Bugün 11 MART 2015 ÇARŞAMBA ve Ay Akrep burcunda ilerliyor.
Gün içinde hislerimize güvenerek ilerlediğimiz olaylar yaşayabilir ve doğru hareketi yapmak için sezgilerimize başvurabiliriz.
 Oldukça yoğun hissedilir ve bu Ay için aslında iyi değildir. Dolayısı ile depresif olurlar özellikle haritalarında Ay güçsüz durumda olanlar.
Güçlü durumda olanlar ise daha önce anlattığım gibi bu günleri daha çok sezgilerini devreye soktukları günler olarak değerlendirebilirler.
Özellikle AY’ı Akrep’te olanlar adeta bilinç altına sünger gibi çekebilir bugünlerde çevresindeki olup bitenleri.
Nedensiz şekilde hakim olurlar olaylara…
Ay AKREP kişi doğa ile bütünleşir, doğa ile hareket eder bugünlerde. Bilinçaltının yönlendirmesi ile eli şifaya gider bugünlerde. Şaman bilgiler bilinç üstüne çıkabilir bu kişilerde..
Ay Akrep’te bu özelliğini kullanabilen kişilerde derinlerde duran bilgilere ulaşma veya onların istem dışı su yüzüne çıkması mümkündür.
Bunu zaten siz bilirsiniz..
Ay Akrep’te tüm hırs, öfke, tutku, kıskançlık, rekabet gibi durumlarla sınanırsınız.
Bu durumun farkında olun ve önünüze gelen sınavları başarı ile üstesinden gelmeye bakın…
Ve bu yoğun duyguları içinizde depolamayın. Hasta olursunuz.
Yeri geldiğinde, belki de “kibarlık” olsun diye sustuğunuz olayları, dışa vurun.
Biriktirmeyin. Bu sizin sağlığınıza daha iyi sonuçlar doğurur.
Susup biriktirdiklerinizden hasta oluyorsunuz…
Vücudunuzda işaretleri vardır; bunları görün…
Bedeniniz size mutlaka bir sinyal verir….

Akşam üzeri ise saat 21:46 itibari ile Ay Yay burcuna girene kadar boşlukta ilerleyecek… Ay
Dolayısı ile bu zaman diliminde Ay boşluktayken yeni işler başlatmayıp eski rutin olan ve daha önceden başlatılmış işlerle ilgilenmek yerinde olacaktır…
Yay burcuna 12 Mart’ta gece 01:31 de girecektir. Dolayısı ile bu tarihte daha eğlenceli bir döneme gireceksiniz.
Ancak şimdi AY AKREP bununun yukarıda bahsettiğim özelliklerini deneyimliyorsunuz. Her ay 2- 2,5 gün olduğu gibi.

Akrep burcunun  yönetici gezegeni Mars ani sıra dışı beklenmedik olayların gezegeni olan Uranüs ile  kavuşum yapacak. Bu da ani beklenmedik agresyonlar, sıra dışı kavgalar veya beklenmedik patlamalar (duygusal da olabilir, diğer türlü toplumsal da olabilir) olabilir. Aniden gelişen toplumsal olaylar ve bir harekete geçme durumu da yaşanabilir. Veya kişisel bazda kavgalara da neden olabilir.
Bu kuvvetli enerjinin farkında olmakta fayda var.
Aynı zamanda bu bir kaza açısı olarak ta çalışabilir çünkü ani sonu düşünülmeden girişilmiş bir hareket olma özelliği de vardır.
Sakarlık bir yerinizin kesilmesi veya yanması elektirik çarpması yine mümkün olabilmektedir bu açıda. Dikkat ediniz.
Bu enerjiyi sportif faaliyetlerde kullanmanızı veya güç efor isteyen işlere yöneltmenizi öneririm ben…

Bugünün diğer bir önemli gezegensel olayı ise SATÜRN’ün durağan olmaya başlamasıdır. Geri hareketine başlamadan önce bu durağan enerjisi ile işlerinizde gecikmeler, sorunlar sıkıntılar olarak gerçekleşecek olaylar görülür..

Özellikle bu süreçte devletle ilgili olan işleriniz de gecikmelere yaşanabilir..
Satürn Yay burcunda gerilemeye başlamadan önce birkaç gün durağanlaşıyor. Özellikle bu enerjiler oldukça problematik çalışacak.
Yine 15 Haziran gibi geri giderken burç değiştirip, Akrep burcuna geçecek ve bu tarihten itibaren, Satürn Akrep sürecinde bir takım deneyimler yaşattığı Akrep ve yükselen Akrep burçlarına son sınavlarını önlerine koyacak.
Bu süreç yine oldukça zor bir süreç olarak Ağustos’a kadar devam edecek.
1 Ağustos itibari ile Satürn tekrar bu birkaç günlük durağan hareketine benzer şekilde durağan olup, 4 Ağustos’a kadar böyle devam edip, sonra direk hareketine dönecektir.

Yani bugünden itibaren Satürn ile ilgili konularda; disiplin, kalıcılık, ciddiyet gibi konularda problemler ve özellikle devlet ile olan işlerinizde gecikmelerin yaşanacağı günler olacaktır. Bunu da burada hatırlatmış olayım..


