabit kalıp onu incelemeye alamazlar. Merakı yüzünden sürekli değişen ilgi alanları olur. Ve daha henüz bir konuyu tam kavrayamadan yepyeni bir konuda kendini bulacaktır.  Bu durum İkizler´in değişken yanını simgeler.  İkizler, bilgiyi alır kendileri için kullanır ve hızlı bir şekilde yayar. Ay İkizler burcundan geçerken tüm bu konuları yoğunlukla yaşarız. Sürekli değişen haber akışından dolayı daha çok haber değeri çok olmayan magazinsel haberler olarak yayılacaktır.

 İkizler bilginin sürekli akması demektir ve İkizler aynı zamanda hız ve aktarım prensibidir de. Ay İkizlerde hızlı oluruz. Çabuk tüketiriz. Zihnimizde konular sürekli hızlı bir şekilde değişim gösterecektir.. Bilgiler sürekli olarak akacaktır.

Güne başlarken gökyüzünde önemli açı kalıpları oluşuyor bugün.

Hem gerginliği ifade eden t-kare dediğimiz gergin açı kalıbı ile güne başlıyor, hem de coşkuyu ifade eden uçurtma açı kalıbıyla günü bitiriyoruz…

T-Kare Açı kalıbı: 

AY; VENÜSveNEPTÜN’e kare ve SATÜRN karşıt. Apekste Venüs ve Neptün Balık burcunda…

Sabahtan etkin olan bu T- Kare açıya; akşamüzeri bir de; AY MARS kavuşum CHİRON karesi eşlik edecek.

Bu gergin açı kalıbı bizim biraz duygusal olarak “gel git” lerimizin olabileceğini gösteriyor.

Duygularımızın kısıtlanmış ve zorlanmış olduğu hissine kapılabiliriz ancak akşamüzeri buna her ne kadar agresyon ekleniyor olsa da yine de işin içinde yaraları sarıcı bir şifa enerjisi mevcut. 

Yani kavga ederken birden anlaştığınızı ve yaralı yerlerinizin onarıldığı duygusunu yaşayabilirsiniz.”

UÇURTMA AÇI KALIBI:

AY GÜNEŞ KAD üçgeni GAD kavuşum URANÜS e bağlanarak bir uçurtma kalıbı oluşturuyorlar.

Saat 16:20 itibari ile bir uçurtma açı kalıbı oluşacak ve gün bitiminde bu enerjinin etkisi devam ediyor olacak…

“Duygu ve düşüncelerimiz arasında bir köprü oluşacak ve bizi geçmiş ile gelecek arasında ki köprüye taşıyacak bir durum yaşayabiliriz. Bir farkındalık ile ruhumuzda bir coşku hissedebiliriz.”

Bu nedenle sabah ki gergin açı yerine önemli görüşmeler için akşamüzeri olan enerjileri kullanmak daha yerinde bir davranış olacaktır. Hayatınızda kadersel olarak bir takım  kararlar alabilirsiniz… geçmiş yaşanmışlıklardan sahip olduğumuz bilgiyi geleceğimizi şekillendirmek için kullanırken, duygu ve mantık dengesiyle destekleneceğimiz karar aşamasında değerlendirebiliriz bu konumu.

AYIN AÇILARINA BAKARSAK:

AY VENÜS karesi:

Saat 03:57 itibari ile  Ay ve Venüs'ün sert açıları altında ilişkiler bazında hoşgörünün ortadan kalktığı durumlar yaşanabilir. Akşama doğru 18:00 gibi bu açı çözülüyor.

Toplumsal ilişkilerde sert gerilimli halkın gerilmesine neden olan durumlar yaşanır.

Finansal konularda ayrıca dikkat etmekte fayda vardır. 

TÜRKİYE İÇİN BU AÇI:

Eğitim hayatında,  okullarla ve müfredatla ilgili bazı gizli oluşumlar olarak çalışıyor.

Özellikle yüksek eğitim ile ilgili halkın duygularında bazı yaralanmalar yaşanabilir.

(AY 12. Ev İkizler apekste. kare 3. evdeki KAD, diğer kare 9.evde ki GAD+ URANÜS kavuşum Tr MARS ve CHİRON ile)…

***

AY SATÜRN karşıt:

Saat 06:43 itibari ile Ay  Satürn karşıtlığı yaşanıyor. Ve bu açı akşamüzeri azalıp gün bitimine doğru çözülüyor.

Duyguların kısıtlanması, daralmam hissi. Çözümsüzlük duygusu yaşanabilir.

Bu açı altında geçmişi çok fazla kurcalamaktan, suçu geçmişe atmaktan ve duygusuz davranışlardan kaçınmak önemlidir. 

Bilinçaltı, kişisel ihtiyaçlar ve geçmiş tüm toplumsal kuralları ve değer yargılarını, etiği yıkabilecek kadar hırsa dönüşebilir..  İçgüdüsel olarak böyle bir davranış biçimi gelişebilir.

Kadın figürleriyle sürtüşmelere dikkat. Özellikle olgun yaşta ki kadınlarla.

