Bugün 20 KASIM 2015 Cuma günü Ay Balık burcunda güne başladık…
Ay Balık burcunda iken; fedakarlık ve kendimizi başkalarına adamamız konuları gündeme gelir. İyilik yapar, başkalarıyla yardımlaşmadan duygusal olarak besleniriz.. Ay Balık’tayken zihnimiz karışabilir. Kendimizi sınırları olmayan bir alanda hissedebiliriz. Tüm burçların bilgilerine hakim bir şekilde artık çözülme aşamasına geçeriz. Anne karnı ortamı mevcuttur. Yeniden hayata gelmek üzere, tüm bilgelikle sınırları olmayan bir alanda çözülürüz. 

ÖNEMLİ GEZEGEN HAREKETLERİ:
Geceye doğru yol alırken saat 21:32’de Güneş’in Satürn ile paralel açısı altında otoritelerden destek gördüğümüz saatlerde olacağız. Büyüğümüze (babamız, patron veya başka sözlerine önem verdiğimiz biri)  bir şey danışmak istiyorsak bu saatleri kullanabiliriz…
Disiplinli ve sorumluluk üstlenmemizi bekleyen durumlar baba, patron gibi kişiler tarafından verilebilir ancak destek te sağlanır…
Bu açıyı hemen takiben saat 21:43’de ise  Merkür Yay burcuna geçecek.
Merkür zihin, zeka, iletişim, sözlerimiz, fikirlerimiz, ellerimiz, kısa yolculuklarımız, ön eğitim hayatımız, basın yayın işleri, ticaret hayatımız ve yakın çevremiz (kardeş, kuzen veya komşu gibi) anlatır.
Yay ise; felsefe, yabancılar, yabancı kültürler, uzaklar, yüksek eğitim, din, hukuksal konuları anlatır.
Merkür’ün bur burca geçmesiyle; düşünceler, fikirler ve sözlerimizle toplumsal olana hitap ederiz. Yabancılarla daha çok iletişime geçeriz. Yabancı kültürler ve ve dinlerle ilgili daha çok fikir ve düşünce üretir bunları dile getiririz…
Günümüzün en büyük sorunlarından olan "bilgi sahibi olmadan; fikir sahibi olmak” bu transitin etkiyle daha çok duyacağımız bir şey olacak…
Hani denir ya, “Ağzı olan konuşuyor”. 
İşte da bunu yaşayacağız bu günlerde…
Merkür Yay’da ayrıca zihinsel faaliyetlerimizle ticarete hareket geleceği zamanlardır..
Dini konulardan daha çok söz edebiliriz.
Yabancılar daha gündemimizi meşgul edebilir.
Neptün durağan unutkanlık hafıza da bulanıklık gibi konular yaratabilir. Bu süreçte suları ilgilendiren konularda olumsuzluklar yaşanabilir. Aşırı yağış nedenli “doğal afetler”, veya suda kaybolma durumları gibi durumlar yaşanabilir. Su ile ilgili her türlü sorun yaşanabilir.  Su yolu ile zehirlenmelerde söz konusu olabilir.
Gece yarısı güne başlar başlamaz saat 01:08’de Ay’ın Satürn ile 90 derecelik açısının  altında; duygusal olarak sıkılıp daraldığımız saatleri yaşacağız…
Hatırlanacak konular ruhunuzda sıkıntı yaratabilir. Geçmiş ile ilgili çok fazla konuyu hatırlamamaya veya olayları didiklememeye özen gösterin.
Bu açı altında kadınlarla sorunlar yaşamanız olasıdır. Özellikle kadın figürleri ile sorun yaşamamaya bakınız.
İki saat kadar bu duygular altında hareket edeceğiz.
Geye yarısı ise saat 02:26’de  Ay ile Neptün kavuşacak… Bu hem ilham açısıdır. Hem de manevi duygulara hitap eden açıdır. Bu nedenle  gece ibadet etmek isteyenler için de uygun bir zaman dilimi mevcut olacak.  İsteyenin manevi duygularına yönelebileceği saatlerdir.
Eğer uykuda iseniz göreceğiniz rüyalar duyusal olarak manevi tarafınızı besleyecek. Bu açının  etkisi altında “soyut dünyayı” algılarsınız..
Öğle saatlerinde ise saat 13:54’de Ay’ın Pluto ile 60 derecelik açısı altında derin duygular duyarız. Hislerimiz güçlenir. Duygusal şiddete de zemin hazırlayan bu açı altında bu güçlü enerjiyi dönüştürme gücümüzden dolayı  yaratıcı işlere yönelmemiz yerinde olacaktır..
Aşkam üzeri oluşan (19:21) Ay’ın  Chiron ile kavuşumuyla duygusal şifalanabilir yaralarımızın sarılabileceği saatlerdeyiz…
Geceye doğru saat 22:05’de Ay’ın  Venüs ile paralel açısının etkisi altında  hoşgörü ve tolarans artar ve kadınlar ile ilgili duygular olumlu gelişir.
Bu açı ile sanatsal faaliyetler de olumlu desteklenir..  Konser, tiyatro veya sinema için keyif alınacak saatler….
***  
Bazen kendimizde sorun olarak gördüğümüz tarafımızı; doğru yönlendirirsek fayda bile saülamış olabiliriz.
İş yeter ki doğru tespit ve doğru yönlendirme..
Bakalım nette dolaşırken rastladığım ve sizinle paylaşmak istediğim, bugün kü hikayemiz bize neler anlatacak..?

Kusursuz olmak mümkün mü?
Çin’de bir adam, her gün boynuna dayadığı kalın sopanın iki ucuna astığı testilerle dereden su taşırmış evine.
Bu testilerden birinin yan kısmında bir çatlak varmış.
Diğeri ise hiç kusursuz olup sağlammış.
Her seferinde, bu kusursuz testi adamın doldurduğu suyun tümünü taşır, ulaştırırmış eve.
Ama her zaman boynunda taşıdığı testilerden çatlak olanı eve yarım; diğeri dolu olarak varırmış.
İki sene boyunca her gün böyle geçmiş.
Adam her iki testiyi suyla doldururmuş ama evine vardığında sadece bir buçuk testi su kalırmış.
Tabii ki kusursuz, çatlaksız testi görevini mükemmel yaptığı için çok gururlanırmış.
Fakat çatlak olan kusurlu testi, çok utanırmış.
Doldurulan suyun sadece yarısını eve ulaştırabildiği için de çok üzülürmüş.
İki yılın sonunda bir gün, görevini yapamadığını düşünen çatlak testi ırmak kenarında adama şöyle demiş:
-"Kendimden utanıyorum. Şu yanımdaki çatlak nedeniyle sular eve gidene kadar akıp gidiyor".
Adam gülümseyerek dönmüş testiye:
-"Göremedin mi? Yolun senin tarafında olan kısmı çiçeklerle dolu.
Fakat kusursuz testinin tarafında hiç yok.
Çünkü ben başından beri senin kusurunu, çatlağını biliyordum.
Senin tarafına çiçek tohumları ektim.
Ve her gün o yolda ben su taşırken, sen onları suladın.
İki senedir senin suladığın o güzel çiçekleri toplayıp masamı süslüyorum.
Sen kusursuz olsaydın, o çatlağın olmasaydı evime böyle güzellik ve zarafet veremeyecektim" diye cevap vermiş...
Sağlıkla