AYIN AÇILARINA BAKARSAK:
Gecenin hemen ilk saatlerinde, saat 01:24 itibari ile Ay  Chiron uyumlu açısı duygularımızı tedevi eder nitelikte enerjilerini sunuyor olacak. Bu tam bir yaraya merhem etkisi gören bir durumdur. Duygusal olarak hassas ve yaralı bir dönemde olabilirsiniz.
İşte tam da ihtiyacınız olan bu enerji gökten yağıyor bu gece…

Sabah şafak sökerden de saat 06:55 Ay Güneş uyumlu açısı doğada “eril” ve “dişil” enerjinin dengelendiği bir saat dilimini anlatıyor.
Bu saatlerde kadın erkek uyumu, duygu ve mantık uyumu, şuurlu yanımız ve içgüdülerimizin uyumunu anlatmaktadır.
Bu saatlerde doğa ile bütünleşip erken saatlerde sizde yin ve yang dengelerini sağlayacak olan bu enerji altında münkünse doğada meditasyon yapmanızı öneririm, yada en azından bir yürüyüş. Hiç birini yapamıyorsanız balkonda doğanın sesini dinleyin, Bırakın dış dünyadan gelen titreşimler;  bilinç altınıza aksın…

Akşamüzeri ise saat 21:46 Ay Merkür sert açıları altında duygularımız ile düşüncelerimiz huzursuzluk hissettiğimiz saatler olarak çıkıyor karşımıza..
Bu zaman diliminde önemli sayılabilecek karar almayıp, sadece zihinsel çalışmalara yer verin. Okuyun, öğrenin, Kişisel gelişiminize katkıda bulunacak konulara yönelin….



Kendimizi mutsuz ve bunalımlı hissettiğimizde bu durumu değiştirmek için elimizden bir şey gelmediğini düşünsek de; kendimizi mutlu ve keyifli hissettiğimizde bu durumu yitirmekten korksak da, bu mutluluk ya da mutsuzluk hislerinin hiçbiri bizim gerçek halimiz değil.
Hiçbirinin başlamasını sağlayamadığımız gibi, ne kadar süreceklerine de biz karar veremiyoruz.
Kadersel döngümüzün saati hiçbir zaman değişmiyor.
Sadece yol ayrımları ile seçimler sunuluyor önümüze.
Bu seçimlerle ilerliyoruz ve yol alıyoruz…
Bu duygu durumlarının bizim gerçek halimiz olduğuna inanıyor ve bu yüzden hayatımızdaki hoşa gitmeyen olayları bu hallerin sebebi sayıyoruz. Durum böyle olunca hoşa gitmeyen bu durumları değiştirmek için bir anlamda kaderin rüzgarları, yüksek ve alçak basınçları ile boğuşup gökyüzümüzü berrak tutmaya çalışıyoruz. 

Mutsuzluk ve bunalım gibi zihinsel hallerimizden oluşan kara bulutlar gökyüzünü kaplasa da gökyüzünün gerçek hali bu değil. Gökyüzü bu değil.
Gökyüzünün gerçek hali berrak bir mavilik. Bulutların ardında, değişmeyen berrak gökyüzü var. 

Tüm zihin hallerimiz yalnızca birer düşünceden ibaret. Her düşüncemiz ise tıpkı berrak gökyüzünü kaplayan birer bulut gibi. Siyah da olsa beyaz da olsa her bulut üzerimize gölge düşürüyor.
Bu duygusal haller, zihnin gerçek halini, berrak gökyüzü zihnini kapatıyor.

Doğru meditasyon uygulamasında, düşünceler ve duygusal haller, konsantrasyonun ve farkındalığın gücüyle ortadan kalktıklarında geriye zihnin muhteşem berraklığı kalır.
Buna zihnin gerçek doğası denir.
Zihnin gerçek doğası ölümsüzdür. Zihnin gerçek doğası ilk başlarda neşeli ve mutlu, sonra halinden memnun, sonra da tüm ikiliklerin üzerinde saf bir varoluşsal mutlulukla parlar.
Zihnimizin gerçek doğasının her an bizimle, her an ulaşımımızda, her an her tür korkunun ve acının ötesinde mutlu ve kusursuz olduğunu bilmek, içinde bulunduğumuz gerçekle çok daha korkusuz, beklentisiz, neşeli ve cömert ilişkide bulunmamızı sağlar. Zihnin gerçek doğasına temas edebilmek, henüz onunla temas etmemiş bir insanın bunalım, mutsuzluk ve acı dediği şeye bizim deneyim dememizi ve her deneyimi bir öğrenme fırsatı olarak kullanıp bilgeliğe ulaşmamızı sağlıyor.

Sevgili kardeşlerim işte bunu için zihnin gerçek doğasını öğretmeye çalışıyorum. Bunun için çabalıyorum. Bunun için konuşuyorum. Bunun için anlatıyorum. Hiçbir kardeşimin mutsuz olmayı, bunalımda yaşamayı hak etmediğine, zihnin gerçek doğasını keşfederek bu acıdan kurtulmanın hepimizin hakkı ve gerçek hali olduğuna inanıyorum.(alıntı).

Umarım şans bu çabada hepimizin yanında olur.

Sağlıkla
.