Bu aynı zamanda anne ile baba arasında ki sürtüşmeyi de haber verebilecek bir açıdır.

Farkında olmakta fayda var.

TÜRKİYE İÇİN BU AÇI:

Halkın katı sert otoriter geleneksel durumlarla karşı karşıya kalışı.  Fanatik bazı dayatma sayılabilecek tutumlardan duygusal olarak gerilme. Bilinçaltında tepkiler.

Belki Halkın haberleşme hakkında bazı kısıtlamalar sert ve zorla uygulanıyor olabilir.

(AY ikizler 12.ev ile SATÜRN YAY 6. Ev karşıt açısı)

***

AY NEPTÜN karesi:

Saat 12:10 itibari ile Ay Neptün karesi kafalarda karışıklık olur. Bu açı saat 21:00 sonrası çözülüyor.

Olaylar netleşemez. Bir hülyalı durum söz konusudur. Duygularda belirsizlik artar. 

Hafıza karışıklıkları, dejavu görülür ve umutlar tavan yapar. 

Çoğu boş hayaller olabileceği gibi kafa karışıklığından dolayı  bireyler bu dönemde önlerine gelen fırsatları kararsız kaldıkları için kaçırabilirler. 

Havadaki nem artış göstereceğinden; özellikle romatizma hastaları için sevilmeyen rahatsızlık verici zamanlardır.

TÜRKİYE İÇİN BU AÇI:

Ülke olarak FİNANSAL konular; “ortak”larla birlikte imza atılmış projelerde, bir belirsizlik, fluluk, umutların artması fakat ne olacağının belirsizliği konusunda biraz kafa karışıklığı.

Yabancılarla ilgili konularda duygusal şifalanama, ancak halkın “fedakarlık” ile kurban edilişi.

Duyguların gizlenip iletişimin gizli kapılar ardından yapılması.

Duygusal olarak ruhanilik yaşanması ve ön plana çıkması. Bu yönde bir tetiklenme. Ve duygusal ihtiyaç ama yine de bir yaralanma hissi ve ruhani yollardan şifa arayışı.

(AY İkizlerde 12.ev ile Neptün Balık 8. Ev + 9.ev NEPTÜN’e eşlik eden MARS CHİRON ve VENÜS ile.)

***

AY GÜNEŞ üçgeni:

Saat 18:06 itibari ile  Ay ve Güneş'in uyumlu açıları altında yeni bir işe başlamak olumludur. 

Akşamüzeri başlayan bu açı  ertesi gün şafak sökene kadar etkin durumda.

Duygu ile Mantık arasında uyumlu akım söz konusudur.

Bu açı altındaki iyimserlik hissi aldatıcı değildir. 

Otorite ve yüksek mevkideki kişilerden destek görülür. Önemli görüşmelerinizi akşam saatlerine almanız yerinde olur.  

Kadın-erkek ilişkileri için olumlu saatler.

TÜRKİYE İÇİN BU AÇI: 

Halk özellikle otoriteden “ödemeler, krediler ve yeni projeler” ile ilgili Otorite ile arasında destekleyen enerjiler oluşur.

İletişimini daha çok gizli gerçekleştiren halk ile “üst akıl ve sıra dışı olarak görülen Otorite” bu açı altında halktan destek görecektir. İletişim çok rahat sağlanacaktır.

 (AY ikizler 12. Ev Güneş Kova 8.ev MERKÜR ile kavuşumda)

***

AY MERKÜR üçgeni:

Saat 21:35 itibari ile Ay Merkür uyumlu enerjisi zekanın genel olarak keskinleştiği bir zamandır.  Duygularımız ve zihnimiz uyumlu şekilde çalışır. Kendimizi huzurlu hissederiz.

Organizasyon ve iletişimle birlikte hafıza gerektiren işlerde başarı gösterebiliriz.

Bir şeyler öğrenmek veya hafızanızda kalıcı olmasını istediğiniz şeyleri ezberlemek için değerlendirilebilir. 

TÜRKİYE İÇİN AY MERKÜR ÜÇGENİ:

Finans konuları, yapılan projeler, ödemeler planlar üzerine konuşmalar halk tarafından destek gören bir durum olarak kendini gösteriyor. Ayrıca yine eğitim konuları ve yabancılarla ilgili kanunların söz konusu olduğu bir gün anlaşılıyor bu açıdan.

Ay Aydüğümleri uyulu açsı

Saat 23:35 itibari ile Ay ile Ay Düğümleri uyumlu açıları altında, gelecekle ilgili planlarınızda hislerinize güvenebilir, alışkanlıklarınızın pozitif sonuçlandığına şahit olabilirsiniz. 

Bu açının nasıl çalışacağını yukarıda uçurtma kalıbını açıklarken yazmıştım…

Günü Oscar Wilde’nin ilişkiler üzerine kaleme aldığı bu yazı ile sonlandırmak istiyorum.

Yaşamak Yürek İster... 

Yaşamak yürek ister; belki de bu yüzden dünyaya gelenlerin çok azı yaşar. Çoğunluğu yalnızca yaşadığı günü kurtarır, var olmakla yetinir ve kendi varlığı altında ezildikçe ezilir. Değiştiremeyeceği gerçekleri olduğu gibi kabul etmek ve bu değişmezlikten kendine yeni bir yaşam sevinci yaratmak da yürek ister; değiştirebileceğini değiştirmeye çalışmak da. Sanıldığı gibi insanı korkutan; dünya, zorluklar, yaşam koşulları ya da başkaları değildir. İnsan en çok kendisinden korkar; kendi duygularından, kendi güçsüzlüklerinden, kendi zaaflarından, kendi acılarından, kendi coşkularından ürker. Yaşama her dokunuşunda, duygularının alevlenip kendisini yakacağından çekinir. Onun için kaçar yaşamdan, aşktan kaçar, öfkeden, hareketten, sevinçten, kendisinden kaçar. Korku yüzünden yaşanamamış bir yaşamı ellerinde taşımaktan yorularak, kendisine uydurduğu bin bir türlü mazeretle yaşama arkasını dönmeye, gizlenmeye uğraşıp, gizliden gizliye yok olmaya çabalar. Korku kendine acımayı getirir; kendini zavallılaştırmaya baslar yaşamdan korktukça. Yaşamla yüz yüze gelmektense ağır ağır erimeyi tercih eder. Korktukça azalır gücü; korkuyla yaralanan bedeni artık en küçük bir dokunuşta acıyla inler. Her acıda korkusu biraz daha artar ve girdap gibi çeker içine güçsüzlük onu. Kendi korkusuna kalkıp kader der sonra, korkuyu değiştirilmez bir gerçek, alnına yazılmış bir yazgı olarak görür. Yeni bir aşkın düşüncesi bile titretir onu. Kalabalıktan korktuğu kadar yalnızlıktan da korkar. Hayatın hiçbir haline dayanamaz durumlara gelir. Sırtında yaşayamadığı hayatı, önünde yaşanacak günleriyle, kendi geçmişiyle geleceği arasında sıkışır kalır artık.

Kendi duygularıyla kuşatılır; döndüğü her yanda bir düşman gibi kendi duyguları çıkar karşısına. Şu yana dönse orada bir mutluluk vardır ama o mutluluğu değil mutluluğun arkasında gölgesi sezilen acıyı görür. Bu yana döndüğünde bir isyanın şevki vardır ama o isyanın çekiciliğini değil o isyan için ödenecek bedelin ağırlığının fark eder. Beri yanında bir aşk bekler onu ama o aşkın arkasından gelebilecek terk edilme ihtimaline diker gözlerini. Her kıpırtıyla örselenebileceğinden çekindiği için kıpırdayamaz bile yerinden; yaşama yaklaşabilmek için bir tek adım bile atmaya yetmez cesareti. Ona sevinci gösterseniz; "ya sonra" diye sorar! Aşkı gösterseniz, gene ayni sorudur onun aklini kurcalayan; "ya sonra"! Öfke, coşku, dostluk, sevişme, başkaldırı, direnme hep aynı soruyu sürükler peşinden; "ya sonra". Bilinmeyen bir "ya sonra" için bilinenlerin hepsini ıskalamayı kabullenir. Ama ne garip, duygularından, yaşanacakların sonrasından korkanlar, acıdan sakınanlar çeker en büyük acıyı. Yaşanmamış bütün duyguları zehirli sarmaşıklar gibi boy atıp ruhlarına dolanır. "Sonrası umurumda bile değil" deyip yaşamla kucak kucağa gelenlerden çok daha fazla yarayı yaşayamadıkları için alırlar. Yakınıp dururlar; çektikleri acılardan söz ederler. Acıyı da çekerler gerçekten ama acıdan korktukları için bunca acıyı çektiklerini görmezler bir türlü. Yaşamanın cesaret istediğini fark edemezler. Onun için çok az insan yaşar; çoğunluk yalnızca gününü kurtarır. Yaşanmamış günlerin altında inleyen çaresiz bir köle gibi yitik bir hayatı taşır güçsüz omuzlarında.

Kendi gerçeklerimiz, kendi duygularımızdır bizi böylesine ürküten; çatal diliyle tıslayan bir yılan görmüş tavşan gibi kendi kendimizi hareketsiz bırakan. Ve ne kadar çok korkarsanız, korkunuz o kadar artar. Ne kadar yaşarsanız, cesaretiniz o ölçüde bilenir. Yaşayamıyorsanız eğer, bu başkalarından dolayı değildir. Sizi güçsüzleştiren, sizi çaresizleştiren, sizi isyanlardan alıkoyan, değiştiremeyeceklerinizi kabul etmenize engel olan, değiştirebileceklerinizin üstüne gitmenize izin vermeyen, sizi yaşatmayan, sizin kendi korkularınızdır.

YAŞAMAK YÜREK iSTER ÇÜNKÜ.

OSCAR WILDE  Çeviri : Can Akın